Hollywood'da Koreli yönetmenler yükşelişte

Amerikalı yapımcılar bugüne kadar Park Chan-wook, Kim Ji-woon ve Bong Joon-ho gibi yönetmenlerin kapısını çalmıştı. Şimdiyse, her birinin İngilizce çekeceği filmlerin, bu yıl içerisinde gösterime girmesi planlanıyor. Başrollerinde Mia Wasikowska, Matthew Goode ve Nicole Kidman'ın oynadığı, karanlık bir reşit olma hikâyesini konu alan "Stoker" filminin yönetmeni Park, "Gerçekten bir tesadüf olduğunu düşünmüştüm" diyor. ABD'de Ocak'ta gösterime giren ve Arnold Schwarzenegger için sinemaya dönüş anlamına gelen Kim'in filmi "The Last Stand" in ardından, ABD'deki ilk gösterim tarihi 1 Mart olan "Stoker", Ağustos'a kadar diğer ülkelerde de vizyona girecek. Kim'in filmi Mayıs'a kadar yabancı ülkelerde de gösterime girmiş olacak.
"The Avengers" filminde Kaptan Amerika'yı canlandıran Chris Evans'ın başrolünde olduğu ve yine bir çizgiromandan uyarlanan fantastik film Bong'un Rusya ve Danimarka'da Ağustos'taki gösterimleri çoktan planlandı.
Güney Kore'nin Kore Dalgası ile dünyadaki popüler kültürü sömürgeleştirmesini sağlayan pembe diziler, pop müzik grupları ve "Gangnam Syle" isimli müzik videosu iyi yapılandırılmış bir sürecin parçaları. Oysa Kore filmleri daha özel zevklere hitap ediyor. Ülkelerinin en çok tanınan ve saygı duyulan yönetmenlerinden Bong, Kim ve Park'ın kariyerleri boyunca çektikleri filmler, New York'taki sinema toplulukları ve sanat evleri tarafından çeşitli retrospektiflerde gösteri ldi ve uluslararası festivallerde art arda ödüller kazandı. Öte yandan, korku ve polisiye gibi popüler kategorilerde, tarzlarına ve kısıtlamalara paralel şekilde yakaladıkları, içgüdülerle derinden ilgili çoğunlukla da kanlı filmler yapmaları nedeniyle bu üçlünün Hollywood'da da güçlü bir hayran kitlesi var.
"Stoker"ın senaryosunu Prison Break adlı televizyon dizisinden tanınan Amerikalı aktör Wentworth Miller yazdı. Senaryo, Alfred Hitchcock'un büyük korku eseri "Şüphenin Gölgesi"ni temel alıyor. Her iki filmde de yer alan karizmatik akraba Charlie Amca, ziyaret ettiği genç yeğenini etkilemeyi başarıyor.
Charlie, tabii ki göründüğü kadar iyi birisi değil. "Stoker"ın düğüm noktası da yeğen karakterinin tuhaf yönlerinin de, amcasınınkiler kadar öne çıkarılmasıyla ilgili. Park, daha önce Hitchcock'u, Güney Kore'nin en tanınmış yönetmeni olmasını sağlayan işleri arasında özellikle öne çıkan "intikam üçlemesi", yani "Sympathy for Mr. Vengeance", "Oldboy" ve "Lady Vengeance" filmleri için en önemli esin kaynağı olarak göstermişti. "Stoker"ı çekme kararıyla ise aradaki bağlantıyı zayıflatmayı tercih etti. "Bunu yapmayı seçme nedenim Hitchcock ile bağlantılı olması değil, asıl bu bağlantıya rağmen yaptım. Hitchcock'un etkisinin ne boyutta olduğunu fark etmeden ilerlemeye çalıştım" diyor.
Tasarım ve renklerdeki detaylara aşırı seviyede itina gösteri lmesi gibi, Hitchcock'unkileri andıran yöntemler kullanılması, gerek oyuncuları gerekse set ekibini şaşırttı. "Stoker"da Charlie karakterini canlandıran İngiliz aktör Matthew Goode, "Filmi kafasının içinde, beyninde çoktan tamamlamıştı. Yumurta kabuğu renginde olması gereken duvarlara kadar, her şeyi önceden belirlemişti" diyor.
Batılılar, Güney Kore'de aynı oyuncu ve set ekibiyle çalışmaya alışkın olan Park'ın tarzına uyum sağlamışken, bu kez Park, bilmediği bir dili konuşan yeni insanlarla çalışma konusunda uyum sağlama çabasındaydı. Park, kendi yurdunda çalışmakla ABD'de çalışmak arasındaki farkı önemsemiyordu. Park, tercüman aracılığıyla, "O kadar fazla farklılık olmadığını düşünüyorum. Bunu süreci görenler de söylüyor" dedi. Sözlerini, "Bunu sevseler de sevmeseler de, hepsi bu filmin bir Park Chan-wook filmi gibi göründüğünde, böyle hissettirdiğinde hemfikirler" diye bitirdi.
Mike Hale