Anadolu Festivali'ni gönüllüler ayakta tutuyor

Türkiye'den gelen 30 dizaynır dışında her biri farklı meslek grubundan gelmiş 400'ün üzerinde kimi doktor, kimi akademisyen, kimisi Microsoft'ta mühendis gönüller ordusunun fedakarlıkları ile kuruldu. Festivalin kurulma aşamasının 10 gün sürdüğüne dikkat çeken ve gönüllüler arasında yer alan Pacifia Enstitüsü Los Angeles Şubesi Direktörü İlker Yıldız, ''İşinden izin alanlar, tatillerini burada çalışarak harcıyor. İzin alamayanlar ise mesai çıkışlarında alana gelerek gece geç saatlere kadar çalışıyor.'' diye anlattı.
Festival süresince yine alanda yüzlerce insanın gönüllü olarak görev aldığını belirten Yıldız, "Hafta sonu daha fazla arkadaş çalışıyor, zira mesaileri olmuyor. Ve her gönüllü alanda ne iş varsa oraya yönlendiriliyor. Yani alanda kimsenin mesleğine ya da konumuna bakılmadan vazife dağıtımı yapılıyor.'' diye anlattı.
Yıldız, gönüllülerin işlerinin yalnızca festivalin kurulması ve olduğu süreler ile sınırlı olmadığını da dile getiriyor. Yıldız, festival bittikten sonra yaklaşık bir hafta süren alandaki dev maketlerin ve eşyaların sökülmesinin de yine gönüllüler tarafından yapıldığına dikkat çekiyor.
Torununa bakmak için geldi gözleme açıyor
Kütahya Tavşanlı'dan yeni doğan torununa bakmak için Amerika'ya gelen Hatice Muslu, festivalin yapılacağını duyunca kolları sıvarken, "Karınca kararınca çorbada tuzum olsun istedim ve hamur açmak için oturdum sofranın önüne." diye anlatıyor görev almasını. Uslu, ilerlemiş yaşına rağmen gün boyu sıcakta hamur açmanın kendisi için zor olup olmadığı sorusunu, "Hiç zor olmuyor, işin içinde Allah rızası olunca insan yorulmak nedir bilmiyor." diye cevapladı.
Kazakistan'da eşi ile birlikte 15 yıl görev yaptıktan sonra son 6 aydır Las Vegas'da yaşayan Yasemin Ayaz da gözleme için hamur açan gönüllülerden. Eşi Erdal bey ile festivalde gönüllü çalışmaya geldiğine işaret eden Ayaz, "Daha önce bu festival hakkında bir şeyler duymuştum ancak bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum. Bu yıl yapılacağını duyunca eşim ile birlikte gönüllü olarak gelip görev aldık." dedi.
Festivalin ilk iki gününün beklentilerden daha yoğun geçtiğini aktaran Ayaz, hamur açmayı da Kazakistan'daki yokluk dönemlerinde öğrendiğini söyledi. Gözleme standında 5 farklı iş bölümünün olduğuna dikkat eden Ayaz, bunların beze yapımı, hamurun açılması, malzemelerin yufkalara yerleştirilmesi, pişirilmesi ve satılması olarak tarif ediyor.
Yemek stantların yok yok adeta. Mersin'in meşhur tantunisi,Trakya'nın saç kavurması, Hatay ve Gaziantep'in künefesi, Erzurum'un cağ kebabına kadar. Tantuniyi festivale gelen birçok farklı milletten insana tanıtmaya çalışan ve lakabı ile Hacı Fevzi diye çağrılan Fevzi Öztürk, amacını hem ülke tanıtımı hem dostlarla görüşebilmek, hem de üç-beş kuruş kazanmak olarak ifade ediyor. 30 yıldır tantuni pişirdiğini belirten Hacı Fevzi, 17 farklı ülkeye gittiğine ve Urfalı olduğuna değinmeden geçemiyor.
Festival İslam dininin yanlış anlaşılmasının önün geçiyor
Festivalde gönüllü görev alanlardan Saraybosnalı Tosca Admir, böyle bir işe talip olmasını ise "Benim Türk insanları ile olan ilişkim arkadaşlıktan öte kardeşlik boyutunda. Festivalde baktım adama ihtiyaç var; ben de gelip Bosna yemekleri ile Türk kültürünün zenginliklerini ziyaretçilere tanıtılmasına yardımım olsun istedim." diye ifade ediyor.
Los Angeles şehrinde güzellik salonu sahibi olduğunu aktaran Admir, "Burada ise ne iş olsa ona talibim." diyerek her iş için gönüllü olduğuna vurguda bulunuyor. Festivale ikinci defa katıldığını belirten Admir, "Bu etkinlik dinimiz hakkında birçok yanlış anlaşılmaların da önüne geçmesi adına çok önemli. Festivale gelen binlerce Amerikalı yaşlısıyla, genci ile hayretlere varacak kadar etkileniyor ve 'biz böyle bilmiyorduk sizleri' diye şaşkınlıklarını ifade ediyor." diye aktarıyor.
Anu Battsengel ise 2009 yılında Moğolistan'daki Türk Lisesi'nden mezun olmuş. Önce Malezya'ya 2 yıllık eğitimi için gitmiş, son bir buçuk yıldır ise Amerika'da eğitim gördüğünü söylüyor. Son derece akıcı Türkçe konuşabilen Battsengel, Seattle şehrinde yaşamasına rağmen festivalde gönüllü çalışabilmek için geldiğini ifade ediyor. Tatlı reyonunda görev alan Battsengel, "İnsanlarla sürekli iletişim içindeyim. Yorulmak diye bir şey hissetmiyorum. aksine çok heyecanlıyım burada görev almaktan." diye duygularını ifade ediyor. Anu Battsengel, Moğolca, Türkçe, İngilizce'nin yanı sıra biraz Rusça ile Malezya'nın dillerine de hakim.
(CİHAN)