Salı 31.07.2012 00:00
Son Güncelleme: Salı 31.07.2012 09:56

Davutoğlu: Meşru müdafaa yaparız

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, PKK'nın Suriye'nin kuzeyine yerleşmesine izin verilmeyeceğini belirterek, "Terör tehdidi meşru müdafaa hakkı tanır" dedi:

(SABAH)
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, PKK'nın Suriye'nin kuzeyine yerleşmesine izin verilmeyeceğini belirterek, "Terör tehdidi meşru müdafaa hakkı tanır" dedi:

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin bölgesinde yeni bir değişim yaşandığını belirterek bunu "Ya yeni bir yol ya da kaos" diye tanımladı. Terör örgütü PKK'nın Suriye'nin kuzeyine yerleşme gayretleri için, "Hiçbir terör grubuna sınırımızda izin vermeyiz" diyen Davutoğlu ekledi: "Terör tehdidi meşru müdafaa hakkı tanır." Gazetelerin Ankara Temsilcileri ile iftarda bir araya gelen Davutoğlu şu mesajları verdi :
YA YENİ ORTADOĞU YA KAOS: 'Bir şekilde Türkiye kaybetse' diye yazılar yazıyorlar. Yüzyılın en büyük değişimini yaşıyoruz, bu değişimi hep beraber anlamaya çalışalım. Bu değişimi günlük krizlere hapsetmeyelim, hepimizi etkileyecek bu. Bunu deyince 'Yeni Osmanlı' filan deniyor. Türkiye ya bütün bu halklarla birlikte yeni bir yola yürüyecek ya da kaos olacak. Bizim için önemli olan şunlar: 1- İnsanlığın vicdanından kopmayacaksınız. 2- Bölgedeki dinamikler itibariyle tarihin akışına uygun, doğru tarafta yer alacaksınız. 3- Türkiye'nin çıkarlarını koruyacaksınız.

SURİYE ZOR OLACAK:
Libya'nın zor olacağını, Suriye'nin ise Libya ve Mısır'dan çok daha zor olacağını en baştan gördük. Muhalefet diyor ki 'Ne oldu da bir günde Suriye ile düşman olduk?' Her şey iyi gidiyordu da bir sabah kalkıp 'Hadi bugün Suriye ile kötü olalım' mı dedik? Bugün yaşananlar yaşanmasın diye ben 62 kez Suriye'ye gittim. Suriye yavaş yavaş ama sağlıklı bir şekilde değişsin istedik.
ÜÇ İHTİMAL: Karşımızda üç ihtimal var. 1- Esed yönetiminin yanında olmak. Onun yanında olsaydık acaba dünyadaki itibarımız ne olurdu? 2- Biz karışmayalım politikası. Aynen Irak'ta olduğu gibi. Göreve geldiğimizde Irak dosyamızda sadece Kuzey Irak vardı. O da PKK demekti. Basra'da, Musul'da, Kerkük'te tek tanıdığımız yoktu. 'Türkiye niye risk alıyor?' diyenler aslında 'bekle gör' diyorlar. 3- Üçüncü politika ise bizim yapmaya çalıştığımız. Eleştiriye açığız. Ama düşüncemiz günlük değil. Bir ay önce bize, 'Türkiye yanlış ata oynadı. Esed kalacak, ardında Rusya ve Çin var' dediler. Esed'in gideceği anlaşıldı, bu sefer 'Esed gidecek ama kuzeyde boşluk olacak Türkiye kaybedecek' diyorlar. Bunların derdi Türkiye'yi kaybeden göstermek.
" KUZEY SURİYE DİYE BİR BLOK YOK": Biraz coğrafya bilen bilir ki Kamışlı'dan Lazkiye'- ye kadar olan kuşak tek bir etnisiteden oluşmaz. Dışişleri'nden MİT'ten, Harita Komutanlığı'ndan tüm haritaları getirttim. Bizdeki verilerle basına yansıyanlar farklı. Yani 900 km'lik bir blok yok. Kasabadan büyük iki şehirde Öcalan posterleri açıldı diye baştan başa her yeri kırmızıya boyuyorlar.
SURİYE LÜBLANLAŞABİLİR: Bizim için üç nokta önemli. 1- İster PKK, ister El Kaide veya başkası. Her hangi bir terör unsurunun sınır boylarımızda olmasına izin vermeyiz. Meşru müdafaa sebebi sayılır. Her türlü tedbiri almak bizim hakkımız. Bunu Kürt kardeşlerimizle ilgili bir politika olarak yansıtmamak lazım. Kürtler orda asırlardır yaşıyorlar, asırlarca da yaşayacaklar. 2- Kaos durumunda fiili otoriteler oluşursa bunların mevcudiyeti Suriye'nin birliğini yok eder. Bu durum Suriye'yi Lübnanlaştırır. Herhangi bir taraf tek başına 'ben burada özerkliğimi ilan ettim' diyemez. 3- Üçüncüsü, PYD'nin durumu ise çelişkili. Önce Esed ile işbirliği yaptılar şimdi o boşluktan istifade etmeye çalışıyorlar. Biz üç parametre etrafında her türlü tedbiri alırız. Hiçbir güvenlik tedbiri de ne Kürtler ne de Nusayriler için olmaz. Yarın Nusayriler, Hıristiyanlar için de risk olsa onların haklarını da koruruz.
"KANDİLVARİ BİR YAPI OLMAZ": Halep bağlamında mülteci akını dahil her türlü tedbiri düşünüyoruz. Hazırlıksız yakalanmamızı kimse beklememeli. Türkiye'nin güvenliği neyi gerektirirse onların hepsi gerektiği kadar yapılır. Kandilvari bir yapı söz konusu olamaz. Bizim kadar Suriye içindeki dinamikler de izin vermez. Otururlar kendi geleceklerini tayin ederler. Biz de ona çıkıp 'bu bizim kırmızı çizgimizdir' demeyiz.
TAMPON BÖLGE SİNYALİ: Eğer göç artar 100 bine ulaşırsa, Türkiye'nin içinde değil, uluslar arası toplumla Suriye içinde bir bölge olabilir. Bunun yükünü sadece Türkiye çekemez. Ayrıca sivillerin korunması için içeride tedbir alınır. Alacağımız hiçbir tedbir Kürt kardeşlerimize karşı olmayacaktır. Teröre karşı ya da büyük bir mülteci akınına karşı tedbirlerimiz olur. Belki onları Suriye içinde ağırlamak gerekebilir.
HALEP HASSASİYETİ: Bütün bu coğrafyanın arkasındaki beyin şehir Halep. Halep'te ve etrafta kamu düzeni sağlanamazsa Türkiye de kendini güvende hissedemez. 3 milyon insan Halep ve civarında tehdit altında. BM Genel Sekreteri ile konuşurken UNESCO'yu harekete geçirme konusunda mutabakata vardık. Savaşın da bir ahlakı vardır.

