Cumartesi 09.03.2013 00:00
Son Güncelleme: Cumartesi 09.03.2013 00:57

Kanser bulaştırılabilir mi?

Güney Amerika'da 5 eski ve yeni cumhurbaşkanının kansere yakalanması ve daha sonra Venezüella Cumhurbaşkanı Hugo Chavez'in hayattayken bu hastalıklardan ABD'yi sorumlu tutması bir soruyu akla getiriyor: Kanseri bir insana bulaştırmak mümkün mü?

Tiroit kanserine yakalanan Arjantin Devlet Başkanı Cristina Kirchner, lenf bezi kanseri olan Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff, gırtlak kanserine karşı mücadele veren eski Brezilya Devlet Başkanı lula da Silva, lenf bezi kanserine yakalanan Paraguay Devlet Başkanı Fernando Lugo ve bağırsak kanserine yakalanan Küba'nın efsane lideri Fidel Castro son yıllarda kanserle mücadele etti. Venezüella lideri Chavez ise salı günü kansere karşı verdiği yaşam mücadelesini kaybetti.

Kanserli hücreleri bir insana enjekte etmek kanser bulaştırmak için yeterli değil. Hücrelerin organlara girip büyümesi gerekiyor. Bir kişiye canlı kanser hücresi enjekte edilirse, vücudun bağışıklık sistemi hücreleri hemen yok eder. Teoride, bir ajan kanserli hücreyi bağışıklık sistemi iflas etmiş bir lidere enjekte edebilir. Veya liderden alınan dokular kanserojenlere maruz bırakılıp daha sonra doku tekrar vücuda yerleştirilebilir. Ancak bu iki yönteminde başarılı olabileceğine dair herhangi bir kanıt yok.

Kişiye kanser vermek imkânsız olsa da, kişinin kansere yakalanma riskinin arttırılması mümkün. En etkili yöntem radyasyon. Onkologlar, tohum büyüklüğünde radyoaktif malzemeyi kanserle savaşmak için bazı kanser hastaların vücuduna yerleştiriyor. Daha büyük ölçekte radyoaktif bir maddenin sağlıklı bir kişinin vücuduna yerleştirilip vücudun haftalar veya aylarca buna maruz kalması riski artıracaktır. Ancak bu tür bir implantın iğne ile enjekte edilmesi imkânsız ve sondayla yapılacak bir işlem de hasta tarafından fark edilecektir.

Alternatif olarak kişinin yediklerine radyoaktif malzeme eklenebilir. Aflatoksin karaciğer kanseri, helicobakter pylori mide kanseri yol açabilir. Ancak bu maddelerin kanser yaratma riski az ve kişiye hiçbir olumsuz yaratması daha muhtemel.

Çin gibi aflatoksinin çevrede yoğun olduğu ülkelerde bin kişiden birinde karaciğer kanseri görülüyor.

1950'lerde Doktor Chester Southam, yaptığı deneylerde kanserli hastalara ve sağlıklı insanlara kanserli hücreler enjekte etmişti. Amacı, insanlara kanser bulaştırmak değil, bunun zararsız olduğunu göstermekti. Deneklerden hiçbirinde kanser metastatik seviyeye ulaşmadı. Deneklerden birinde kansere yakalanma belirtilerinin görüldüğü söylense de om kişi daha sonra farklı bir nedenden öldü. Deneklerden hiçbirine nasıl bir deneyin parçası olduklarını söylemeyen Southam daha sonra tıp otoriteleri tarafından cezalandırıldı.

2009'da Tayvanlı bir doktor hastalarına rahim kanserli hücreleri hastalarına enjekte ederek sigorta şirketlerini dolandırmaktan suçlu bulundu. Sigorta şirketleri doktor yüzünden 660 bin dolar kaybetse de hastalardan hiçbiri kansere yakalanmadı.

Şimdilerde canlı kanser hücrelerinin enjekte edildiği tek canlı laboratuvar fareleri. Kanser araştırmalarında kullanılan bu hayvanların bağışıklık sistemleri özellikle zayıflatılıyor ve kanserin yayılması sağlanıyor.

(SABAH)

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.