Madonna efsanesi sürüyor ama SON oldukça yakın

(USASABAH)
Ragıp Soylu / İSTANBUL

19 yıl aradan sonra İstanbul'a gelen Madonna'ya dün gece 30 milletten 50 bin donuk insan eşlik etti.

Madonna'nın popüler şarkılarının çalındığı Türk Telekom Arena Stadı'nda seyirci ruhsuzdu. Ünlü şarkıcı gece boyunca izleyenleri coşturmak için muhteşem koreografi ve bitmek bilmez performansıyla elinden gelen her şeyi yaptı. Fakat tüm stadyumda şarkılarla dans eden ve Madonna'ya eşlik eden insan sayısı oldukça azdı. İnsanlar ellerindeki kameralarla dev ekranları kayıt altına almayı, fahiş fiyattan satılan alkolsüz biraları her şeye rağmen tüketerek oldukları yerde 2 saate yakın dikilmeyi daha çekici buldu. Kötü müzik sistemi ve şarkıların "garip" yeniden düzenlemeleri bu duruma tuz biber ekti. Anlaşılan o ki seyircinin büyük bir bölümü Madonna'nın adını bilen fakat kendisinden pek haberdar olmayan insanlardan oluşuyordu.

"Ölmeden önce görelim"
Bugün bence Madonna'nın satış grafiğindeki düşüşler, son çıkardığı MDNA albümündeki çıkış şarkısı Girl Gone Wild'ın elde ettiği başarının kısa sürmesinin arkasında bu neden var. Yüzleşelim: Madonna artık yaratıcı bir pop sanatçı değil. Tüm genç kalma çabalarına, sıkı diyetine, kaslı kollarını ona armağan eden sıkı egzersiz çalışmalarına rağmen Madonna kitleler için mazide kalmış ve ismi uzun süre hafızalardan silinmeyecek 53 yaşındaki birini temsil ediyor. Konser öncesi çevremdeki pek çok kişi "Ölmeden bir Madonna'yı görseydik" tepkisiyle hareket ediyordu. "Bir daha ne zaman gelecek" Sadece bu cümleler bile Madonna'nın nasıl bir efsane olduğunu fakat o efsane hakkında binlerce kişinin çok çok az şey bildiğini ortaya koyuyor.
Katolik, cehennem, pelerin modası geçti

Madonna'nın konserde baştan sonra üzerine kurduğu tema 1989 yılında Vatikan'ın bir açıklama yayınlamasına neden olacak derecede Katolikleri rahatsız eden dini ritüellerden oluşuyordu. Like A Prayer albümünün getirdiği başarı sayesinde 90'lara damga vuran Madonna müzik endüstrisine kırmızı pelerinleri, koca haçları, "I am a sinner" (Ben bir günahkarım) cümlelerini, çıplaklığı, "cinselliği satmak" başlıklı röportajlar vermeyi, kısacası döneme dair provokatif ne varsa hediye etti. Bilmiyorum bu gurur duyulacak bir şey midir fakat Madonna'nın müzik endüstrisine etkisi o derecede oldu ki onun yolundan yürüyen Lady Gaga'nın doğrudan Hz. İsa ve Maria Magdelana'ya göndermeleri olan "Judas" isimli şarkısı Vatikan tarafından görmezden gelindi. Yani artık müzik piyasasına dini imgelemleri kullanarak günahkar şarkılar yapmak Vatikan tarafından bile "eski moda" olarak görülüyor.
"Bunu da eşcinsellere satarız alimallah"
Madonna'nın MDNA albümünde ön planda olan tek tema çıplaklık. Erkeklerin vücutlarının bir süredir estetize edilerek toplumun her bölümüne yeniden pazarlandığını Türk televizyonlarındaki reklamları seyredenler bile anlayabilir. Madonna ise genel trende uyarak kaslı erkeklerin topuklu ayakkabılar giydiği, her hallerinden eşcinsel oldukları görüntüsünü veren adamlar tarafından paylaşılamadığı bir klip çekmeyi kendine uygun buldu. Benzer bir klibi Jennifer Lopez de çekti. Bugün Ayşe Arman'ın Hürriyet gazetesinde iki haftada bir Pazar günleri yaptığı röportajlarla uyguladığı ve sadece "kesin buna eşcinseller ilgi gösterecek" pazarlama taktiğini Madonna da uzun süredir kullanıyor. Lady Gaga'nın bu alandaki potansiyeli fark edip eşcinselleri doğrudan sahiplenmesi ise bu açıdan anlaşılır.

