Batı Yakası'nda bir ilk

(SABAH)
Ceyda Karaaslan
Chicago'da NATO zirvesine katılan Cumhurbaşkanı Gül, dün San Francisco'ya giderek ABD'nin Batı yakasını ziyaret eden ilk cumhurbaşkanı oldu. Gül'e, San Francisco'nun anahtarı verildi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD'de "Batı Yakası"nı ziyaret eden ilk Türk cumhurbaşkanı oldu. Chicago'da NATO zirvesine katılan Cumhurbaşkanı Gül, ABD'deki ikinci durağı teknoloji kenti San Francisco'ya geçti. "Batı Yakası"nda yaşayan Türklerle bir araya gelen Gül'e San Francisco Belediye Başkanı Edwin Mah Lee tarafından şehrin anahtarı verildi. Günlük hayatı değiştiren birçok teknolojinin bu bölgeden çıktığına dikkat çeken Gül, "Geleceğin teknolojisi de bir süre daha buradan çıkacak.
Anahtarı tutmamız önemli. Bu anahtar bende olduğuna göre istediğim zaman gelir kapınızı açarım" dedi.
Türk siyasilerinin genellikle Washington ve New York'u ziyaret ettiklerini belirten Gül, "Buradaki işlerimizi bitirdikten sonra hemen Türkiye'ye döneriz. Halbuki ABD'nin ne kadar büyük olduğunu, ekonominin başka bölgelerde canlandığını ihmal ederiz. Bu ihmali gidermemiz gerekiyordu" diye konuştu.
SİLİKON VADİSİ'NE ZİYARET
Gül, 5 günlük San Francisco ziyareti kapsamında teknolojinin kalbi Silikon Vadisi'ne çıkarma yapacak. Gül, Apple ve Google'ı ziyaret ettikten sonra kendisinin de aktif olarak kullandığı sosyal paylaşım siteleri Facebook ve Twitter merkezlerinde inceleme yapacak. Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, Batı Yakası'nda yaşayan Türklerle önceki akşam resepsiyonda buluştu. Gül'e, Dışişleri Bakanı olduğu dönemde basın sözcüsü olarak görev yapan, Washington Büyükelçisi Namık Tan da eşlik etti. ABD'de yaşayan bazı Türklerde hâlâ Türkiye'nin eski imajı olduğunu belirten Gül, "Bazılarınızın Türkiye konusunda hâlâ tereddütleri var. Ama bugün her şey çok farklı. Türkiye, son 10 yıl içinde Siyasi, ekonomik ve hukuk açısından çok yenilenen bir ülke. Reformlar devam edecek. Gelmekte tereddüt etmeyin" dedi. Türklerin, bu şehre de çok fazla katkı sağladığını hatırlatan Gül, teknoloji ve inovasyonun merkezinde elde edilen becerileri Türkiye'ye de aktarılmasını istedi.
Stanford Üniversitesi'nde konuştu
Gül, daha sonra Standford Üniversitesi'nde 'Liderlik' konulu bir konferans verdi. Gül'ü burada ABD eski Dışişleri Bakanı Condolezezza Rice karşıladı. Gül konuşmasında, Kayseri'de ilkokulu bitiren çocukların geleceklerini planmadan önce test edilme geleneğine uygun olarak dedesinin dükkânında çalıştığını anlattı. Gül, "Bana verilen görev buz dolu kovadaki sodaları satmaktı. Amcam yüksek sesle 'Buz gibi soda. 32 dişine keman çaldırır!' diye bağırarak bir sürü soda sattı. Aynısını benim de yapmamı istedi. Ama çok utangaçtım, satamadım. Eğer o gün orada başarılı olsaydım, bugün muhtemelen Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olmamış olurdum" dedi.
"Avrupalı liderler başarısız"
Bernard Shaw'ın "Sizler bir şeyler görüyor ve 'Neden' diye soruyorsunuz, bense hayaller kuruyor ve 'Neden olmasın?' diyorum'' sözüne atıfta bulanan Gül, Avrupalı liderlerin yeni yollar aramak yerine, derinleşen ekonomik krizle daha içe dönük olmak ve radikal siyasi gruplara boyun eğmek gibi eğilimlere yöneldiğine dikkati çekti.
