"Türkiye bir istikrar adası"

(SABAH)
Yahya Bostan / LOS CABOS

G-20 zirvesi için Meksika'da bulunan Başbakan Erdoğan "Ülkemiz 2011'de kaydettiği büyüme hızı, milli gelir ve dış ticaret hacmiyle dünyada adeta bir istikrar adası olarak dikkatleri üzerinde topladı"dedi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, G20 Zirvesi nedeniyle bulunduğu Meksika'da "Ticaret ve Yatırım" konulu B20 İş Zirvesi'ne katıldı. G20 üyesi ülkelerin iş dünyası örgütlerinin temsilcilerine seslenen Erdoğan Türkiye ekonomisinin küresel krizde nasıl ayakta kaldığını anlattı, iş dünyasına ekonomi dersi verdi. "Bugün dünyada Türk ürünlerinin girmediği, ülkemizin ihracat yapmadığı neredeyse hiçbir ülke kalmadı" diyen Erdoğan,"Ülkemiz dünyada adeta bir istikrar adası olarak dikkatleri üzerinde topladı"dedi Erdoğan şunları söyedi:
TÜRKİYE KRİZDEN ETKİLENMEDİ: Türkiye, son yıllarda sağladığı hızlı büyüme oranı, artan dış ticaret hacmi, sunduğu uygun yatırım ortamı ve yatırım teşvikleri ile uluslararası iş aleminin dikkatle izlediği bir ülke konumunda. Uygulanan etkin maliye ve para politikaları, kamu borç yapısında sağlanılan iyileştirmeler ve bankacılık sisteminde likidite riskini azaltmak gibi politikalarla, Türkiye küresel krizden çok sınırlı şekilde etkilendi.

TÜRK ÜRÜNLERİNİN GİRMEDİĞİ ÜLKE YOK: Ülkemiz, 2011 yılında kaydettiği yüzde 8,5 büyüme hızı, 772 milyar dolara ulaşan milli geliri, 376 milyar doları aşan dış ticaret hacmiyle bölgesinde dünyada adeta bir istikrar adası olarak dikkatleri üzerinde topladı. Bugün dünyada Türk ürünlerinin girmediği, ülkemizin ihracat yapmadığı neredeyse hiçbir ülke kalmadı.
BİZE ÖZGÜ MODEL GELİŞTİRDİK: Yatırım ortamı reformu çerçevesinde, Türkiye rekabet gücünü artırmak için kendine özgü bir kamu-özel sektör diyalog ve işbirliği modeli geliştirdi. Bu reform programı, iki ana platform tarafından yürütülüyor.
BASAMAK BASAMAK YÜKSELDİK: Türkiye konuyla ilgili tüm endekslerde hızla üst sıralara tırmandı. Son 6 yılda Türkiye, Heritage Vakfı tarafından yayınlanan 'Ekonomik Serbestlik Endeksi'nde 25 basamak, Forbes tarafından yayınlanan 'En İyi İş Yapılabilir Ülke Endeksi'nde 15 basamak, Dünya Bankası tarafından yayınlanan 'İş Yapma Kolaylığı Endeksi'nde 19 basamak yükseldi. 2011 yılında gelişmekte olan ülkelerde uluslar arası doğrudan yatırım akımlarında yüzde 18,5'lik yükselme olmasına rağmen, Türkiye'ye gelen uluslararası yatırımlar bir önceki yıla göre yüzde 76 oranında arttı.
TİTİZLİLİKLE BÜYÜYECEĞİZ: Önümüzdeki dönemde de ekonomimizin büyüme performansını sürdürmesi ve cari açığın azaltılabilmesi için yatırım, üretim, istihdam ve ihracat politikaları arasındaki bütünlüğü titizlikle koruyacağız. Aynı şekilde, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve Türkiye'nin yatırım yeri olarak algısının iyileştirilmesine yönelik çalışmalarımıza da kararlılıkla devam edeceğiz. Hedefimiz, 2023 yılı itibarıyla, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer almak, yıllık 500 milyar dolarlık ihracat hacmine ulaşmak, kişi başına milli gelirimizi 25 bin dolara çıkarmak.
TİCARETİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALKSIN: Yatırım ortamı reformu ve yeni yatırım teşvik sistemi, Türkiye'nin ticaret ve yatırımları kolaylaştıran, teşvik eden yaklaşımını yansıtıyor. Türkiye olarak; dünya ticaretinin çok taraflı serbestleştirilmesi, ticaret ve yatırımları kısıtlayan engellerin kaldırılması, uluslararası yatırımların büyüme, kalkınma ve istihdam açısından öneminin vurgulanması önerilerine katılıyoruz. Bununla kalmayıp, bu görüşlerin G20 platformuna aktarılmasını da destekliyoruz.

