ABD Din Özgürlüğü Komisyonu'na "ayrımcılık" davası!

(USASABAH)
ABD Uluslar arası Din Özgürlüğü Komisyonu (USCIRF)'ta çalışması için kendisine iş teklif edilen bir kadın, Müslüman olduğu öğrenildikten sonra işe alınmadığını iddia etti.
31 yaşındaki Safiya Ghori-Ahmad, akıcı bir şekilde Urduca, Hintçe konuşuyor, hukuk mezunu ve uluslar arası kalkınma alanında yüksek lisans sahibi. Arkansas doğumlu olan Amerikalı kadının ailesi Hindistan'dan göç etmiş.
2009 yılında Güney Asya analisti olarak Komisyon tarafından kendisine iş teklif edildiğini belirten genç kadın kökeninin öğrenildikten sonra kendisine iş verilmediğini belirtiyor. Komisyon yetkililerinin Müslümanlarla çalışmayı sevmediği kendisine açıkça söylenen Ghori-Ahmad'a "Müslüman dünyasındaki çalışmalarını olabildiğince azalt" tavsiyesi de verilmiş. Çalışanlardan bir tanesi, "Komisyon üyelerinden bazıları buradayken bence hastalık iznini kullan" bile demiş.
1998 yılında Uluslar arası Din Özgürlüğü Yasası'na bağlı olarak kurulan Komisyon, ilk kez bu kez ağır bir iddia ile karşı karşıya kaldı. Komisyon'un görevi Kongre, ABD Başkanı ve Dışişleri Bakanı'na tavsiyelerde bulunmak.
Ghori- Ahmad, geçtiğimiz yıllarda "bütçesi dondurulduğu" için işe alınmadığı bilgisinin kendisine verildiğini, fakat aynı dönemde başka insanların işe alındığını vurguluyor. Genç kadın kendisine verilecek işin iki beyaz hıristiyana verildiğini ve ikisinin de iş şartlarında olamsına rağmen hukuk alanında diploması olmadığını ve bölge dillerini konuşamadıklarını söylüyor.
Ghori-Ahmad'in mahkemeye sunduğu en temel delillerden biri kurum içi maillerden birinde yer alan, "Pakistan'daki din özgürlüğünü soruşturması için bir Müslüman'ı işe almak, 20 yıl önce İngiltere'yi araştırması için bir IRA aktivistini işe almak" ifadesi.
Söz konusu mailin Komisyon'un eski üyesi Nina Shea tarafından gönderildiği iddia ediliyor.
Nina Shea ise iddiaları redderek böyle bir mail yazmadığını ve Ghori-Ahmad'ı işe almamalarının arkasında Müslüman Halkla İlişkiler Konseyi (MPAC) ile kurduğu yakın ilişkinin bulunduğunu söyledi.