Giriş Tarihi: 4.6.2012 11:15 Son Güncelleme: 4.6.2012 13:01

ABD'deki Türklerin Dayısı Hamit Demirkan: Fatih Camii'ni ellerimizle inşa ettik

Amerika’da ki ilk Türk Yürüyüşünü gerçekleştirenlerden birisi olan Hamit Demirkan: Ben şimdi değil, otuz yaşımda ‘Hamit Dayı’ oldum diyor.

(USASABAH)
Emre Baştuğ / NEW YORK
Amerikalı Türklerin Dayısı, Amerika'da ki ilk Türk Yürüyüşünü gerçekleştirenlerden birisi olan Hamit Demirkan: Ben şimdi değil, otuz yaşımda 'Hamit Dayı' oldum diyor.


1950 yılında bir yük gemisiyle Amerika'ya 'dört takim elbise' almak için gelen Hamit Demirkan ile geçen haftalarda Türk Dernekleri tarafından düzenlenen gemi turunda tanıştık. Brooklyn'de ki caminin kurucularından olan ve Uzun yıllardır Türk Hars Birliği'nin içerisinde bulunan Hamit Dayı ile orada sohbet etmeye başladık ancak Amerikalı Türklerin Dayısı olmak ayaküstü anlatılacak bir şey olmadığından beni evine davet etti. Sohbetimize orada devam ettik…
***
ABD'ye geldiğiniz yıllarda Türkiye'de nasıl bir ortam vardı? Amerika'ya niçin gelmek istediniz?
1950 yılında çıkmıştım Türkiye'den, o zaman on yedi yaşımdaydım. O yüzden politikadan pek konuşamam. Ama o yıllarda İkinci Dünya Savaş'ı yeni bitmişti. İssizlik, fakirlik vardı. O zamanlar Rize'de cay da yoktu. Ağabeyim İstanbul'a çalışmaya geldi, ben de onunla birlikte on dört yaşımdayken İstanbul'a gittim. On altı yaşımdayken Devlet Deniz Yolları'nın yolcu gemisinde Kamarot olarak çalıştım. Sonra Amerika'ya gidecek olan bir yük gemisinde çalışmaya başladım ve o gemiyle birlikte Amerika'ya geldim.
"ELLİS ADASI'NA ATILDIM"
İlk geldignizde neler yaptınız, tanıdığız birileri var mıydı burada?
Türk gemisi Amerika'da limana yanaşınca, birçok Türk geminin yanına geldi. Orada Çayeli'nden birisiyle tanıştım, o arkadaş yardımcı oldu bana. Burada kalmamı söyledi "ben sana iş bulurum" dedi. Haftalık otuz beş dolara çalışmaya başladım. Üç dört takım elbise yapar dönerim diye düşünüyordum. Kaçak olduğumuz için üç ay sonra yakaladılar ve Ellis Adası'na attılar bizi.
Amerika'da ki amacınız neden üç-dört takım elbise almak oldu. Sizin için takım elbisenin önemi nedir?
Takım elbise almak istememin gayesi; benim babam muhtardı o yüzden önemliydi benim iyi giyinmem. Bir de o zaman insanlar senin içine bakmaz elbisene bakardı. Üzerin temiz oldu mu hatırın sayılırdı. Herkes karşısındakinin giyimine bakardı.
Peki Ellis adasında neler yaşadınız, ne kadar süre kaldınız orada?
Rahat, temiz bir yerdi. Otel gibi bir yerdi. Bir zorluk çekmedik yani. Arkadaşımın patronu kefaretle çıkarttı onu. Beş altı gün sonra çıkan arkadaşım, kefaretimi yatırıp beni de çıkarttı. Sonra da arkadaşımın borcunu ödedim zamanla.

Ellis adasından çıktıktan sonra neler yaptınız? Amerikan Hükümeti sizi Türkiye'ye göndermedi mi?
Ermeni olan bir avukat vardı onun çok yardımı dokundu. Bir buçuk sene kadar mahkemem sürdü. Daha sonra Amerika'dan yirmi dokuz gün içerisinde çıkmam gerektiğini söyleyen bir mektup aldım. Yirmi bir yaşının altında olduğum için evlenip kalma şansım da yoktu. O yüzden bir gemide iş buldum. Gemi Venazuela-Belçika arası gaz taşıyordu. Bir süre bu gemide çalıştım. Daha sonra Belçika'da bir restoranda çalıştım üç ay kadar. Sonunda Amerika'ya giden bir gemi buldum ve Teksas'a geldim bu gemiyle. Sonra da birçok zorlukla Teksas'tan New York'a döndüm.
New York'a dönüp neler yaptınız? Hala Amerika'da yasal olarak bulunma hakkınız yoktu?
Yaklaşık üç yıl boyunca ev temizleme işi yapan bir arkadaşımın yanında çalıştım.
Daha sonra bir arkadaşımın vasıtasıyla ilk eşim olan Amerikalı Yahudi bir kızla tanıştım. Evlenmeye karar verdik ama yaşım henüz dolmamıştı evlenmek için. Yaşım gelene kadar Belçika'da kalmaya gittim. Türkiye'ye gidemezdim çünkü asker kaçağı olarak aramaya başlamışlardı beni. Yaşım dolunca Amerika'ya geri gelip evliliğimi gerçekleştirdim.
O zamandan buyana birçok yeni Türk Dernekleri açıldı. Peki Amerika'da ilk Türk Derneği olan Türk Hars Birliği nasıl oluştu, sizin rolünüz neydi burada?
Türk Hars Birliğine 1953'te üye oldum. Türkler azdı o zamanlar çok kimse yoktu burada. Amerika'da bulunan Türkler birbirlerinden haberdar olsun, hastalık ya da ölüm durumunda insanlar birbirinin ihtiyacını gidersin niyetiyle kurulmuş bir dernek Türk Hars Birliği.