ERDOĞAN'IN OBAMA İLE GÖRÜŞMESİ BUGÜN
Başbakan Erdoğan, G20 zirvesi için geldiği Meksika'da bugün ABD Başkanı Barack Obama ile görüşecek. Erdoğan'ın Obama'yla görüşmesine Suriye'nin damgasını vurması bekleniyor. İki liderin yapacağı görüşmede Suriye'nin yanı sıra, İran ve Irak gibi bölgesel konular da ele alınacak. Erdoğan ve Obama en son yüz yüze bu yılın mart ayında Güney Kore'nin başkenti Seul'de yapılan Nükleer Zirvede görüşmüştü. Erdoğan uzun Meksika yolculuğunun ardından okyanus kenarında bulunan otelinde dinlenmeye çekildi. Erdoğan, Meksika'daki ilk programı olan Meksika Devlet Başkanı Felibe Calderon Hinojosa'nın liderlere verdiği akşam yemeğine katılmadı. Bu arada Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Putin ile de görüşmesi planlandı. Dün gece Türkiye saatiyle gece yarısı gerçekleşmesi beklenen görüşme Putin-Obama görüşmesinin uzaması nedeniyle sarktı.
'CENNET'TE KIRMIZI ALARM...
Dünya liderlerini ağırlayan Los Cabos kentinde yoğun güvenlik önlemleri göze çarpıyor. Kent havaalanında güvenlik tedbirleri en üst düzeye çıkartılırken, ana caddelere de polis ve asker konuşlandırıldı. Zirvenin yapılacağı kongre salonu ve liderlerin kaldığı oteller etrafında asker ve polis tarafından korunurken, keskin nişancılar çatılara konuşlandırıldı. Havadan da helikopterlerle bir güvenlik çemberi oluşturuldu. Tatil kentindeki deniz trafiği ise durduruldu. Misiones del Cabo'dan San Jose del Cabo'ya kadar olan sahil şeridine gemi ve feribotların 8 kilometreden daha fazla yaklaşmasına, 20 Haziran tarihine kadar izin verilmeyecek. Devlet Başkanı Felipe Calderon'un 2006'da göreve geldiğinde uyuşturucu çetelerine karşı başlattığı savaş, ülkede can almaya devam ediyor.
'TÜRK EKONOMİSİ BAŞARI ÖRNEĞİ OLDU'
Meksika'nın tatil kenti Los Cabos, dünyanın en büyük 20 ekonomisine sahip ülkelerin liderlerini bir araya getirdi. İki gün sürecek olan G-20 zirvesi dün başladı. Liderler için, kentin en lüks otellerden olan Las Ventanas Al Paradiso'da (Cennete Pencereler) G-20 delegeleri için yer ayrıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte birçok bakan da Türkiye'yi temsilen Los Cabos'a gitti. Zirvenin ana gündem maddeleri arasında, Suriye'de yaşanan olaylar ve Avrupa'da süren ekonomik kriz öne çıkıyor. Zirve öncesi ev sahibi Meksika'nın ekonomi ve dışişleri yetkilileri, Türkiye ekonomisine övgüler yağdırdı. Meksikalı yetkililer, Türkiye'nin, Avrupa'daki finansal kriz ve dünyadaki ticari korumacılık engelleri karşısında serbest ticaret ve büyümeye odaklı, mali istikrarı sağlamış başarı örneği sunduğuna işaret etti. Meksika Maliye Bakan Yardımcısı Gerardo Rodriguez,Türkiye ve Meksika gibi gelişen ekonomilerin uluslararası finansal kurumlarda daha fazla söz söyleme zamanın çoktan geldiğini ifade etti.