Cuma 01.06.2012 00:00
Son Güncelleme: Cuma 01.06.2012 17:34

Mısır’daki kutuplaşmayı anlamak

Mısır Cumhurbaşkanlığı seçimleri bize ne söylüyor?

(USASABAH)
Taner Doğan* / Kahire

23 ve 24 Mayıs tarihlerinde Mısır'da gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu sonrası Mısır'daki kutuplaşma ivme kazanmaya devam ediyor.
Devrim esnasında ideoloji, din, yaş, cinsiyet ve siyasî görüş ayrımı yapmaksızın tek bir hedefe kilitlenen ve bu sayede Ortadoğu'da kolay unutulmayacak başarılı bir devrim gerçekleştiren Mısırlılar, Kasım ayında başlayıp Ocak ayında tamamlanan milletvekili seçimleriyle birlikte yeni bir sürece girdi.
Milletvekili seçimlerinde Müslüman Kardeşlerin devrimden iki ay sonra kurduğu Özgürlük ve Adalet Partisi ile Selefilerin Nur Partisi'nin toplamda yüzde 75 civarında oy alması sancıların başlamasına yol açtı ve başta askeriye, Mübarek yanlıları, liberal ve sekülerler olmak üzere yüzde 25'lik kesimin tepkisini topladı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştığında koltuğu İslamcılara kaptırmak istemeyenler hem asker hem de yerli ve yabancı basın tarafından ön plana çıkarılmaya başlandı.
Bu isimlerin başında bir zamanlar Mübarek kabinesinde Dışişleri Bakanlığı yapmış ve devrime kadar on yıl Arap Birliği Genel Sekreterliğini yürütmüş Amr Musa, Mübarek'in son atadığı Başbakan Ahmet Şefik ve Mübarek'in yardımcısı ve Mısır İstihbarat Şefi olan Ömer Süleyman geliyordu. Bu üç aday haricinde İslamcılar tarafından ön plana çıkan ve aday olmak için İhvan'dan ayrılan Ebulfutûh ile 1956-1970 yılları arası cumhurbaşkanlığı yapmış sosyalist ve milliyetçi Cemal Abdülnasır'ın çizgisini takip eden ve daha fazla liberal kesimin ve genç aktivistlerin desteklediği Hamdin Sabbahi idi.
İhvan ise devrimden hemen sonra cumhurbaşkanlığı için aday göstermeyeceğini ve bağımsız bir adayı destekleyeceklerini açıklamıştı. Ancak milletvekili seçimlerinde aldığı oy ve askeriye arasındaki anlaşmazlık kendi adayını çıkarma öz güvenini verdi. Bu ise halk tarafından tepkiyle karşılanıp, kısmen de olsa güvensizliğe yol açtı. İhvan aday olarak lider kadrosundan iş adamı Hayrat Şatır'ı çıkarırken, Selefiler de Hazım Ebu İsmail'i aday gösterdi. Seçim konseyi ise her iki partinin önüne set çekmek için tutarlı olmayan engeller çıkardı. Şatır'ı engellemek için hakkında açılan davaları ve hapis cezalarını, Selefilerin yükselişini önlemek için ise Ebu İsmail'in annesinin ABD vatandaşı olmasını neden gösterdi. Karar İslamcılarla birlikte, asker ve halk tarafından sevilmeyen Ömer Süleyman'ı da kapsadı. Evraklarında eksiklikler olduğu belirtilerek kendisinin aday olamayacağı açıklandı. Bundan sonraki süreçte Selefiler aday göstermezken, İhvan Muhammed Mursi'yi aday olarak çıkardı.
