Cumartesi 22.09.2012 00:00
Son Güncelleme: Cumartesi 22.09.2012 13:48

Türk bilim adamına ABD'de iki ödül birden

Biyomekanikte yeni buluşu ile alanında bir ilke imza atan genç Türk bilim adamına Amerika'da ilk defa iki ödül birden verildi.

(CİHAN)
Biyomekanikte yeni buluşu ile alanında bir ilke imza atan genç Türk bilim adamına Amerika'da ilk defa iki ödül birden verildi.

Çalışması ile biyomekanik alanında yeni ölçümlerde bulunan Dr. Metin Yavuz (en solda), 1977 yılında kurulan Amerikan Biyomekanik Toplulugu'nun (American Society of Biomechanics-ASB) verdiği iki ayrı ödülü aynı anda almayı başaran ilk genç bilim adamı oldu.
ASB derneği tarafından iki ayrı ödüle layık görülen Dr. Yavuz, ilk plaketini kariyeri adına son derece önemli olan 'Doktora Sonrası Genç Araştırmacı Ödülü' (Young Scientist Post-Doctoral Award) yarışması neticesinde geçen ay içinde kazandı. Yaklaşık 9 ay önce müracaat ettiği ödül seçmelerinde birinci gelen Dr. Yavuz daha sonra da derneğin düzenlediği yıllık bilimsel toplantısında 'Clinical Biomechanics' ödülüne layık görüldü. İkinci ödülü için Yavuz bir müracaatta dahi bulunmadı. Zira bilim kurul heyeti Yavuz'un Genç Araştırmacı Ödülü seçmeleri için gönderdiği çalışmasından etkilenerek verdi.

Geçen ay yapılan tören ile ödülünü alan Dr. Yavuz, Kent Eyalet Üniversitesi'nin Podiatric Medicine Fakültesi'nde yardımcı doçent olarak görev yapıyor.

İTÜ Gıda Mühendisliği'ni bitirdikten sonra yüksek lisansını Türkiye'de yaparak 2001 yılında Amerika'ya gelen Dr. Yavuz, 2007 yılında Cleveland Eyalet Üniversitesi'nden biyomedikal mühendisliği alanında doktorasını tamamladı. Önce kalp kapakçığı biyomekaniği üzerine çalışmalar yapan Dr. Yavuz, 2005 yılından itibaren ise ödül kazandığı dizaltı biyomekaniği üzerine yoğunlaştı. Şaka yollu ''ayak işleri yapıyoruz'' diye alanından söz eden Dr. Yavuz'un uzman olduğu dal ABD ile Avrupa ülkelerinde 'podiatry tıp' olarak isimlendiriliyor.

