Tan: "Kültürümüzde Yahudi karşıtlığı yoktur"

(AA)
Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, "Bugün Türk-Amerikan ilişkileri iki ülke açısından bir seçim değil, gereklilik" dedi.
Başkent Washington'da Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF), Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi (ATAA) ve Washington merkezli Türk Amerikan Toplum Merkezi(TACC) tarafından düzenlenen 32. Yıllık Türk-Amerikan Ulusal Liderlik Konferansı devam ediyor.
"21'inci Yüzyılda Türk-Amerikan Ortaklığı" başlıklı panelde konuşan Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Tan, son yıllarda Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin boyutunun hiç olmadığı kadar stratejik düzeye çıktığını belirterek, "Bugün Türk-Amerikan ilişkileri iki ülke açısından bir seçim değil, gereklilik" ifadesini kullandı. Önceleri sadece güvenlik odaklı olan ilişkilerin şimdi çok daha çeşitlendiğine dikkati çeken Tan, iki ülke arasında İran, Suriye gibi birçok konuda muazzam koordinasyon bulunduğunu söyledi.
Bir soru üzerine, Türkiye'nin "Yahudi karşıtı" gibi gösterildiği tanımlamaları kesinlikle reddettiğini vurgulayan Tan, Türkiye'nin Yahudilerle arasındaki uzun tarihe dayanan ilişkilerine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Yahudi dostlarımıza, İsrailli dostlarımıza naçizane önerim, attığımız her bir adımı Yahudi karşıtlığı perspektifiyle yorumlamaktan kaçınmaları. Yahudiler ve İsrail halkıyla hiçbir sorunumuz olmadı. 2009 yılındaki Gazze operasyonundan hiç bahsetmiyorlar, (Mavi Marmara baskınında) vatandaşlarımızı öldürdüklerini hatırlamıyorlar. Bu adil değil. Ben ilişkilerimiz zirve noktasındayken İsrail'de büyükelçiydim ve o dönemde de Türkiye'de aynı hükümet vardı. Peki o zaman ne değişti? Eğer biz Yahudi karşıtıysak, ilişkilerimizin en iyi düzeyde olduğu zamanlarda da öyle olmalıydık. Türklerin kültüründe Yahudi karşıtlığı yoktur, bunu asla kabul edemem. Sorulduğu her ortamda bu beni en çok rahatsız eden soru. Eğer sorular politikalardaki farklı perspektiflere dair olsa, bunu anlarım ve yanıt veririm ama Türkiye'de Yahudi karşıtlığı diye birşey yok".
Tan, İsrail ile ilişkilere değer verdiklerinin altını çizerek, "İsrail bizim dostumuz. İsrail bölgede Türkiye'den başka daha iyi bir dost bulamaz. Ama İsrail sorumluluklarını yerine getirmeli" diye konuştu.
Türkiye'nin Mavi Marmara olayından dolayı İsrail'den özür beklentisini tekrarlayan Tan, "Bu adımı atmak liderlik gerektirir. Unutmayın sadece dostlar özür diler, düşmanlar asla özür dilemez" dedi.
ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Wilson
ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Ross Wilson da iki ülke yetkilileri arasındaki temaslarda son yıllarda büyük artışın gözlendiğine dikkati çekerek, "Birbirimize, geçmişe göre daha eşit ve daha saygılı davranıyoruz. ABD, Türkiye'nin fikirlerine, çıkarlarına ve Türk liderlerin masaya getirdiği önerilere daha saygılı yaklaşım gösteriyor. Türkiye de kendi görüş ve çıkarlarını ifade etmede daha başarılı. Türkiye artık, ABD'nin ne düşündüğünü bekleyip görmek ve buna göre tavır geliştirmekten ziyade, sesini yükseltiyor" diye konuştu.
ABD'deki basın organlarında son yıllarda Türkiye ile ilgili yazıların olumlu şekilde "çarpıcı değişim gösterdiğini" belirten Wilson, THY'nin ABD seferlerini artırması, ABD'de otobüs, metro durakları gibi günlük hayata ait farklı mekanlarda Türkiye'yi tanıtıcı afişlerin artması gibi hususların da Türkiye'nin ABD'deki imajına ve ilişkilere olumlu katkı sağladığını söyledi. Wilson, "THY'nin doğrudan seferlerinde uçaklar doluyor ve yolcuların birçoğu da işadamı. Ben Türkiye'deyken böyle değildi" ifadesini kullandı.
Wilson, Türkiye ile İsrail arasındaki sorunların çözülmesini umduğunu belirterek, "Türkiye-İsrail ilişkilerinin düzelmesi, Türkiye'nin bölgede İsrail-Filistin sorunu ve diğer meselelerin çözümünde etkili rol oynama yeteneğine de katkı sağlar" dedi.
"Türkiye, ABD için her zaman önemli bir müttefik"
ABD Dışişleri Bakanlığı Güney Avrupa İşleri Ofisi Direktörü Kathleen Allegrone de Türk-Amerikan ilişkilerinin derin ve sağlam yapısına, iki ülke arasındaki temasların sıklığına işaret ederek, ABD Başkanı Barack Obama'nın Time dergisine verdiği mülakatta, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı dünyada en güvendiği 5 lider arasında gösterdiğini hatırlattı.
İki ülkenin Suriye konusundaki görüş, çıkar ve kaygılarının birbiriyle örtüştüğüne ve bu konuda yoğun diyalog içinde olduklarına değinen Allegrone, Türkiye'nin, İran konusunda da İran ile "5 1" ülkeleri arasındaki müzakerelere ev sahipliği yaparak, bu sorunun çözümü gayretlerinde oynadığı merkezi rolü ve bu yöndeki çabalara katkıda bulunma niyetini bir kez daha ortaya koyduğunu kaydetti.
Allegrone, Türkiye ile İsrail ilişkilerinde yaşanan sorunlardan üzüntü duyduklarını ve bunu düzeltmenin yolunu bulmaları için iki ülkeye de sürekli çağrılarda bulunduklarını belirtti.
Basın özgürlüğü, gözaltı sürelerinin uzunluğu, azınlık ve kadın hakları gibi alanlarda Türkiye'de son yıllarda birçok adımın atıldığını gördüklerini, ancak daha alınması gereken mesafe olduğunu ifade eden Allegrone, bu konuların Türkiye ile en üst düzeylerdeki diyaloglarının parçasını oluşturmaya devam edeceğini kaydetti.
Allegrone, Türkiye'nin ABD için her zaman önemli müttefik ve ortak olma konumunu, bundan sonra da sürdüreceğini sözlerine ekledi.