Bu haberi okumadan ABD'de üniversiteye başvurmayın!

ABD'de 2013-2014 akademik dönemi için başvurular yaklaştı. Başvuru koşulları ve nasıl bir yöntem izlenmesi gerektiğine yönelik belirsizlikler ise ABD'de okumak isteyen Türk öğrencileri endişelendiriyor. Aslında, doğru başvuru süreci sonunda "ayırt edici" özelliklerini ortaya koyabilen Türk öğrenciler
kabul, burs ve vize alarak ABD'ye dil, lisans ve yüksek lisans eğitimi için rahatlıkla gidebiliyor.
Uzmanlar, başvuru sırasında uzman kuruluşlardan danışmanlık almanın doğru başvuru süreci için önemli ilk adımlardan birini oluşturduğunu düşünüyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı Eğitim ve Kültür İşleri Dairesi Halkla İlişkiler ve Stratejik İletişim Masası Başkanı Jouse Barrera, her bir üniversitenin kendi kabul kriteri olduğunu, ancak genel anlamda Amerikan
yüksek eğitim kabul ofislerinin, başvuru sahibinin akademik geçmişini, İngilizce yeterlilik gibi standart test sonuçlarını, sosyal faaliyetlerini ve akademik hedeflerini değerlendirdiğini söyledi.
Merkezi New York'ta bulunan Uluslararası Eğitim Enstitüsü'ne (IIE) bağlı Akademik Hareketlilik Araştırmaları Merkezi Başkan Yardımcısı ve Araştırma-Değerlendirme Direktörü Dr. Rajika Bhandari de Ankara ve İstanbul'da Fulbright Komisyonu bünyesinde yer alan EducationUSA tavsiye merkezlerinin dil
eğitimi, lisans ya da lisansüstü eğitim almak isteyen Türk öğrencilere ABD'de ihtiyaçlarına cevap verecek yüksek kaliteli programlar bulmak konusunda en doğru bilgiyi sağladığını belirtti.
Türkiye Fulbright Eğitim Komisyonu Danışmanlığı Koordinatörü Mevlüde Bakır, sınav kriterlerini sağlamanın yanında öğrencinin ders dışında kendini geliştirici sosyal faaliyetlerde bulunması, akademik ve kişisel özelliklerini yansıtan referans mektupları, kendini tanıtan ve ne okumak istediğini belirten niyet mektubu ile Amerikan üniversitelerinin masraflarını karşılayacak maddi yeterliliğe sahip olduğunu belgelemesinin kabul almak için gerekli olduğuna dikkat çekti.
Türk-Amerikan Derneği bünyesinde faaliyet gösteren eğitim-danışmanlık firması Future Assist Yetkilisi Gökyar Karşıt da doğru başvuru sürecinin doğru danışmanlık rehberliğinde olacağını belirterek, öncelikle okulun ve bölümün ihtiyacını bilerek başvuru yapmanın önemini vurguladı. Genel kriterleri
sağlamanın yanı sıra kabul almak isteyen öğrencinin ayırt edici özelliklere sahip olması gerektiğinin altını çizen Karşıt, başvuruyu değerlendiren kişilerin "Diğer öğrencilerden farklı ne yaptınız?" sorusunu soracağını ifade etti. Karşıt, "Bütün sınavlardan 'ful çekmek' önemli değil, Harvard seni neden alsın, dikkat çeken özelliğin ne, öğrenci bunun cevabını vermeli. Doğru zamanda doğru yerde bulunmak önemli" dedi.
Merkezi Washington'da bulunan Globalise isimli lise eğitimi için danışmanlık kurumu Direktörü Sevine Hava da "Birçok okul sadece masa başında oturan donanımlı öğrenciler değil, yardım faaliyetlerine katılan, kulüplere üye olan öğrenciler tercih ediyor" diye konuştu.
Süreç sınavları geçmekten başlıyor
ABD'deki eğitim kurumlarına başvuru yapmak isteyen öğrencilerin geçmesi gereken standart sınavlar bulunuyor.
Fulbright yetkilisi Bakır, sınavlarla ilgili prosedürü şöyle açıkladı:
"Amerikan üniversiteleri anadili İngilizce olmayan bütün yabancı öğrencilerden giriş şartı olarak TOEFL (www.ets.org) sınavından yeterli bir puan almasını beklerler. Son yıllarda bazı okullar IELTS (www.ielts.org) ile PTE (www.pearsonpte.com) sınavlarını da okullara başvuru sürecinde kabul etmeye
başlamışlardır. Dil sınavlarına ek olarak, üniversiteye girişte bazı okullar bizdeki LYS sınavına benzeyen, genel yetenek ve bilgi sınavı olan SAT (www.collegeboard.com) veya ACT (www.act.org) sınavlarını da yabancı öğrencilerden istemektedirler."
Bakır, yüksek lisans ve doktora eğitimlerine Amerika'da Mühendislik, Fen ve Sosyal Bilimler ve Güzel Sanatlar alanlarında devam etmek isteyen öğrencilerin TOEFL sınavının yanı sıra GRE (www.gre.org) sınavına, iş idaresi, işletme ve alt dallarında yüksek lisans veya doktora yapmak isteyen öğrencilerin
ise GMAT (www.mba.org) sınavına girmeleri gerektiğini de söyledi.
