Çarşamba 17.10.2012 00:00
Son Güncelleme: Pazartesi 19.11.2012 15:46

New York’un en tatlı durakları

Tatlılar, sizin hayatınızda da tıpkı benimkinde olduğu gibi vazgeçilmez bir yere sahip ise bugünkü turumuzdan çok hoşlanacaksınız demektir.

Esra Yerebakan / NEW YORK
Tatlılar, sizin hayatınızda da tıpkı benimkinde olduğu gibi vazgeçilmez bir yere sahip ise bugünkü turumuzdan çok hoşlanacaksınız demektir. Gittiğim yerlerde genellikle alışık olmadığım tatları denemeyi severim, ancak bildiğim lezzetlerin anavatanına gittiysem en iddialı mekâna muhakkak uğrar kendime göre değerlendiririm. Bugün de yolumuz alanlarında iddialı yerlere düşecek.

Bugünkü turumuzda üç farklı yere gideceğiz. Bunlardan biri, Magnolia Bakery. Cupcake konusunda -hem de cupcake'in memleketinde- iddialı ve öncü 'marka'lardan biri olan bu şirin pastanede ilk molamızı vereceğiz.
İkinci mekânımız ise, Fransa'da doğup şubeleriyle dünyanın birçok bölgesine ulaşmış gerçekten çok lezzetli macaronlar yapan, Laduure olacak.
Son olarak 'Pocket Park' olarak nam salmış gizli bir bahçeye gideceğiz. Burası yazı temamızın biraz dışına çıksa da New York'ta gezerken muhtemel yorgunluğunuzu atabileceğiniz New York'un en turistlik bölgesinde kendini saklamayı başarmış görülesi bir park. Menüsünde öyle iddialı bir şeyler yok, zaten oraya vardığınızda bir kahve kâfi gelecektir diye düşünüyorum.
O halde ilk durağımızla başlayabiliriz. Magnolia Bakery,

Magnolia Bakery, ilk olarak 1996 yılında New York'un kalbi sayılabilecek Greenwich Village bölgesinde hizmet vermeye başlamış. 2007 yılında el değiştirerek Steve Abrams'a geçtikten sonra Steve Abrams'ın restoran tecrübesi ve ailesinin desteğiyle bir çok şube açmayı ve bir marka olmayı başarmış bir işletme.
Magnolia Bakery'nin New York'ta beş şubesi bulunmakta. Amerika'da Türkiye'de olduğu gibi restoranlar, cafeler ve pastaneler arkadaşlarınızla buluşup bir fincan kahve eşliğinde birkaç saat oturabileceğiniz yerler gibi düşünülmüyor ne yazık ki. Hayatın hızlı temposu sebebiyle New York'ta, birçok kişinin ellerinde sandviçleriyle oradan oraya koşturduğunu görebilirsiniz. Hatta öyle ki, birçok yerde yemeğiniz bittikten sonra garson gelip 'Başka bir arzunuz var mı?' diye sorduğunda cevabınız 'Hayır' ise hemen ardından hesabınız gelecektir. Magnolia Bakery için ilk söyleyeceğim şey uzun uzun oturup dinlenebileceğiniz arkadaşlarınızla keyifli sohbetler yapabileceğiniz bir yer olduğudur. Gelelim detaylara;
New York Şubeleri:
Bleecker street :401 Blackeer Street –New York
Bloomingdale's: 1000 Third Ave. b/t 59th ve 60th-New York
Columbus Avenue: 200 Columbus Avenue- New Yok
Grand Central Terminal: Grand Central Terminal Lower lever, Dining Concourse-New York
Rockefeller Center: 1240 Avenue of Americas-New York
Ayrıca Los Angles ve Chicago'da da şubeleri mevcut.

Bu gezimde ben, Columbus Avenue'da bulunan Magnolia Bakery şubesine gittim. Oldukça temiz ve şirin bir pastane. Menü ve çeşitliliğinden bahsetmek gerekirse, ürün yelpazelerinin sadece cupcake ve çeşitleriyle sınırlı olmadığını bilmelisiniz. Tatlı-tuzlu kurabiyeler, kalabalık kutlamalar için büyük boy pastalar, puding çeşitleri, cheseecakeler hatta cupcake desenli mutfak önlüğü vb tekstil ürünlerini de burada bulabilirsiniz. Ayrıca, resmi web sitelerinde on-line satış da yapıyorlar, gitmeden inceleyip menü hakkında detaylı bili edinebilirsiniz.
Fiyat bilgisi vermem gerekirse, (ortalama) bir cupcake'in fiyatı 5 ile 10 dolar arasında değişmekte. Ancak fiyatı belirleyen en önemli faktör, tahmin edebileceğiniz gibi seçtiğiniz ürünün dekorasyonu ve iç malzemesinin çeşitliliğidir.

Naçizane tavsiyeme gelince, Amerikan pastalarında bolca kullanılan 'butter cream' burada da cupcake ve pastaların ana malzemesi. Sizde benim gibi butter cream'i çok yağlı buluyorsanız, muzlu pudingini denemelisiniz ayrıca limonlu ya da karamelli cheseecake'inin de çok başarılı olduğunu söylemeliyim.