Yavuz, insan vücudunda mekanik kuvvetlerin etki ettiği her türlü durum ve hastalığın biyomekaniğin ilgi alanına girdiğine işaret ediyor. Yavuz, kan akımı ve akışkanlar mekaniği dolayısıyla damar, kalp ve kalp kapakçığı hastalıkları, insanların çeşitli hareketleri sırasında etki eden kuvvetler dolayısıyla da çeşitli ortopedik rahatsızlıkların (diz problemleri, tendon-ligament problemleri, diyabetik ülserler vs) bu bilim alanının ilgi alanına girdiğini belirtiyor.
YAVUZ'UN ÇALIŞMASI ŞEKER HASTALARINA UMUT IŞIĞI OLUYOR
Diyabetik hastalarda görülen noropati (neuropathy) komplikasyonu, yani his kaybı, özellikle el ve ayaklarda ortaya çıkıyor. Yavuz'un ifadesi ile his kaybı neticesinde mekanik kuvvetlerin neden olabileceği ağrıyı hastalar hissetmiyor. Diyabetik Ayak Biyomekaniği'nin kurucusu ve oldukça dindar bir kişiliğe sahip olan Dr. Paul Brand'in ağrıyı, ''Allah'ın insanlara verdiği ama kimsenin istemediği hediye'' olarak tarif ettiğini belirten Dr. Yavuz şunları ifade ediyor; ''Bu hediyeyi kaybeden insanlar ayakların özellikle altında meydana gelen ufak yaralanmaları fark etmiyorlar. Bu yaralanmalar da gittikçe ilerliyor, farkına varılmazsa enfeksiyon kapma ve hatta kangren bile görülebiliyor. Bu safhaya gelen hastalarda maalesef ayak parmağı, ayağın büyük bir kısmı ve hatta bütün organın kesilmesi mecburi hale geliyor.''
ABD genelinde yaklaşık 25 milyon diyabet hastası olduğuna işaret eden Dr. Yavuz, yılda ortalama 100 bin ayağın hastanelerde kesildiğine işaret ederek konunun ne kadar ciddi olduğunu vurguluyor. Dr. Yavuz ayrıca ABD'de yaklaşık her 5 dakikada, dünyada ise her 30 saniyede bir diyabetik ülserler sonucu bir ampütasyon gerçekleştiğini belirtiyor. Ülser ve ayak kesim operasyonlarının ABD'ye yıllık maliyetinin yaklaşık 30 milyar dolar olduğunu aktaran Yavuz, ''Tabi iş sadece ayakların kesilmesi ile kalmıyor. Bu hastaların rehabilite süreçleri de çok zor oluyor. Sigortası olmayanların durumu içler acısı. Sigortası olanların da protez takılması ve rehabilitasyon dönemlerinin ardından tekrar hayata dönmeleri çok zor oluyor.'' diye konuşuyor.
PEKİ YAVUZ'UN KEŞFİNİN ÖNEMİ NE?
Dr. Yavuz'un çalışması ayak altında oluşan ülser oluşumuna yepyeni bir yaklaşımı getiriyor. Dünyada ilk defa ayak altındaki mekanik kuvvet ve stres dağılımını üç boyutlu olarak ölçen Yavuz, işte bu buluşu ile iki ödüle birden layık görüldü.
Daha önce diyabetik ülser oluşumuna doğrudan yüksek basıncın neden olduğu düşünülüyordu. Ancak daha sonra yürütülen araştırmalar, ayak altındaki basıncın ülser oluşumunu tahmin etmede iyi bir yöntem olmadığını gösterdi. Ayak altında oluşan basınç seviyelerini düşürebilmek için üretilen özel ayakkabıların ülser oluşumunda ancak yüzde 40-50 etkili olduğunu belirten Dr. Yavuz'a göre bu durum, basıncın öneminin biraz abartıldığını gösteriyor. Dr. Yavuz çalışmasını şöyle özetliyor; "Biz işe ülserlerin sadece yüksek basınç değerlerine bağlanamayacağını söyleyerek, yürüme sırasında ayak altında etki eden üç boyutlu mekanik streslerin diğer iki boyutuna yoğunlaştık, yani sürtünmeye dayalı kesme veya kayma stresleri. Yaptığımız çalışmalarda dünyada ilk defa bu kesme streslerinin ayak altındaki dağılımını net bir şekilde ölçtük ve yaptığımız kıyaslamalarda şeker hastalarında bu faktörlerin oldukça yüksek olduğunu gözlemledik. Şuandaki amacım bu kesme kuvvetlerinin ülser gelişimi sırasındaki rolünü iyice anlamak ve daha sonrasında bu bilgileri kullanarak yeni ayakkabı içleri ve ayakkabılar dizayn edebilmek. Hatta hastalara farklı yürüyüş metotları öğreterek bu problemi asgariye indirmek.''
Ödülü çok rahat kazanan Dr. Yavuz, kurul heyetinden de oldukça iltifat aldı. Yavuz'un çalışması alanında bir ilk.
Yavuz'un aldığı ikinci ödül; 'Clinical Biomechanics' adlı, biyomekanik alanında prestij sahibi olan bilimsel dergi tarafından destekleniyor. Bu ödülü de Dr. Metin Yavuz yine kesme kuvvetlerinin diyabetik ülserlerdeki rolü üzerindeki çalışmasıyla aldı. Gelecek adına umutlu konuşan Dr. Yavuz, çalışmasının başka klinik alanlarda da kullanılabileceğini kaydediyor. Bunların neler olabileceği sorusuna ise, ''yaşlılarda düşme ve kalça kırılmalarının önlenmesi, romatizmalı hastalarda ayak ağrılarını engelleme gibi'' diye cevap veriyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.