Musa ve Ebulfutûh ön planda tutuldu
Seçimler yaklaştıkça bilhassa ABD medyası Amr Musa'yı ön plana çıkarmaya ve yayınladıkları makale ve köşe yazılarıyla desteklemeye başladı. Batının genellikle seçimlerde iki ismin karşı karşıya gelmesini arzulamasından olsa gerek, Amr Musa'nın karşısına 'Ilımlı İslamcı' olarak tanınan Ebulfutûh çıkarıldı. Ilımlı siyaset izleyeceğinden ötürü genelde Erdoğan'a benzetilen Ebulfutûh, Musa seçilmediği takdirde batının anlaşabileceği bir aday olarak kabul gördü. Mısır medyası da farklı bir yayın politikası izlemeyip yayınladıkları anketlerde Musa'yı birinci, Ebulfutûh'u ikinci, Sabbahi'yi üçüncü, Mursi'yi ise dördüncü, hatta bazı anketlerde Ahmet Şefik'ten sonra beşinci sırada yansıttı.
Seçim sonuçları şaşırttı
Seçimlere gelindiğinde ise başta batı olmak üzere bir çok Mısırlı beklenmedik bir sonuçla karşılaştı. Anketlerde ilk üçe giremeyen İhvan adayı Mursi 5,7 milyon oyla birinci, Mübarek'e en yakın isimlerden Ahmet Şefik ise 5,5 milyon oyla ikinci olarak 16 ve 17 Haziran'da gerçekleşecek ikinci tura katılmaya hak kazandılar. Şefik'i 4,8 milyon oyla Sabbahi, 4 milyon oyla Ebulfutûh ve 2,5 milyon oyla favorilerin başında gelen Musa takip etti. Musa ve Ebulfutûh'un dördüncü ve beşinci olması, Şefik'in ise Mübarek kalıntılarının silinmek istendiği bir dönemde sadece 200 bin oy farkla Mursi'nin arkasında yer alması Mısır'daki geçiş sürecinin normal olmayacağının ilk belirgin göstergesi olmuş oldu.
İhvan 4,4 milyon oy kaybetti
Her ne kadar İhvan ilk etapta başarılı bir sonuç aldığı algılansa da, milletvekili seçimlerine nazaran 4,4 milyon oy kaybettiğini göz önünde bulundurmak gerek. İhvan'ın kaybettiği oyların önemli bir kısmı eski İhvan adayı Ebulfutûh'a kaydı. Oy kaybının başlıca sebebi ise Mursi'nin karizmatik olmaması ve devrim sonrası yapılan açıklamaya uyulmayıp aday gösterilmesi oldu. Diğer yandan Müslüman Kardeşler'in ilk adayı Şatır'ın elenmesinden dolayı seçime en geç giren ve hiç bir medya desteği almayan Mursi'nin en çok oyu almasını başarısızlık olarak görmek yanlış olur. İhvan'ın tabanla olan kuvvetli iletişimi ve teşkilat mensuplarının birbirleri arasındaki bağları İhvanı başarılı kıldı diyebiliriz. Bu nedenlerden dolayı seçim çalışmaları esnasında zorluk çekmeden teşkilat mensuplarını mobilize ettirerek diğer adaylara nazaran daha etkili olmayı başardı.