Kalbimi size açtım abukluğu
Konser sırasında Madonna'nın bize sunduğu şarkıların büyük bir kısmının, seks, şiddet, günah, kilise, Kabala, Budizm etrafında dönmesinin de en temel sebebi zaten bu saydığımız konu başlıklarının seyirci üzerinde yarattığı derin etkilerden kaynaklanıyor. Madonna konser sırasında poposunu seyircilere dönerken, tek göğsünü açıp izleyenlerin "Vavv" tepkisi vermesine neden olurken eğlence ve görsel şölenden ötesini düşünmüyor. Bir iki yerde söylediği duygusal şarkılarda ise "Ben size kalbinizi açtım, siz de bana kalbinizi açtınız" abukluğundan ötesini dile getiremedi. Maalesef Madonna ne sende, ne de seyircilerinden duygusal olmakla ilgilenen kimse yok. O yüzden bu tür "arada çeşni olsun bari" çıkışları da beyhude oluyor.
Arap Baharı'na selam
Gecenin iki politik şarkısı Nobody Knows Me ve Like A Prayer'dı. Madonna Arap Baharı'na selam çakma adetini yerine getirerek Nobody Knows Me şarkısında sahne görseli olarak Libya'nın devrik lideri Muammer Kaddafi'den, Fransız aşırı sağcı Le Pen'e, ABD ve Avrupa'daki İslam karşıtlarından, Suriye devrimcilerine, ABD'de art arda intihar eden pek çoğu 18 yaşın altındaki eşcinsellerin fotoğraflarına kadar gündemin tüm ezilenlerini bir araya getiren bir kolaj meydana getirmiş. Şarkı sırasında Madonna'nın ipler üzerindeki cambazlığı da görmeye değerdi.
10 emir dev ekranda
Like A Prayer şarkısında ise ön planda olan haçlara rağmen Abu Dabi ve Tel Aviv konserlerinde olduğu gibi arka plana Kabala'dan parçalar ve Yahudiliğin "10 Emri"ni yansıttı. Madonna'nın 1996 yılında hamileyken bir çeşit Yahudi mistizmi olan Kabala'ya ilgi duyduğu biliniyor. Madonna bu öğretilerden o derece etkileniyor ki New York'taki Kabbalah Centre'e 18 milyon dolar tutarında bağışta bulunuyor. Uzun yıllar hafta sonlarını Kabbalah Centre'daki derslere, toplantılara ve ibadetlere ayırıyor. O derece ileri gidiyor ki kendisine Kabala ismi olan "Esther"i uygun görüyor. Esther Yahudilik'teki iki kadın peygamberden biri. Yaklaşık 15 yıl boyunca Kabala öğretisinin tüm dünyada daha fazla yayılması için uğraşan Madonna, 2011 yılında Afrika ülkesi Malavi'ye yardım etmesi için bağışlanan paraları yolsuzlukla buhar eden Kabbalah Centre dolayısıyla bu gruptan uzaklaştı. Şarkıcı için her zaman ilgi duyduğu "Opus Dei"ye katıldı yorumları bile yapıldı. Fakat görünen o ki Madonna'nın Yahudi mistizmine ilgisi hala sürüyor…
Her şeye rağmen görsellik muhteşemdi
Kısacası 45 dakika ayakta seyirciyi bekletmesine, organizasyon şirketinin abuk uygulamaları yüzünden dakikalarca sıra beklememize, kötü ses sistemine ve yorgunluğa rağmen iyi bir konserdi. Madonna aldığı paranın hakkını verdi, koreografiyle, havada uçan dansçılarıyla, inen-kalkan değişen sahne düzeniyle Türk seyircisi için bir ilk bile olabilir. Tel Aviv konseri için "performansı düşmüş" diyenler hangi Madonna'yı seyretti, onu da çevremde bulunan kimse anlamadı.

10 Ekim 1993, Madonna İstanbul'da ilk kez İnönü Stadı'nda konser veriyor

1993, İstanbul

1993, İstanbul

1993, İstanbul

1993, İstanbul

---

Not: Madonna'nın 1993 yılı konser fotoğrafları SABAH GAZETESİ arşivlerinden alınmıştır.