İkinci durağımız, macaron sevenlerin dünyanın en iyi macaronlarını tadabileceği Fransa doğumlu Laduree…
Vitrin dizaynı ve rengarenk macoranlarıyla Laduree hemen dikkatinizi çekecek çok şık bir mekan. Laduree, ilk olarak 1862 yılında Paris'te pastane formatıyla hizmet vermeye başlamış ve adını kurucusu olan ailenin soyadından almış. 1871 yılında yaşanan bir yangınla Laduree, çehresini değiştirerek sadece pasta yapmaya başlamış. Kurulduğu yerin ilk pastane-cafe si olma özelliğini yıllarca korumuş, hala da Paris'teki modern dönüşümün ilk mekânlarından biri olarak anılıyor. Bu genel bilgilendirmenin ardından detaylara geçebiliriz…

Laduree, New York'un en turistik bölgesinin biraz dışında kalan bir yerde hizmet veriyor, bu özelliğiyle daha kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple buraya gitmek isteyenlerin programlarını yaparken Laduree için özel zaman ayırmaları gerekebilir.
Laduure'un bulunduğu, 864 Madison Avenue (72 ve 71. Street arasında) adresine vardığınızda, harikulade vitrin dekorasyonuyla sizi mutlaka içine çekecektir. İçeriye girdiğinizde yaklaşık 26 farklı çeşitten oluşan yan yana dizilmiş rengârenk macaronları hemen göreceksiniz. Sağınıza döndüğünüzde ise, ufak bir vitrin ve tezgâhtan oluşan Laduree amblemli ufak hediyeliklerin satıldığı bir bölümü de fark edeceksiniz.
Ancak kahveniz eşliğinde oturup macaronunuzu yiyebileceğiniz bir alan ne yazık ki ayrılmamış. Dolayısıyla istediğinizi alıp çıkmanız gerekiyor. Bilenlerin sık sık uğradığı bu güzel yerde uzun kuyruklarla karşılaşabilirsiniz. Sipariş verirken ilk yapmanız gereken, Laduree kutularından birini seçmek. Altılı, on ikili ya da içine daha az veya fazla macaron alan son derece şık dizayn edilmiş kutuları macaronlarınız bittikten sonra atmaya kıyamayacaksınız.
Bunca çeşit içinden hangisini seçmeniz gerektiğine gelince, ben karamelli ve fıstıklı olanını denedim, karamellinin biraz ağır geldiğini söyleyebilirim. Kahveli ve frambuazlı olanlarını da denemenizi tavsiye ederim. Yeri gelmişken menülerinde macaron dışında hiçbir ürün yok. En iyisini yaptıklarını ispatlar nitelikteki bu davranışları doğru söylediklerine olan inancınızı arttırmaya kâfi geliyor.

Sıra geldi bugünkü son durağımıza yani yazımın başında da bahsettiğim Paley Park'a.
Paley Park 'Pocket Park' olarak da anılan ve lakabının hakkını verecek ölçülerde küçük, son derece dinlendirici gizli bir köşe. Daha önce defalarca önünden geçtiğim halde burayı fark edememiştim. Bu kez biraz tadına varacak vaktim de vardı dolayısıyla hakkını vermeden geçmedim.
Paley Park, 1875-1963 yılları arasında yaşamış Samuel Paley'in anısına, 1967 yılında kurulmuş. En belirgin özelliği, girer girmez göreceğiniz dakikada 1800 galon suyu yukarıdan aşağı bırakan yapay 'şelale' olacaktır. İki tarafını kapatan yüksek duvarları tamamen kaplayan sarmaşıkların verdiği dingin hava koca binaların arasında değil de uzak bir yerdeymiş gibi hissetmenizi sağlayacak.

5th Ave. ve Madison Ave. arasında 53rd Street'te bulunan bu park-cafe, bilenlerin soluk alması için özellikle kurulmuş gibi. İçeriye girmek için attığınız o tek bir adım bir anda tüm atmosferinizi değiştirecek. İçeride küçücük bir de büfe var, dinlenmek için buraya oturduğunuzda kahvenizi içebilir, uygun fiyatlara bir şeyler yiyebilirsiniz. Yakınlarda bir işiniz varsa ya da 5th ave. de dolaşmaktan yorulduysanız bir soluk molası için oldukça ideal ve yanı başındaki kargaşaya inat son derece sessiz bir yer. Özellikle buraya gitmek için yola çıkılır mı derseniz cevabım 'Hayır' olacaktır. Ama yakınında iseniz saklandığı bu yerde O'nu sobelemenizin şart olduğunu söyleyebilirim.

Bugünlük de benden bu kadar. Bir dahaki gezimizde Amerikan mutfağını başarıyla temsil eden ve ülke genelinde bolca şubesi bulunan bir restorana konuk olacağız.
@basharfiie
eybakan@gmail.com

(USASABAH)

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.