Cumhurbaşkanı adayları Muhammed Mursi ve Ahmet Şefik


Statüko Şefik'i destekliyor
Eski Hava Yolları Komutanı Ahmet Şefik'in nasıl bu kadar oy aldığı ise Mısır'daki statükonun ne denli kemikleştiğini ve devrimden kolay kolay etkilenmediğinin en bariz göstergelerinden biri. İki ılımlı periferi, Musa ile Ebulfutûh'un yarışacağı beklenirken, iki radikal ucun sahneye çıkması ve bunlardan birinin eski rejim kalıntısı olması, kendisini destekleyen 5,5 milyonun niçin devrimi desteklediğini, yahut devrim esnasında niçin farklı bir ses çıkarmadığını anlamak açısından kolay olmayan ve cevabını arayan soruların başında geliyor. Şefik'i destekleyenlerle yaptığım görüşmelerde bu sorunun cevabını aramaya çalıştım. Bir çoğu İslamcıların gelmesini istememesinden Şefik'i desteklediğini ve en azından tanıdık ve tecrübe sahibi birinin gelmesinin ülkeye katkı sağlayacağına inanıyor. Şefik'in, Mısır Havayollarını uluslararası arenada ünlendirdiği halk tarafından bilinen ve taktir edilen başarılarından biri. Bu nedenle ortak argümanlarından bir başkası 'güçlü bir Mısır'ın ancak Şefik ile olabileceği'. Buna ülkenin geleceği ile ilgili endişeleri eklemek de mümkün. Kendilerini nasıl bir geleceğin beklediğini tasavvur edemediklerinden dolayı 'en azından eski düzen devam etsin' diyen kesim de hayli fazla.
Şefik'e seçimlerden önce bir TV programında 2010 yılındaki 'hayatımda en çok babamı, ardından Mübarek'i örnek aldım' sözlerinin hatırlatılıp, bundan pişman olup olmadığı soruldu. Şefik ise bundan kesinlikle pişman olmadığını ve hayatının sonuna kadar bunu savunacağını açıkça belirtti. İlginç olan ise bir çok Mısırlının buna rağmen Şefik'i Mübarek gibi görmeyip bir çok şeyin Mübarek döneminden daha iyi olacağına inanması. Bunun nedeni ise Şefik'in bugüne kadar yolsuzlukla anılmaması.
Bir aktivist Şefik'e giden oyların nedenini şu şekilde açıklıyor: 'Devrim öncesinde Mübarek döneminden nemalanan hayli fazla insan vardı. Örneğin normal bir işte 200 dolar kazanan bir işçi yanı sıra yaptığı işlerle 700-800 dolara kadar ek olarak kazanabiliyor, istediği gibi kendi aile fertlerini işe aldırabiliyordu. Bunlar genelde taksi şoförleri gibi orta seviyedeki insanlar. Devrim esnasında bu kesimin zaten fazla sesi çıkmadı. Bundan sonra ise adaletin hakim olacağından korktukları ve ek işlerinden gelir elde edemeyecekleri endişesiyle 'Şefik gelirse en azından eski hayatımıza devam eder, maddi olarak sorun yaşamayız' diye düşünüyorlar.' Siyaset yorumcusu Hişam Kassem'e göre ise Şefik'in seçim kampanyası Mübarek'e destek sağlayan Mısırlı zengin aileler tarafından desteklendi.
Askerin oyları Sabbahi'yi engelledi
Mısır'daki seçim kanunlarına göre asker ve polisin oy kullanması yasak. Ancak bu seçimlerde askeriye arka planda oyun oynayarak bir çok asker ile polisin oy kullanmasını sağladığı iddia ediliyor. Bu bilgiyi ise Yargıçlar Hareketi duyurdu ve ellerinde deliller olduğunu açıkladı. Bunu göz önünde bulundurduğumuz taktirde 700 bin oyla Şefik'ten sonra gelen Sabbahi'nin en çok etkilenen aday olduğunu söyleyebiliriz. Şayet asker ve polis oy kullanmamış olsaydı Sabbahi seçimi ikinci olarak bitirecekti. Ancak böyle bir sonuç İhvan'ı gölgede bırakacaktı. Mursi'nin karşısına Sabbahi çıktığı taktirde Musa, Şefik ve Ebulfutûh'a giden oyların büyük kısmı Sabbahi'ye gidecekti. Amr Musa'nın Mursi karşısında