Giriş Tarihi: 16.03.2013 00:35 Son Güncelleme: 16.03.2013 01:43

Amerikalılar da tasarruf yapmayı öğrenecek

Amerikalılar, mali uçuruma yönelik mali politikalar nedeniyle, pek de alışık olmadıkları halde, tasarruf etmeyi öğrenecekler...

Fatih Tezel*
Amerikalılar, mali uçuruma yönelik mali politikalar nedeniyle, pek de alışık olmadıkları halde, tasarruf etmeyi öğrenecekler...

1980lerde tasarruf etme alışkanlığını kazandırmak için banka promosyonları çocuklara kumbara ya da büyüklere cüzdan vermek seklinde olurdu. Her yılbaşında banka mudilerine armağan edilen kumbaraları hatırlarsınız. Gerçekten kaliteli oyuncaklardı ve hemen hemen herkesin evinde illaki bulunan küçük reklam malzemeleriydi bunlar. Kimi zaman sinema filmlerindeki soygun sahnelerinde gördüğümüz para transfer kamyonları, bankanın temasına göre bir traktör, bir esnaf kasası veya minik kilitleri olan "kumbaralardı"... İşte tasarruf etmek bu şekilde başlıyordu. Çocukların hayallerini kurmakta oldukları şeylere ulaşmalarının yolu bir sure harcamaktan vazgeçip birikim yapılmasından geçiyordu. Tüm bunlar birçokları için tatlı bir hatıradan ibaret. Çünkü bankalar, harcamaya özendirmeyi daha cazip buluyorlar artık... Ancak artık Türkiye'de kullanılmayan kumbaralar için şu günlerde yeni bir ülkeden talep gelebilir. Zira Amerikalılar, mali uçuruma yönelik mali politikalar nedeniyle, pek de alışık olmadıkları halde, tasarruf etmeyi öğrenecekler...
İşsizlik yüzde 9,1'e yükselebilir
ABD Kongresi Bütçe Ofisi (CBO) mali daralmanın gerçekleşmesi durumunda Amerika ekonomisinin % 0.5 kadar daralacağını öngörüyor. Bu beklentilerin yansıra 2013' ün ilk yarısında resesyon ve ikinci yarısında hafif bir toparlanma tahmin ediliyor. Ayrıca 2013' ün son çeyreğinde de istihdamda görülecek 3.6 milyon kayıpla işsizliğin yüzde 9,1'e yükselmesi bekleniyor.
Tüm bu manzarayı daha da karanlık hale getirecek şey ise "borç tavanı"nın mart ayına kadar yükseltilmemesi olacak. Peki krizden önceki Amerikan ekonomisindeki pozitif görünüm nasıl oldu da bu hale geldi? Bu sorunun cevabini ararken "Mali Uçurum'un eşiğine nasıl gelindiği önemli…
Muhafazakar partili Başkan Bush'un 2001 ve 2003 yıllarında uyguladığı geniş tabanlı vergi indirimleri tüm mükelleflerin vergi yüklerinin belirgin bir şekilde hafiflemesine yol açtı. Söz konusu kesintilerin 2010 yılında sona ermesi öngörülürken Başkan Obama'nın resesyon önleyici politikaları kapsamında 2 yıl süre ile Kongre'den geçirilen kanun ile uzatıldı. Bu politikanın sonucu olarak, süregelen vergi indirimleri ekonomik büyümeye yardımcı olurken özellikle küresel finansal kriz sonrasında tüm piyasalar için hayati öneme sahip olan Amerikan ekonomisindeki muhtemel resesyon baskısını bertaraf etti. Haliyle bunlara karşılık olarak artan kamu harcamaları bütçe açığında ciddi artışlara neden oldu.
"Akılları başlarına yeni mi geliyor?" diye sorabilirsiniz ancak mali uçurum tartışması 2012'nin meselesi değil… Kongre ve Başkan Obama bütçe açığının düşürülmesi yönelik planlar ve borç tavanı üzerinde 2011 yılında anlaşamamıştı ve Başkan Obama'nın "bir 4 yıl daha" seçilerek zaferle çıktığı seçimleri araya girince bütçe pazarlığı son saate kadar kaldı.