"Hakikaten de son zamanlarda birbiri ardına aşırı sağcı partilerin seçildiğini ve güç kazandığını görüyoruz. Ve daha da kötüsü, bunların ideolojileri ve görüşleri gittikçe artan bir şekilde popülerlik kazanmaktadır. Bu kesinlikle iyi bir liderlik örneği değildir, ancak ucuz siyasetin en kötü örneklerinden biri olabilir" diyen Gül, başarısız liderlik örneğine kendi halkına karşı yabancılaşan Arap liderlerini de kattı. Suriye, Mısır ve Libya gibi ülkelerde değişime açık olmayan liderlerin halkına zulmettiğini, bu zulmün ise çözümden çok uzak bir davranış olduğunu ve bu anlayışın başarılı olamayacağını vurguladı.
"Müslüman topluluklarda demokrasi örnekleri artacak"
ABD'nin eski dışişleri bakanı Condoleezza Rice'ın Mısır seçimlerini hatırlatarak, "Mısır demokrasiyi mi seçecek yoksa İslam'ı mı?" sorusunu Abdullah Gül, "Türkiye Müslüman bir ülke, tarihte İslam milletlerini yönetmiş bir ülke. Kimliği ortada. Hem inancının gereklerini yerine getiriyor hem de diğer taraftan Avrupa Birliği'ne tam üyelik çalışmalarını sürdürüyor. Yeni bir anayasa ile bazı engelleri de aşmış olacak. Yakın zamanda Müslüman topluluklarda demokrasi örneğinin çoğaldığını göreceksiniz" diye yanıtladı.
Amerikalı bir öğrencinin Ortadoğu'daki bölgesel gelişmeler ışığında Türkiye-İsrail ilişkilerinin geleceği hakkındaki sorusuna ise Gül, "Şu anki durum bizim değil, İsrail'in seçimidir. Uluslararası bir yardım konvoyu uluslararası sularda İsrail tarafından engellenmiş ve 9 kişi hayatını kaybetmiştir. Bizim beklediğimiz özür yanıtsız kalmıştır. Biz o dönemde İsrail ile çok iyi ilişkiler içinde, bölgenin barışı için çalışıyorduk" yanıtını verdi.
"Türkiye bölgeye yardım elini uzatacaktır"
Gül, Hassan isimli bir öğrencinin "150 yıldır huzursuz olan Ortadoğu'daki barış sürecine nasıl katkıda bulunmayı düşünüyorsunuz" sorusu üzerine şunları söyledi:
"Tabii ki değişim süreci sancılı olacaktır, ama sonuca varmak önemlidir. Türkiye'nin bu anlamda bölgeyle ekonomik bağlantılarının da büyük önemi vardır. Politik değişim devam ederken, ekonomik çevreler zorluklar yaşayacaktır. Türkiye güçlü ekonomisiyle bunların üstesinden gelecek, bölgeye yardım elini uzatacaktır. Aynı zamanda bilgi birikimi ve teknolojinin de bölgeye transfer edilmesinde ön ayak olacaktır.
Birinci Körfez savaşında Halepçe katliamından kaçan yaklaşık 500 bin kişiye Türkiye sahip çıktı. Bugün de Suriye sınırından gelenlerin sayısı 25 bine ulaştı. Türkiye'nin güçlü ekonomisi bölgedeki istikrar ve değişim için çok büyük önem taşımaktadır."
'ANAHTAR BENDE, İSTEDİĞİM ZAMAN GELİR KAPINIZI AÇARIM'
Gül'e, San Francisco Belediye Başkanı Edwin Mah Lee tarafından şehrin anahtarı verildi. Günlük hayatı değiştiren birçok teknolojinin bu bölgeden çıktığına dikkat çeken Gül, "Anahtarı tutmamız önemli. Bu anahtar bende olduğuna göre istediğim zaman gelir kapınızı açarım" dedi.