Perşembe 09.10.2014 00:00
Son Güncelleme: Perşembe 09.10.2014 23:48

Ailenizde kaçıncı sıradasınız?

Devamlı liste yapan, mükemmeliyetçi, güvenilir, vicdanlı, hırslı, doğal lider olan, eleştirel, ciddi, mantıklı, sürprizlerden hoşlanmayan, teknoloji seven bir ilk doğan mı? Arabulucu, uzlaşmacı, diplomatik, çatışmadan kaçınan, sadık, çok arkadaşı olan, sır tutan, şımarık olmayan bir ortanca mısınız? Ya da başkalarını suçlayan, ilgi arayan, insan canlısı, doğal satış elemanı, büyümüş de küçülmüş, çekici, şefkatli, sürprizlere bayılır bir süperstar olan en küçük müsünüz? Yoksa ultra mükemmeliyetçi, çıtayı en yukarıya koyan tek çocuk musunuz?

Sacit Ünal
Devamlı liste yapan, mükemmeliyetçi, güvenilir, vicdanlı, hırslı, doğal lider olan, eleştirel, ciddi, mantıklı, sürprizlerden hoşlanmayan, teknoloji seven bir ilk doğan mı? Arabulucu, uzlaşmacı, diplomatik, çatışmadan kaçınan, sadık, çok arkadaşı olan, sır tutan, şımarık olmayan bir ortanca mısınız? Ya da başkalarını suçlayan, ilgi arayan, insan canlısı, doğal satış elemanı, büyümüş de küçülmüş, çekici, şefkatli, sürprizlere bayılır bir süperstar olan en küçük müsünüz? Yoksa ultra mükemmeliyetçi, çıtayı en yukarıya koyan tek çocuk musunuz?

