Giriş Tarihi: 20.1.2015 11:18 Son Güncelleme: 20.1.2015 11:23

Obama ile Kongre arasında İran gerilimi artıyor

Yılın hemen başında yeni Kongre ile Obama arasındaki ilk "düello" İran meselesiyle başladı

ABD'de geçen Kasım ayındaki ara seçimlerde Cumhuriyetçilerin Kongre'nin her iki kanadında da çoğunluğu ele geçirmesinin ardından, dış politikada Obama yönetimiyleKongre arasında yaşanması öngörülen ihtilaflardan ilki, "beklendiği gibi" İran'ın nükleer faaliyetleri üzerinde yaşanıyor.
İsviçre'nin Cenevre kentinde yürütülen İran ile P5+1 arasındaki nükleer müzakerelerinin son turunda da kayda değer bir ilerleme sağlanamadı. Nükleer müzakerelerde nihai bir anlaşmaya varmak için takvimin giderek daralıyor oluşu, İran'a karşı daha sert politikalar savunan Kongre'deki Cumhuriyetçileri yeni yaptırım tasarıları gündeme getirmede cesaretlendirdiği gibi, Kongre'ye sürekli olarak "sabırlı olun" mesajı veren Başkan Barack Obama üzerindeki baskıları da artırıyor.
Obama yönetimi, bir önceki yasama yılında Demokrat çoğunluklu Senato'ya yaptırım tasarısını getirmemeyi başarmıştı, ancak bu sefer işi daha zor görünüyor.
Obama'nın yine "bekleyin" uyarılarına rağmen, aralarında Cumhuriyetçi senatörler Lindsey Graham ve Mark Kirk ile Demokrat senatör Bob Menendez gibi isimlerin başını çektiği bir grup senatör, İran'a karşı yeni bir yaptırım tasarısını yakın bir gelecekte Kongre'ye sunmak için kollarını sıvadı. Cumhuriyetçilerin yeni Kongre'de çoğunluğu oluşturması nedeniyle de tasarının bu sefer gündeme alınmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Tasarı düellosu

Dolayısıyla Kongre'deki Cumhuriyetçiler, dış politikada Obama yönetimine karşı ilk "meydan okumayı" İran konusunda yaparken, yaptırımlar konusundaki yetkili komite olan Senato Bankacılık Komitesi de bu hafta İran'ın nükleer faaliyetleriyle ilgili bir oturum düzenleyerek, yeni yaptırım tasarısı "düellosunda" ilk adımı atmayı planlıyor.
Henüz nihai şeklini almasa da sızan bilgilere göre, teklif edilen yaptırımların ancak nükleer müzakerelerin başarısızlıkla neticelenmesi ve son tarih olarak belirlenen 30 Haziran'a kadar bir anlaşmaya varılamaması halinde yürürlüğe gireceği şartını içermesi tasarıda ön plana çıkıyor. Tasarı girişiminin arkasında yer alan Kongre üyeleri, varılacak olası bir anlaşmanın hayata geçirilmeden önce Kongre'nin onayına sunulmasını istiyor.
Tasarının destekçileri, yaptırımların hemen yürürlüğe girmemesini öngören maddenin, hem yönetimin pozisyonuna uygun bir taviz olarak görülebileceği, hem de İran'ın oyalama taktiklerine başvurmasını önlemek ve müzakereler süresince üzerinde baskı oluşturmak için bu maddenin kritik önem taşıdığı görüşünde. Bu pozisyon, ülkedeki kimi çevrelerin de desteğini almış durumda.
Örneğin ülkenin saygın gazetelerinden Washington Post, dünkü başyazısında, söz konusu maddenin, İran rejimi üzerinde daha fazla baskı "sopası" göstermek suretiyle, Tahran'ı müzakerelerde gerekli tavizleri vermeye zorlayacağını savundu. Gazete, Obama yönetiminin, yaptırım tasarısını Kongre gündemine getirmeme yönündeki baskılarının başta anlaşılır olduğunu, ancak zaman geçtikçe İran'ın bu tavrı suistimal ettiğini ve nükleer altyapıyı yok etmek yerine daha da genişletme niyetinde olduğunu gösterdiği görüşünü dile getirdi.

Obama'dan sert veto resti

Obama cephesi ise, Kongre'nin yeni bir yaptırım tasarısını müzakereler bitene kadar gündeme almaması gerektiğinde ısrarlı. ABD Başkanı Obama, geçen cuma İngiltere Başbakanı David Cameron ile Beyaz Saray'da düzenlediği ortak basın toplantısında, Kongre'ye belki de bugüne kadarki en sert uyarılarını yaparak, gerekirse veto kartını bile öne sürmekten çekinmeyeceğini net ifadelerle vurguladı.
Obama, müzakereler devam ederken yeni yaptırım getirmenin İran konusunda uluslararası camiada sağlanan birliği bozacağı gibi, diplomatik çözüm umutlarına da zarar vereceğini savundu.
Kongre üyelerine, "Önümüzdeki 60-90 gün içerisinde bir anlaşmaya varabilme olasılığını tehlikeye atabilecek adımları neden atmamız gerekiyor? Bununla tam olarak ulaşmak istediğiniz nokta ne?" gibi doğrudan sorular yönelten Obama, bu adımın pek çok riskleri ise beraberinde getireceğini ifade etti. Obama, bu durumun müzakerelerin çökmesine ve İran'ın müzakereler öncesi eylemlerini tekrar devam ettirmesine yol açabilecek olmasının yanında, İran'a, ABD'ye karşı "anlaşmayı onlar bozdu, niyetleri kötü" şeklinde propaganda yapma imkanı sağlayabileceğini dile getirdi.
Obama, daha da ötesi, bu durumun ABD'nin ciddiyetinin uluslararası arenada da kimi ülkelerce sorgulanmasına neden olabileceği ve olası bir başarısızlığın, belki de ilk kez kullandığı bir tabirle, "askeri sürtüşme" ile neticelenme riskinin doğacağı tehlikesine işaret ederken, Kongre'ye "Eğer masama bir yaptırım tasarısı gelirse bunu veto edeceğim" şeklinde rest çekti.




(AA)

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.