Pazartesi 18.02.2013 00:00
Son Güncelleme: Pazartesi 18.02.2013 20:51

Tarihin mis kokusu: Grand Central Terminal New York

ABD’nin en kalabalık şehri New York’ta bulunan Grand Central Terminal, tarihi dokusunu muhafaza ederek günümüze kadar gelmeyi başarmış, halen tren platformu sayısı itibariyle dünyanın en büyük tren istasyonu olma unvanını başarıyla taşıyan bir gar. Birçok yerde Grand Central Station olarak da anılır.

Esra Yerebakan / NEW YORK
ABD'nin en kalabalık şehri New York'ta bulunan Grand Central Terminal, tarihi dokusunu muhafaza ederek günümüze kadar gelmeyi başarmış, halen tren platformu sayısı itibariyle dünyanın en büyük tren istasyonu olma unvanını başarıyla taşıyan bir gar. Birçok yerde Grand Central Station olarak da anılır.

Her gün 750 bin kişi tarafından ziyaret edilen Grand Central Terminal, muhteşem mimarisi ile 2007 yılında AIA (The American Institute of Architects) tarafından yapılan Amerika'nın Favori Mimarlık Listesi oylamasında 13. Sırada yer almayı başararak hak ettiği övgüyü almıştır.
Burayı görme şansını ilk yakaladığımda, bir istasyondan çok, tarihi bir yapının ev sahipliği yaptığı eski dönem filmlerden birinin stüdyosunda olduğumu hissettim. Bavullarıyla oradan oraya koşturan insanlar sanki birer figüran, o çok şık bilet gişeleri de birer dekor gibiydiler. İçerideki koşuşturmaya dâhil olmadan önce içeride bulunan ve "balkon" olarak adlandırılan bölümlerde bir süre dinlenmenizi ve etrafı sakince izlemenizi tavsiye ederim.
Oysa Grand Central Terminal, toplamda 44 tren peronu ve 67 ayrı tren hattıyla gerçek bir istasyon. Halen çalışması devam eden yeni peronların 2016 yılı itibariyle mevcutlara eklenmesi ile birlikte 48 peronla hizmet vermeye de devam etmesi planlanıyor.
Her gün sayısız turist ve yolcuyu ağırlayan bu tarihi bina, ziyaretçilerinin hoşça vakit geçirebileceği 68 mağaza ve 35 restoranı da bünyesinde barındırıyor. Bu restoran ve mağazaların dışında, dünyaca ünlü Apple firması Aralık 2011'de en gözde şubelerinden birini Grand Central Terminal'ın içerisine açtı. Bu faklı şubeyi ilk gördüğümde hat safhada teknoloji ve tarihin garip bir uyum içinde buluşmasına hayran kaldım. Orada gezerken insanın zaman makinesinin varlığına inanası geliyor. Bu orijinal şubeyi merak edenler Apple'ın internet sitesinden yayınladığı tanıtım videosunu izleyebilirler.
Grand Central Terminal'ın tarihteki yolculuğu
Çeşitli kaynaklarda bu tarihi terminalle ilgili oldukça detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. Bu yazımda kısa bir özet niteliğinde bilgiler vermek istiyorum.
Yaklaşık 130 yıllık bir geçmişi olan bu canlı "müze", yolculuğunun ilk adımlarını 1871 yılında dönemin nakliye işleriyle ilgilenen en ünlü isimlerinden Cornelius Vanderbilt sayesinde atmaya başlamış. İlk yıllarında, raylarının üzerinde buharlı lokomotifler sefer yapıyormuş.
1902 yılında 17 kişinin ölümü ve 38 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan talihsiz bir tren kazası yaşanmış ve kazanın ardından uzun süre terminal işletilmemiş.
Yeniden açılış yapılana kadar geçen sürede elektrikli trenlerin sefer yapabilecekleri yeni bir sistemin kurulması için gerekli çalışmalar yapılmış. Nihayet 1913 yılında, günümüze kadar varlığını ve güzelliğini korumayı başarmış olan Grand Central Terminal binası, 150 bin kişinin katılımıyla düzenlenen şaşalı bir açılış töreniyle yeniden hizmet vermeye başlamış. Bu yeni bina, muhteşem mimarisi, devasa pencereleri ve tavan süslemeleriyle, oldukça beğenilmiş.