Hamit Demirkan, (sağda) ilk Türk Günü Yürüyüşü

"İLK TÜRK GÜNÜ YÜRÜYÜŞÜ'NÜ ERMENİLERİN ÖLDÜRDÜĞÜ DİPLOMATLARIMIZ İÇİN YAPTIK"
İlk Türk Yürüyüşünü nasıl başladı Amerika'da?
1980'ler de Ermeniler Türk diplomatları öldürüyorlardı. Her sene birkaç kişi vuruluyordu. Biz de toplanıp bir yürüyüş yapalım, gerçekleşen bu ölümlere bir tepki gösterelim dedik ve 1981'de bütün ölen diplomatların resimlerini isimleriyle birlikte önümüze astık ve ilk yürüyüşü gerçekleştirdik. O zamandan bu yana da devam ediyor Türk Yürüyüşü.
"FATİH CAMİİ'Nİ ELLERİMİZLE İNŞA ETTİK"
Brooklyn'deki Fatih Camii'nin kuruluşu nasıl oldu? Siz nasıl bir rol oynadınız caminin yapımında?
O zamanlar Bayram namazlarını genelde dernekte kılardık. Bir camiye ihtiyacımız vardı. O dönemde Türkiye'den birkaç hoca geldi. Bizi bu konuda teşvik ettiler. Sonra ağabeyim cami için bir yer buldu. Hatta ağabeyimin bulduğu bina eskiden bir kilisenin okuluymuş. Buraya siyahi örgenci de kabul ettikleri için -tabi o dönemde İtalyanlar ile siyahlar arasında bir ayırımcılık söz konusu - İtalyanlar tarafından harabeye çevirirmiş… Biz inşaata başladık her yerden insanlar yardıma geldi. Binanın malzemelerine para veriyorduk ama insanlar inşaatta ücret almadan, gönüllü olarak çalışıyorlardı. Sonra Suudi Arabistan Hükümeti'nden yardım istedik. Yârdim için gönderilen mektubu Yahudi eşim yazmıştı. Yardım etmeyi kabul ettiler ama sonra camiye kendilerinin isminin konulmasını istediler. Biz de bu durumu kabul etmeyince, yardımı kestiler. Kısacası bu binayı millet inşa etti.
Anlaşıldığı kadarıyla Dernek içerisinde ve Türkler için yapılan çalışmalarda çok aktiftiniz. İnsanlar için harcadığınız bu çaba sayesinde mi Hamit Dayı oldunuz?
Hamit Dayı şimdi olmadım otuz yaşımdayken Hamit Dayı oldum ben. Buraya gelen Türklere çok yardım ederdim. Gelenlere iş ayarlar, kalacak yer bulurdum. Brooklyn'de bir benzin istasyonum vardı. Yanımda da hep Türk çalışırdı. Yeni gelenleri alırdım yanıma, hepsine eşit davranır, hakları neyse o parayı öderdim. Onun için Hamit Dayı oldum ben.
Sayın Başbakan R.Tayyip Erdoğan ile bir yakınlığınız olduğu biliniyor. Sayın Başbakan ile tam olarak ilişkiniz nedir?
Uzaktan bir akrabalığımız var. Amerika'ya İstanbul Belediye Başkanı iken geldiğinde görüşürdük. Birlikte yemek yer, sohbet ederdik. Ancak son zamanlarda görüşemedik.
"TURGUT ÖZAL'IN DEDİĞİ OLDU"
Amerika'ya geleli yaklaşık altmış iki yıl olmuş. Sizce o zamandan buyana Türkiye'de neler değişmiş. Şuan ki Türkiye'yi nasıl görüyorsunuz?
Benim bıraktığım Türkiye değil. 1996 senesinde gitmiştim. En son da geçen sene gittim. Türkiye'yi çok gelişmiş gördüm. İnsanlar tahsilli. İnsanlar yakınlaşmış ama partiler arasında uzaklaşma olmuş. Ekonomi konusunda da ilerlemiş Türkiye. Rahmetli Turgut Özal Amerika'ya gelmiş, konsoloslukta şöyle konuşmuştu: "Önceden biz dışarıdan dolu valizlerle Türkiye'ye geliyorduk, şimdiden sonra Türkiye'den millet dolu valizlerle dışarıya çıkacak." Nitekim oldu. Türkiye güzel kalkındı.
Peki Türkiye'ye dönmeyi düşünüyor musunuz?
Eşim Aysel ve bura da okuyan iki çocuğum Hamit ve Melisa ile hep birlikteyiz. O yüzden dönüş için bir planım yok. Şu an araba alıp satıyorum, öyle vakit geçiriyorum.

Aysel Demirkan, oğul Hamit Demirkan ve Hamit Dayı

Hamit Demirkan ve eşi Aysel Demirkan

Hamit Demirkan başta Türk Hars Birliği olmak üzere aldığı ödülleri gösteriyor


X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.