Alfred Adler'le başlayan, kişilik özellikleri ile doğum sırası arasındaki ilişkiye önem verme günümüzde de birçok psikoloğun ve kişisel gelişim uzmanının gündeminde. Hatta biz bile gündelik hayatımızda yakınımızdaki aile bireylerinin karşılaştıkları durumlarda her birimiz birer psikolog olup bu ilişkiyi gündemimize alabiliyoruz:
"Ne de olsa ailenin en küçüğü değil misin? Kaygısız şey! Biraz bizleri de düşün!", "Kardeşlerine nasıl örnek oluyorsun, onun ne yaptığı beni ilgilendirmiyor, sen büyüksün!"
İstatistiklere göre ilk doğanlar genelde yüksek otorite ve başarı seviyesindeki konumlara geliyor. Toplumun önde gelenlerinin sıralandığı biyografik bir ansiklopedi olan Who's Who in America yüksek oranda ilk doğan içeriyor. İlk doğanlar üniversite profesörleri arasında da yüksek oranda görülüyor. 2008 ABD seçimlerinde başkan adayı olan 11 kişiden 8'i ailelerinin ilk doğan erkek veya kız çocuklarıydı. Dünyanın en büyük işine talip son dört aday bir tek çocuk (Barack Obama –üvey kardeşlerinin olması işlevselliğini kaybettirmiyor-) bir ilk doğan kız çocuğu (Hillary Clinton) ve iki ilk doğan erkek çocuktu (Mike Huckabee ve John McCain). İlk doğanlar bu anlamda doğal bir yeteneğe sahipler, gerçekten özel bir şey var, sürünün lideri oluyorlar. Dünya ilk doğanları görmezden gelemiyor. Kaldı ki en büyük çocuklar daha önce hiç böyle bir işe girişmemiş olan ebeveynler için bir nevi "kobay" oluyorlar. Bu da en büyük çocukların hep stresli olmasına neden oluyor. İlk doğanlara özgü albümlerdeki yüzlerce fotoğraf, erken yürüme ve erken konuşma koçluk çalışmaları, teşvik ve cesaretlendirme düşünülürse bu stres kaçınılmaz!
Ortanca çocuklar suyu bulandırmak istemeyen tipler. Yukarıda ve aşağıda aile sırasında başkaları olduğu için kendisini hep sıkışmış hissedecek ve bu da onun aile dışına erken çıkmasına neden olacaktır. Çokça arkadaşları vardır. En büyüğün ayrıcalıklarını talep ettiğinde "Sen daha küçüksün" cevabını duymaktan bıkan ve en küçüğün gördüğü ilgiye özenip biraz mızırdandığında "Sen kocaman oldun" denmesinden yorulan ortanca çocuk "tam da doğru yaşta" olduğu yere gider – kendi akran grubuna. Anne ve babayı kendilerine saklayıp istediklerini yaptıramadıkları için pazarlık yapma, anlaşma ve uzlaşmayı öğrenmişlerdir. Agresif, rekabetçi ortanca çocuk pazarlık ve arabuluculuk özelliklerini becerikli bir girişimci olmak için kullanabilir. Bunun en dikkat çekici örneği günümüzün en renkli gayrimenkul tüccarlarından biri olan Donald Trump'tır. Otobiyografisinde Trump anlaşmalar yapmaktan bahseder:
"Ben bunu para için yapmıyorum. Yeterince param var, ihtiyaç duyabileceğimden çok daha fazla. Ben yapmak için yapıyorum. Benim sanatım anlaşmalar. Başka insanlar çok güzel tablolar yapar, bazıları şahane şiirler yazar. Ben anlaşma yaparım, mümkünse de büyük anlaşmalar. Hayattan böyle zevk alıyorum ..." Donald J. Trump, Tony Schwartz'la birlikte, Trump: The Art of the Deal (New York: Random House, 1987), 3, 43–44.
Sahnenin yıldızları: En küçükler
Belli bir olgunluğa geldikten sonra, en küçük kardeşler en zayıf ve hayatta rekabet etmek için en az donanımlı kardeş olduklarının net bir şekilde farkındadırlar. Son doğan gelene kadar anne ve babalar her şeyi öğretip tükenmiş olur. Genel eğilim son doğanın adeta kendi kendine düzelmesini beklemektir. Ağabey ya da abla ayakkabısını 3 yaşında bağlamayı öğrenmişken küçük kardeş 5 yaşında bu işi hala yapamamaktadır. Bu çocuk neden daha çabuk kavramıyor? sorusu son doğanların "Ben onlara gösteririm!" tavrıyla büyümesine neden olacaktır. Küçük kardeşlerin başını okşamak, sırtını sıvazlamak ve basit bir "Git yen onları – sana güveniyoruz" onların saatlerce koşturmalarına yeterli olur. Son doğanların ilgi çekme arzusu onları başka insanları sindirebilecek ölçüye getirebilir. Ama eğlenme istekleri üst düzeydedir. Eddie Murphy, Ellen DeGeneres, Whoopi Goldberg, Jay Leno, Stephen Colbert, Steve Carell, Jon Stewart, Billy Crystal, Danny DeVito, Jim Carrey, Steve Martin ve Charlie Chaplin meşhur son doğan komedyenlerden.
Peki bunca bilgiyi aktif olarak nerede kullanacağız? Kişisel gelişim uzmanları burada devreye giriyor ve özellikle satış noktasında satıcıların müşterilerini tanımasında büyük faydalar olduğunu söylüyor.Mesela ilk doğanlar çetin ama ulaşılabilirdir. Zamanlarına ve kalabalık programlarına saygı duyulmasından etkilenirler. İlk doğanlarla ilgilenirken asla unutulmaması gereken şudur: Duygusal bağ kurmaya çalışmayın. İşinizi halledin ve çıkın.
Ortanca çocuklar sizden hizmet, ilişki ve onları daha güvende ve rahat hissettirecek sıcak samimi şeyler konusunda beklenti içinde olacaktır. Kendisine soru sorulmasından hoşlanırlar ; hatta ne kadar çok soru olursa o kadar iyi.
Sayılar ve grafikler en büyüklere nazaran en küçükleri hiç ilgilendirmez. Son doğanlar renkli fotoğrafları, parlak sunuşları, süsü sever. Onların karar alma süreci böyle şekillenir. Risk almayı severler. Bu beni iyi hissettirecek mi? diye sorma eğilimindedirler.
Mutlu, tatminkar, ömür boyu sürecek bir evlilik için en iyi kombinasyon nedir?
Bireylerin aile içindeki konumlarına ve kardeşler arası ilişkilere özel önem veren, bu konularda kapsamlı açıklamalar yapan Amerikalı psikolog, yazar ve televizyoncu Dr.Kevin Leman'ın The Birth Order (Doğum Sırası\2009) kitabında zıt kutupların birbirini çekmekle kalmayıp, aynı zamanda evlilik ortamında birbirlerine iyi de gelebileceklerini söyler. İlk doğan artı ilk doğan eşittir iktidar mücadelesiyken ilk doğan artı son doğan eşittir saadettir. (Genelde) Genelde diyoruz; çünkü çocuklar arasındaki yıl sayısı, erkek ve kızların hangi sırayla doğduğu, fiziksel, zihinsel veya duygusal farklılıklar, evlat edinmeler, ölüm veya boşanmayla iki ailenin birbirine karışması gibi değişkenler doğum sırası teorisini etkileyebilmektedir.
Son olarak doğum sırası çalışan psikologlar bu çalışmaların bütünlüklü bir psikolojik resim
çizemeyeceğini söylerler. Zaten hiçbir kişilik gelişim sistemi bunu yapamaz. Bu veriler sadece büyük resmi ortaya çıkaran işaretlerdir.Bu formülle bir günde kişiliğimizi değiştirmeye çalışmak ve buna inanmak komik olur. İnsanın kendini gerçekleştirmesi onun girişebileceği en zor görevdir, emek ve kararlılık gerektirir.
(USASABAH)

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.