1947 yılına gelindiğinde terminalden faydalanan insan sayısı, aynı bölgede inşa edilen gökdelenlerin de varlığıyla, 65 milyona ulaşmış. 1950'li yıllarda insanların birçoğunun farklı transfer araçları kullanmayı tercih etmeye başlamaları Grand Central Terminal için zor bir dönemin başlangıcı olmuş.
1967 yılında kanunlar tarafından korunması kararı alınıncaya kadar geçen süre içinde binanın yıkılması ve yerine çok katlı ofis binalarının inşa edilmesi gibi birçok tehditle karşı karşıya kalan terminal, tarihe sahip çıkılması gerektiği bilincini taşıyan vatandaşlar ve konuya hassas yaklaşan devlet adamlarınca adeta kurtarılmış.
Yoğun ve kararsız geçen bu sürecin ardından işlevine devam eden Grand Central Terminal, 1994 yılında tadilat görerek, doğum yılı sayılabilecek 1913 yılındaki ihtişamına yeniden kavuşturulmuş.
Bu güzel yapıyla ilgili daha detaylı bilgi almak isteyenler, her gün rehber eşliğinde düzenlenen ve yaklaşık bir buçuk saat süren Grand Central Terminal turlarına katılabilirler. Tüm tarihinin detaylarıyla anlatıldığı bu tura katılım hakkı veren biletlere, terminalin ana meydanında bulunan ve "GCT Tours" gişelerinden ulaşabilirsiniz. Bir kişi için bilet bedeli, 15-20$ olarak belirlenmiş. Turla ilgili detaylı bilgiye resmi internet sitesinden ulaşabilirsiniz.
Grand Central Terminal Clock (Grand Central İstayson Saati)
Özellikle New York'ta sıkça kullanılan "saatin altında buluşalım" tabirinde söz konusu olan saat, Grand Central Terminal Clock'tur. Terminalin tam merkezindeki yerini 1913 yılında organize edilen büyük açılışta almış olan bu değerli saat, yuvarlak bir hatta sahiptir. Buna rağmen dört cephesinde de saat kadranı bulunmaktadır ve böylece bakılan her noktadan görülebilir.
Turistler tarafından son derece ilgi gören bu saat, ünlü New Yorklu saat firması 'Seth Thomas' tarafından yapılmıştır. Bugünkü değerinin 10–15 milyon dolar civarında olduğu tahmin edilmektedir.
Grand Central Terminal Clock, birçok Amerikan filminde, ayrılıkların, kavuşmaların, evlilik tekliflerinin ve sayısız romantik sahnenin arka planı olmuş ve dünyaca tanınan bir hal almıştır.

Yeme-içme bölümleri
Hem meraklı turistlerin hem de sefer saatinden önce gelen yolcuların yeme-içme ihtiyaçları için terminalin zemin katında oldukça geniş bir alan ayrılmış. Terminalde hizmet veren yaklaşık 35 farklı restoran sayesinde herkes damak zevkine uygun bir menü bulabilir.
Et yemeği tercih edenler, Micheal Jordan's the Steak House'a, Çin yemeğinden hoşlananlar, Feng Shui'ye, tavuk sevenler ise Chirping Chiken'a uğrayabilirler. Tarihi dokusuyla en çok dikkat çeken mekânlardan biri de Oyster Bar Retaurant'ı da mutlaka görmelisiniz.
Restoranlar dışında, 100 yıldan uzun bir süredir çikolata üreten Neuhaus Chocolatier'de lezzetli çikolatalar tadabilir, Starbucks'ta sıcak bir kahve içebilir ya da Magnolia Bakery'de bir mola vererek tatlı yiyebilirsiniz. Sabah saatlerinde oradaysanız, Zaro's Bakery'de günlük hazırlanan muffin, bagel (Bir çeşit Amerikan simidi) ya da sandviç çeşitleriyle güne başlayabilirsiniz.

Alışveriş
Tarihi dokuya ve atmosfere zarar vermeden, hem göz önünde hem de gizlenmeyi başarmış oldukça büyük bir alışveriş bölümüne sahip olan terminalde aklınıza gelen hemen hemen her şeyi kolaylıkla bulabilirsiniz. Kıyafetten kitaba, ev aksesuarlarından takıya sayısız ürünle çeşitlendirilmiş bu bölümdeki mağazalar outlet olarak hizmet vermediğinden biraz yüksek fiyatlara sahip. Ancak ülke genelinde tüm mağazaların indirim uyguladığı özel gün ve sezon sonlarında burada da fiyatlar daha makul seviyelere iniyor.
Bu alan, Banana Republic'den Kenneth Cole'a, M.A.C Cosmetic'den Swatch'a kadar toplamda 68'e ulaşan mağaza sayısıyla bulunduğu bölge için ideal bir kapalı alan alışveriş merkezi olma özelliğini de taşıyor.
Rengârenk tasarımlarıyla oldukça eğlenceli aksesuarlar bulabileceğiniz Pylones mağazasını mutlaka görmenizi tavsiye ederim. Mağaza içinde ilginç şekilleriyle başta aksesuar gibi görünen birçok obje aslında birer çanta, zımba ya da mutfak araç-gereci olarak tasarlanmış. Bu mağazada da fiyatlar oldukça yüksek, tabi pahalılık kavramı kişinin bütçesiyle orantılı olduğundan bütçesi elverenler Pylones'ten harika hediyelikler alabilirler.
Ayrıca her yıl Noel zamanında, 100'e yakın hediyelik eşya standı da Grand Central Terminal'daki yerini alarak son derece renkli görüntüler oluşturuyor.

Bu hafta New York'un tarihi ve turisttik merkezlerinden birini mercek altına almaya çalıştım. Yolu düşenlerin mutlaka görmesi gereken bu yapıda yapacak birçok şey de bularak gezinize renk katabilirsiniz.
Önümüzdeki hafta New York'ta yaşayan Türklerin birçoğunun en az bir kez gittiği, özellikle Türk kahvaltısını başarıyla temsil eden bir mekânda olucaz. Merak edenlerle aynı adreste buluşmak üzere.
@basharfiie
eybakan@gmail.com

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.