Sonraki süreçte nasıl bir yol izlemeli?
Türk öğrencilerin ABD'deki okullardan kabul almak için işlerini şansa bırakmamaları, dikkatli bir yol izlemeleri gerekiyor. Türkiye'nin ABD'ye en çok öğrenci gönderen ülkelerden biri olduğu düşünülürse doğru cevaplar vererek kabul ve vize alınmaması çok düşük ihtimal.
Yaygın uygulamanın aksine önce okul değil, doğru bölüm seçilmeli
Future Assist Yetkilisi Karşıt, "nokta atışı" başvuru yapmanın gereksiz masrafı da engellediğini ifade ederek, "Her başvuru için geri dönülmez olarak 100-150 dolar arası ücret isteniyor. Öğrenim belgelerinin ve diğer evrakların tercümesi de göz önüne alındığında başvurular masraflı oluyor" dedi.
Kabul aldıktan sonraki aşama ise vize süreci
Vize görüşmesinde kısa, net ve tatmin edici cevaplar vermenin önemine değinen Karşıt, şöyle konuştu:
"Vize almanın sırrı, hangi okulu, bölümü neden istediğini iyi bilmektir. Vize görevlisi 'Bu okulu neden seçtiniz' diye soruyor. Kendine uygun bir program mı değil mi bunu anlamaya çalışıyor. Görevlinin işi, üç-dört dakika içinde kişiyle ilgili karar vermek. Dolayısıyla seçilen bölümün öğrenciye uygun olması çok önemli. Öğrenci en ucuz dil okulunu ya da uluslararası olmayan kurumları tercih ederse ret alması normal."
Eğitimde kazan-kazan sistemi
Karşıt, ABD'deki eğitimin sisteminin "kazan-kazan" ilkesi üzerine kurulduğunu, dolayısıyla kabul alınan bölüme başlamak için bir sene İngilizce hazırlık okumanın şart olmadığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
"Örneğin yüksek lisansta ilk sene beş ders alacaksa bunlardan üçü İngilizce dil bilgisi dersleri, ikisi ise İngilizce gerektirmeyen matematik, fizik gibi alan dersleri olabilir. Dolayısıyla üçü İngilizce dersi olarak
görülüp, diğer ikisinden de kredi alınıp, toplamda beş kredi alınıp sınıf atlanabilir. Böylece istenen İngilizce bilgisine sahip duruma gelen öğrenci bir senelik zaman kaybından kurtulmuş olur."
Karşıt, İngilizce bilgisi yeterli olmayan öğrenciler için okulların sağladığı diğer imkanın da İkinci dil olarak İngilizce Yeterlilik Sınavı'na (English as a Second Language (ESL) Placement Test) girmek olduğunu söyledi. Karşıt, ESL kurslarına kayıt yaptıran ve şartlı kabul alan öğrencinin, kurs bittiğinde yeterliliğini ispatlayıp kabul alınan bölüme başlayabileceğini ifade etti.
Giderler en büyük sıkıntı
Kabul alan öğrencilerin ABD'de okuyabilmesi, okul ve geçim masraflarını karşılayabilmesine bağlı. Bu da ABD'deki eğitimin belki de en zor kısımlarından biri. Ama bu noktada da bazı yardımcı olacak ipuçları bulunuyor.
Fulbright yetkilisi Bakır, yıllık toplam masrafın okuldan okula ve bölgeden bölgeye değişmek üzere, 15 bin ila 60 bin dolar olduğunu söyledi. Bu noktada öğrenciler Washington, New York, Los Angeles gibi ülkenin en pahalı şehirleri yerine daha uygun bütçe imkanı tanıyan diğer eyaletleri de seçenekleri
arasında alabilirler.
Birçok eğitim kurumu burs sağlasa da bu konuda yüksek düzeyli bir rekabet söz konusu. Lisansüstü öğrenciler için daha geniş burs olanakları bulunuyor. Bunun için öğrencilerin çok iyi derecede İngilizce bilmeleri, giriş sınavlarından en üst düzeyde puan almaları, çok iyi referanslara sahip olmaları ve çok yüksek bir not ortalaması tutturmaları gerekiyor.
Karşıt, üniversiteye kabul almak gibi burs kazanmanın da fark yaratmaktan geçtiğini şu sözlerle ifade etti:
"Okuldaki kabul müdürü, hocalara sorup öğrenci seçiyor. Not ikincil planda kalabiliyor. En iyi kimyacı, fizikçi, matematikçi zaten bulundu, şimdi farklı alanlara, mesela ressama ihtiyaçları var. Farklı alanları tercih eden öğrenciler, hocalarla uzun süreli çalışmak şartıyla burs almada avantajlı konumdalar."
Lisans öğrencileri için ise burslar biraz daha kısıtlı. Bakır, lisans öğrencileri için ise Amerika'daki imkanların sadece üniversitelerin vereceği akademik başarı, spor, resim, müzik gibi yetenek bursları ile sınırlı olduğunu kaydetti.
(AA)