Kongre ve Başkan Obama arasındaki anlaşma önümüzdeki 10 yıl içerisinde harcamalarda 1.7 trilyon Dolarlık kesintiyi içeriyor. Bu miktarın büyük bölümü (1.2 trilyon Dolar) savunma harcamaları ile keyfi harcamalardaki kesintileri kapsıyor. Sadece 2013'te söz konusu harcamalarda 55 milyar dolarlık kesinti gerçekleşecek.
Cumhuriyetçiler ne diyor, Demokratlar ne diyor?
Cumhuriyetçilerin temel argümanları Başkan Bush'un getirdiği vergi indirimlerinin herhangi bir gelir grubuna ek bir yük getirmeden sürdürülmesi bunun yerine de vergi mevzuatının sadeleştirilerek kimi gelir gruplarının lehine olan muafiyet ve istisnaların kaldırılmasını içeriyor. Ayrıca bütçe açığını azaltmanın savunma harcamalarında değil sağlık ve sosyal güvenlik (ObamaCare) harcamalarında yapılacak kesintilerle gerçekleştirilebileceğini savunuyor.
Buna karşılık olarak Demokratların yaklaşımı, bütçe açığının 10 yılda en az 4 trilyon dolar düşürülmesi ve 1.4 trilyon dolarlık yeni gelir yaratılmasını kapsıyor. Ayrıca Başkan Bush'un getirdiği vergi indirimlerinin düşük ve orta gelir grupları için sürdürülmesini ve üst gelir grupları üzerindeki vergi yükünün yükseltilmesini içeriyor. Demokratlar ObamaCare konusunda sağlık yardımlarından yararlanabilme yaşının yükseltilmesi gibi reform gereksinimi kabul etseler de Cumhuriyetçilerin aksine düşük ve orta gelir gruplarını hedef alan kamu harcamalarının düşürülmesi yerine savunma harcamalarının kesilmesi gerekiyor.
Kongre'de Cumhuriyetçilerin, Senato'da Demokratların çoğunlukta olduğunu belirtelim. Cumhuriyetlerin de büyük bir bölümünün secim öncesinde Obama'dan gelen her şeyi direkt olarak reddettiğini ve Senato'nun soru önergeleriyle kilitlendiğini de hatırlatmakta fayda var. Kısacası, savunma sanayinin öncülüğündeki kampanyaların eşliğinde Obama bir yıl kadar ömrü kalmış bir gidici Başkan olarak görülüyordu. Bu noktadaki kördüğümün ABD Merkez Bankası'nın (FED) ekonomiyi canlandırmak için harekete geçmesine de önayak olduğu söylenebilir.
Başkan Obama'nın mali uçuruma yönelik maliye politikası ile önümüzdeki on yıl içerisinde geçtiğimiz ay kabul edildiği üzere 2 trilyon dolarlık tasarruf ve borç stokunun gayrisafi hasılanın yüzde 73 gibi mevcut duruma göre hayli başarılı düzeylere çekilmesi hedefi hayati görünüyor. Söz konusu tasarrufun kamu harcamalarındaki ayarlamalarla mi yoksa vergilerdeki artışlarla mi finanse edileceği konusu Başkan Obama'nın seçimlerdeki siyasi riski üstlenebilmesi ile doğrudan ilişkili. 2012 Kasım ayındaki secim sonuçlarına bakıldığında Başkan Obama'nın siyasi riski bertaraf ettiği söylenebilir. Yani mali program vergi artışları ve harcama kesintileri ile yaklaşık olarak es değer oranda (50/50) dengelenecek. Harcama kesintileri savunma harcamalarını içeriyor ve Obama yönetiminin getirmiş olduğu sağlık ve sosyal harcamaları esas almıyor. Emeklilik programlarına yönelik olarak ise henüz bir şey söylemek mümkün değilse de bu programlarda reform beklentisi çok yüksek ve emeklilik yaşının yükseltilmesi ya da hizmet sürelerinin artırılması gibi önlemlerin oldukça muhtemel olduğunu söylenebilir.

ABD Başkanlarından Benjamin Franklin'in de dediği gibi, "tasarruf edilen her kuruş, kazanılmış demektir". Bunun için de Amerika'da bankaların kumbaraları yakın zamanda hazır etmesinde fayda var.


Ekonomist, Columbia Universitesi Ekonomi Politikası Yönetimi Bölümü


X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.