yarışması da aynı şekilde İslamcılara cumhurbaşkanlığını kaptırmak istemeyenlerin oylarının Musa'da birleşmesine yol açacaktı. Mursi Ebulfutûh yarışı ise olayı sadece İslamcılar arasında bırakıp seçimin tek taraflı olması demek olacaktı ki, böyle bir durumda İslamcıları desteklemeyenler ayaklanacak, İslamcılar ise kendi aralarında bölünmeye gidecektiler. İhvan'ın seçimlerden başarıyla çıkması için Şefik ile yarışacak olmasının kendileri için avantaj olduğu yadsınamaz. Müslüman Kardeşler bunu stratejik olarak açıkça belirtmeyip, Ahmet Şefik'in yüksek oy almasını eleştirse de, kendileri için daha iyi bir sonuç olamayacağının farkında.
Ebulfutûh liberallerin oylarını kaybetti
Ebulfutûh'un seçimlerden önce popüler olmasına rağmen ikinci tura kalamamasının ana sebebi Musa ile karşılaştığı TV düellosunda liberal kesimin oylarını kaybetmesinden kaynaklanıyor. Ebulfutûh seçime iki hafta kala Selefilerin oyunu alabilmek için söylemlerini değiştirip, din vurgusunu ön plana çıkardı. Bu nedenle liberaller rotayı Sabbahi'ye çevirdiler. Selefiler ise kendi aralarında ikiye bölünerek sadece Ebulfutûh'u desteklemeyip, oylarını Mursi ve Ebulfutûh arasında bölüştürdüler. Bir nevi her iki İslamcı adaya yatırım yaparak seçimden çıkabilecek sonuca göre pozisyonlarını belirlemeyi planladılar. Ebulfutûh'un çok fazla oy alamamasının bir başka nedeni ise bir çok Mısırlının kendisini Müslüman Kardeşler'den stratejik olarak ayrıldığını ve aslında İhvan'dan hiç bir farkı olmayıp, aynı görüşleri savunduğunu iddia etmesi. Bu kitle aynı zamanda İhvan'ın siyasette olmasını eleştiren ve İslamcıları siyasette görmek istemeyen kitle.
Seçimlere Katılım yüzde 46
Mübarek döneminden sonra gerçekleşen ilk seçimlere katılım yüzde 80 civarında beklenirken, seçmenlerin yarısından fazlasının sandıklara gitmemesi Mısırlıların ülkeleriyle ilgili gelecek kaygısı taşıdığının en bariz yansıması. Halk, bugüne kadar rejim tarafından sömürülen, doğal kaynaklar olmasına rağmen ülkeye yatırım yapılmayan ve bu nedenlerden dolayı iş imkanlarının sınırlı, işsizliğin yüksek olduğu ülkede, bilhassa ekonomik anlamda ülkeyi canlandıracak, işsizliği düşürecek ve her alanda adaleti sağlayacak bir adayı ülkenin başında görmek istiyor. Seçimlere olan ilgi ise seçmenlerin bunu başarabilecek bir aday göremediğini gösteriyor.
Tahrir canlanacak
İkinci tura yaklaşık iki hafta kalmasıyla Tahrir'in sıcak sahnelere gebe olduğunu belirtmek gerek. İkinci tura kalamayan Sabbahi, Ebulfutûh ve Musa'nın kimleri destekleyeceği ve kendilerini destekleyen milyonları nasıl yönlendirecekleri merak konusu. Aslına bakıldığında Ebulfutûh haricindeki adaylar için her iki adayı da desteklemenin mantıklı olmadığı ortada. Onları destekleyenlerin bir çoğu ne İslamcıları, ne de Arapça tabirle fulûl yani 'rejim kalıntılarını' ülkenin başında görmek istiyorlar. Ortadoğu uzmanı Steven Cook bu durumu klasik devrimlere benzetip, Mısır'da devrimi başlatan aktivistlerin çaresiz kalıp, yeni Mısır'ın şekillenmesinde söz sahibi olamadıklarını belirtiyor. Bu kesimin her iki kutbu da desteklemek istememesine rağmen yeni ile fulûl arasında bir tercih yapması, yahut çıkacak sonuca razı olması gerektiği ise ortada olan gerçeklerden bir tanesi.


@tnrdgn

* SOAS Global Medya ve Ulusötesi İletişim Master programı

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.