TÜRKİYE'DEKİ KÜRT SORUNU:
Irak ya da Suriye'deki Kürtlerin ülkeleri ile aidiyetleri ile bizdeki Kürtlerin devletle toplumun geneliyle iç içe geçmişliği aynı değil. Türkiye Kürt meselesini kendi içinde çözer ve rayına oturtur. Suriye'deki gelişmelerin Türkiye'nin kaderini değiştireceğini düşünenler Türkiye'ye güvenmiyor.

YANLIŞ ÖRÜLMÜŞ DUVAR:
Ortadoğu'daki sınırlar yanlış örülmüş bir duvara benziyor. Bir taşı çekseniz tüm duvar çöküyor. 'Yanlış örülmüş duvarı tartışmak yerine o sınırlara saygı gösterelim ama o sınırları Avrupa'da olduğu gibi anlamsız kılalım' diyoruz muhataplarımıza. Sık sık gündeme gelen o harita (BOP) parçalayıcı bir haritadır. O haritayı engellemek istiyorsak daha büyük haritaları gerçekleştirmemiz lazım.
SURİYE'YE SIZAN PKK'LILAR: PYD orada eskiden beri de vardı. PKK unsurları Suriye'ye sızdılar. Sayıları, nerede oldukları bizce malumdur. PYD ile sızanlar arasındaki ilişki felsefi yakınlığın ötesine geçti.

"ALLAH AŞKINA NERDE BU ÇÖKÜŞ?":
Allah aşkına nerde bu çöküş? Suriye'de sorun yaşıyoruz diye... Mısır ile tarihin en büyük iş birliğini yapıyoruz. Yunanistan'la, Rusya ile yapacağız. Bir Suriye de sıkıntı var diye komşularla sıfır sorun iflas etti deniyor. Akıl alır tarafı yok.
KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ: Her gün hakaret ediyor. Eleştiri değil açık hakaret. Nasıl bir Suriye istiyor CHP? Açıklamalarına bakın bir sıralama bile yok. İlliyet bağı bile yok önermelerde. Özne olarak Esed ve Baas'tan tek kelime bahsetmiyor. 'Biz olsaydık konteynır kentleri kurmazdık bunlar insanın başına bela açar' diyor. Kılıçdaroğlu'nun bela dediği kız çocukları, kadınlar. Size sığınanlara 'bela' diyeceksiniz. Öbür taraftan 'Suriye'de her gün onlarca insan ölüyor' diye bizi eleştireceksiniz.
BARZANİ İLE İSTİŞARE
Barzani son bir yılda iki kez geldi. Bizden gidiş olmadı. Son gelişmeler görüşmeyi öne almamızı gerektirdi. Barzani ile açık bir şekilde bölgedeki gündemleri paylaşıyoruz. İstişare ve perspektif paylaşımı olan bir ziyaret. Barzani terörle mücadelede destek vereceğini söylemişti. Türkiye ziyaretleri sonrasında bölgesel yönetimin daha net tavırları oldu ancak bunlar bizim için yeterli değil.
SURİYE OLAYI TURNUSOL
Suriye olayı herkes için bir turnusol işlevi gördü. Kim nerde duruyor, neyi savunuyor gördük. BM için de büyük sınav oldu. BM mevcut yapısıyla krizlere tepki vermede ne kadar yavaş kaldı gördük. Kapsamlı bir reform şart. Eğer BM net bir tavır sergilese Esed bu katliamları yapamazdı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.