Giriş Tarihi: 22.07.2013 17:43 Son Güncelleme: 22.07.2013 17:46

Ekonomi kötüye gidince sahte gıdada patlama yaşandı

Great Dalby, İngiltere - Kimin aklına gelirdi? Meğer İngiliz kırsalının koyu yeşilliğindeki Moscow Farm çiftliği, sahte votka üreten uluslararası bir organize suç çetesinin gizli üssüymüş.

Yarım kilometrelik dar bir kır yolunun ucundaki çiftlik, on binlerce litre sahte içkinin damıtılıp gerçek votka şişelerine doldurulduğu bir yer çıktı. Gerçeklerini aratmayan sahte etiket ve bandrolleriyle bu şişelerin İngiltere'nin dört bir yanındaki büfelerde satıldığı öğrenildi. Ucuz at etinin sığır eti diye satılmasıylailgili Avrupa'yı sarsan skandal bu yıl en çok dikkat çeken olaylardan biriydi.
Üstelik düzenleyiciler ve soruşturmacılar, ekonomik krizin devam etmesi halinde bu gibi olayların çok daha büyük boyutlara ulaşacağını aktarıyor. Dükkân sahipleri uygun fiyatlı malları tercih ettikçe suçlular onlara çikolatanın, zeytinyağının, hatta Bollinger Şampanyası'nın sahtesini tedarik etmenin yollarını buluyor. Soruşturmacılar şimdiye kadar buna benzer binlerce sahtekârlık olayı tespit etti. Gıda güvenliği danışmanlığı yapan Insatech firmasından Mitchell Weinberg, "Gıda sahtekârlığı bütün dünyada bir salgın oldu. Yiyecek üreten veya yetiştiren hiçbir ülke yok ki, orada gıda sahtekârlığı olmasın. Ekonomik değeri vasat olan muhtevaların bile hemen hepsinde hile yapılabiliyor" diyor.
Büyük kâr potansiyelinin cazibesine kapılan uluslararası suç şebekeleri de bu sahtekârlığa bulaşmaya başladı. Taklit ürünleri tasarlayanlar çoğunlukla hiç yakalanamıyor. Örneğin Kevin Eddishaw sanayicilerle boy ölçüşecek çapta kârlar etmiş. Soruşturmacıların belirttiğine göre Eddishaw imalathanesinde en az 165 bin şişe içki üreterek İngiliz hükümetini 2.3 milyon dolar vergi kaybına uğratmış. Kraliyet Gelir ve Gümrük Dairesi'nden suç soruşturma görevl isi Roddy Mackinnon, "Tatlı bir hayat sürüyordu. Birkaç gayrimenkulü; biri Range Rover cip, öbürü Mercedes olmak üzere güzel arabaları vardı" diyor. Çete üyeleri, gerçek Glen's votkalarına üretim yapan tedarikçilerden şişe almış ve onların Polonya'ya gönderileceğini belirtmiş. İngiltere'de basılan sahte etiketler yeterince inandırıcı görünmeyince Polonya'dan daha kaliteli olanları getirtilmiş. Soruşturmacı ların imalathaneyi fark etmesiyse 2009'daki başka bir olayla ilgili bir şüpheliye ait i zin o raya ç ıkması sayesinde olmuş. Eddishaw ancak böyle tutuklanabilmiş.
AB'nin emniyet teşkilatı Europol'a göre organize suç çeteleri ekonomik gerilemeden avantaj sağlıyor. Europol'ün yeni bir raporuna göre, "Tüketici harcamalarındaki azalmaya karşılık sahtekârlar ürün yelpazelerini genişletti". Eskiden lüks ürünlerin sahtesini yapan suç çeteleri "şimdi deterjan, besin, kozmetik ürünü ve ilaç gibi günlük tüketim mallarının da sahteciliğine yöneliyor". Minnesota Üniversitesi'nden Shaun Kennedy'nin hesabına göre, gelişmiş ülkelerdeki tüketicilerce satın alınan yiyeceklerin yüzde 10'u sahte. Kennedy, yiyecek ve tüketici ürünlerindeki küresel sahteciliğin üreticileri yılda tahminen 10-15 milyar dolar zarara uğratacağını aktarıyor. Soruşturmacılar hileciliğin farklı yüzleri olduğunu ifade ediyor. Basit hilelerde ucuz ürünler markalı ya da kaliteli olarak (örneğin çiftlik somonu doğal, fabrika yumurtası organik olarak) takdim ediliyor. Başka örneklerde gerçek mamullere ucuz muhtevalar katılarak kâr marjı artırılıyor. Bazen de çikolatalı ürünlere bitkisel yağ konuyor; ya da şarap, kahve, bal ve zeytinyağı gibi ürünler su, tatlandırıcı veya asıl ürünün ucuz benzerleriyle karıştırılıyor.
Usulsüzlüğün olduğu her yerde potansiyel bir sağlık riski var. Örneğin İngiltere'de, badem tozuna ezilmiş yerfıstığı karıştıran ve alerji riski yaratan bazı Hint restoranları hakkında işlem yapıldı. Geçen yıl da bir hafta süren baskınların sonucunda Fransız yetkililer, menşei yanlış verilen 90 ton balık, deniz ürünü ve kurbağa bacağına; bir ton sahte trüf mantarı rendesine; Amerika ve Mısır kökenli sahte Parmesan peynirine; ve tekila olarak pazarlanan Hollanda menşeli içkiye el koydu. Yasa dışı yollarla tutulan balıklar ve bozulmuş kabuklu deniz ürünleri de sık sık balık pazarlarında satılabiliyor. Londra'da ticari standartlar alanında çalışan Christopher Roe sahte ürünlerin çoğunun pazarlarda ve büfelerde satıldığını aktarıyor. "Satıcılar malın sahte olduğunu bilmiyorlar mı, orası şüpheli" diyor Roe. Ve sahte ürünlerle ilgili olarak, "bu öyle bir şey ki, ne kadar bakarsanız o kadar bit yeniği bulacağınızı biliyorsunuz" diye ekliyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.