Pazartesi 21.10.2013 00:00
Son Güncelleme: Pazartesi 21.10.2013 15:27

Netanyahu İran tutumu ile yalnızlaşıyor

Babası bir tarihçi olan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun, sık sık yakın çevresine "insanların ancak o günkü kahvaltıya kadar geri gidecek" tarihsel hafızaları olduğundan şikâyet ettiği söylenir.


Gelin görün ki, Netanyahu'nun, son günlerde; kadim metinlerinden, Yahudi Soykırımı tarihinden veya 2011'de İran'ın şimdiki cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin bir kitabından yola çıkarak İran'ın nükleer programına odaklanmaya çalışması da biraz tuhaf kaçıyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya, İran'ın yeni lideri ile nükleer konuları müzakere etmeye çalışırken İsrail lideri, bölgenin değişen jeopolitik konumun ortasında geçmişe takılıp kalmış izlenimi vererek bir risk alıyor.
Netanyahu dünyada ve ülkesinde gittikçe yalnızlaşırken pek çok güvendiği yardımcısını ve kabine arkadaşlarını da kaybetti. Lakin yine de Netanyahu'ya göre, eğer bu insanlar gerçekleri doğru düzgün kavrayabilseler, kesinlikle onun yanında yer alacaklar. Bu konudaki görüşünü ise "Tarihi, bugünü anlamak ve geleceği planlamak için kullanırız. Tarih, bu anlamda bir haritadır. Peki, harita nedir? Harita, bir yerden bir yere ulaşırken bilmeniz gereken en elzem şeylerin kristalize edilmesidir" sözleri ile ifade ediyor. Netanyahu, İran'la yapılabilecek kötü bir anlaşma karşısında endişeleniyor. Ve böyle bir anlaşmayı engellemek için bir kamu diplomasisi kampanyasına girişti bile. 63 yaşındaki Netanyahu bu amaçla dinamik bir medya kampanyası ve bir dizi önemli konferans serisi düzenliyor. İran'la ilgili konularda uranyum zenginleştirmesinin tamamen durdurulması ve zaten Netanyahu'nun baskısı ile empoze edilen ekonomik yaptırımların devam etmesi konularında ısrar ediyor.
Bu tutumu ile Netanyahu, Batı'da her geçen gün İran'la uzlaşabilmek için diplomatik bir anlaşmaya varılması konusunda artan görüşün de dışında kalmış gözüküyor. Tabii aslında çok az arkadaşı olan, ittifak kurma konusunda çok isteksiz ve hatta Şabat yemeğine bile misafir çağırmaya çekinen, ayrıca İsrail'in kendisini yine kendisi ile savunacağını söylemek için hiçbir fırsatı kaçırmayan Netanyahu için bu izolasyon çok da yeni bir şey değil. Son zamanlarda Netanyahu ile görüşen pek çok kimse onu kararlı ve belli bir noktaya odaklanmış birisi olarak tanımlıyor. İsrailli siyaset analistleri, Harvard Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde eğitim almış olan Netanyahu'nun kürsüde veya kamera önünde diplomatik olarak becerikli ama eylem karşıtı olduğunu söylüyorlar. Netanyahu'nun biyografisini de yazmış olan İsrailli köşe yazarı Ben Caspit, pek çok İsraillinin Netanyahu'dan hazzetmese bile onun kendilerini en iyi temsil edecek kişi olduğunu düşündükleri görüşünde.
Caspit, "Yapacağı konuşma hakkında konuştuğumuzda iyi bölümleri nasıl dağıtacağını çok iyi bilirdi" diyor. Netanyahu'nun İsrail'de gittikçe tek kişilik gösteriye dönen durumu dışişleri bakanının kabineden gitmesi ile iki kat arttı. Kabineden gidenler arasında güvenlik konusunda itimat ettiği ve arkadaşım dedikleri de var. En yakın danışmanı Ron Dermer İsrail'den Washington büyükelçisi olmak için ayrıldı. Uzun zamandır çalıştığı kabine sekreterini de kaybetti, ayrıca emektar ulusal güvenlik danışmanı da yakında ayrılacak. Netanyahu kendi partisi olan Likud Partisi'nden de artan bir muhalefetle karşılaşsa da zirve için hâlâ bir rakip yok. Dolayısıyla İran'a yapılabilecek bir hava saldırısı konusundaki ateşli bir iç tartışma yaşandı, fakat çabucak kayboldu. 1976 yılında İsrail'in Uganda'daki Entebbe Havalimanı'na rehineleri kurtarmak için yaptığı baskında kardeşini kaybetmiş olan Netanyahu için tarih bir anlamda kişiselleşiyor. Bir keresinde Birleşmiş Milletler'de yaptığı bir konuşmada, 19'uncu yüzyılın s nunda Avrupa'da Yahudi düşmanı bir kalabalık tarafından dövülen dedesi Nathan'ın nasıl Yahudi Devleti kurulmasına yardım edeceğine ant içtiğini anlatmıştı. İran, Netanyahu'nun hep önceliği, bazılarına göre de takıntısı oldu. 1996'da başbakan olur olmaz Amerikan Kongresi'nde yaptığı bir konuşmada İran'ın nükleer tehdidinden bahsetmişti. Sonraki üç yıl içinde İsrail gizli servisini Tahran'a odaklanma konusunda geliştirdi. 2006 ve 2009 yılları arasında İsrail'in muhalefet partisinin başı olarak Amerika'nın emeklilik fonlarını İranlı holdingleri saf dışı bırakmak için kullanılmasına ikna etme işini şahsen üstlendi. 2009'da tekrar göreve gelince, tek taraflı bir hava saldırısı tehdidi ile birlikte İran'a karşı yaptırımları bizzat yönetti. Netanyahu, dindar biri değil ama kendini ülkesinin kaderinin temsilcisi gibi görüyor. "Bizler burada bir amaç uğruna bulunuyoruz, ben bir amaç uğruna buradayım" diyor Netanyahu.

JODI RUDOREN

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.