PYD/PKK halen Fırat'ın batısında

Suriye'de ABD'nin siyasi ve askeri desteğiyle büyüyen PYD/PKK, Türk ordusuna bölgesel "askeri meclis" adı altında saldırırken, Münbiç'teki militanlarını da "Suriye Demokratik Güçleri" (SDG) adıyla kamufle ediyor.
ABD Savunma Bakanlığı, PKK'nın Suriye uzantısı PYD'nin Fırat Nehri'nin doğusuna çekilmesi gerektiğinin dile getirildiğini ve bunun büyük ölçüde gerçekleştiğini iddia etmişti.
AA'ya bilgi veren Türk güvenlik kaynakları ise örgüt militanlarının nehrin batısındaki pozisyonlarını koruduğunu, doğuya geçişlerinin büyük ölçüde gerçekleşmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını vurguladı.
Güvenlik kaynakları ayrıca, PKK'nın dağ kadrosu yöneticilerinin PYD'ye "yerinizden kıpırdamayın" talimatları verdiğinin istihbarat dinlemelerine takıldığını aktardı.
- MÜNBİÇ'TE DURUYORLAR

Nehrin batısındaki PYD/PKK'lılar, Münbiç ilçesinde yuvalanmış durumda.
Burada kendi örgüt üniformaları ve armaları yerine SDG'ninkileri kullanan teröristler, kolaylıkla kamufle oluyor.
Böylelikle yerlerini muhafaza ederken bölgede PYD'li kalmadığını kendileri de ABD yönetimi de dillendirebiliyor.
- SDG ÜZERİNDEN ÖRGÜTE YARDIM

PKK'nın Suriye uzantısı PYD, Suriye'de kendisine yakınlığıyla bilinen grupları 12 Ekim 2015'te SDG adı altında bir araya getirdi.
Suriye Arap Koalisyonu'nu oluşturan Ceyşul Suvvar, Burkan el Fırat, El Sanadid, El Cezire Tugayları ve Süryani Askeri Konseyi de SDG çatısı altına girdi. Ancak SDG'nin liderliği tamamen, mensuplarının da ezici çoğunluğu PYD'de kaldı.
ABD, SDG'nin kurulmasından itibaren PYD/PKK'ya yardımlarını hızla artırdı.
Suriye'nin kuzeyinde Türkiye sınırı boyunca hakimiyet kuşağı oluşturmak isteyen örgüt, ABD'nin kesintisiz ve yoğun hava desteğiyle Fırat'ın batısına yöneldi.
Örgüt, 27 Aralık 2015'ten itibaren Fırat Nehri'nin batısına DAEŞ kontrolündeki bölgeye geçmeye başladı.
ABD, örgütün daha ileriye gitmemesi konusunda Türkiye tarafından yapılan uyarıları geçici olarak dikkate aldı. Ancak DAEŞ'e karşı yalnızca PYD/PKK'nın etkili olacağı iddiasında ısrarcı davrandı.
Washington yönetimi, nehrin batısında DAEŞ'in elindeki Münbiç'in alınması halinde, SDG olarak nitelediği PYD/PKK'lıların bölgeyi terk edeceği güvencesini verdi. Ayrıca, bu unsurların ilçenin kuzeyinde Fırat Nehri'nin kolu Sacu Çayı'nın ilerisine geçmeyeceğini taahhüt etti.
PYD/PKK unsurları bir kısım Arap savaşçıyla beraber, Münbiç'i yoğun ABD hava bombardımanları sonucu 12 Ağustos 2016'da DAEŞ'ten aldı.
Buna karşın ABD, Türkiye'ye verdiği sözleri halen yerine getirmedi.
Örgütün, Sacu Çayı'nın altını indirilmesi ÖSO'nun bölgede dün ve bugün düzenlediği harekatlarla mümkün oldu.
- BÖLGESEL "ASKERİ KONSEY" MASKELERİ

PKK/PYD, hedefindeki bölgelerde gerek kendi gerek aşınan maskesi SDG'yi gizlemek için yerel askeri konseyler kuruyor. Ardından, kendisi geri plana çekilmiş görünüyor.
Örgüt, askeri konseyler için, "farklı etnik grup temsilcilerinin ortak iradesi" propagandasını yapıyor.
PYD/PKK, bu amaçla ekimde Bab, nisanda Münbiç, ağustos ortalarında Cerablus askeri meclislerini ilan etti.
Örgüt bu yapının adıyla varlık göstererek bölgedeki tüm grupların iradesini temsil ettiği propagandasını yapıyor.
PYD/PKK, "Fırat Kalkanı Operasyonu" çerçevesinde Cerablus'ta bulunan TSK tanklarına, 27 Ağustos'ta "Cerablus Askeri Meclisi" maskesiyle saldırmış ve 1 askeri şehit etmişti.
PYD/PKK'nın medya organlarından ANHA, saldırıyı "Cerablus Askeri Konseyi"nin düzenlediğini duyurmuştu.
Yine örgüte ait ANF de saldırının videosunu olaydan kısa süre sonra yayınlamıştı. Videoda saldırı anını görüntüleyen militanların konuşma ve bağrışmalarında "Cephanelik patlıyor yoldaş cephanelik... Yaşasın lider Apo! ...Yaşasın Cerablus Meclisi, yaşasın Cerablus Meclisi!" dedikleri görülmüştü.
- TÜRKİYE'NİN GÜNEY SINIRINDA "PKK DUVARI" HAYALİ

PYD/PKK, Suriye'nin kuzeyinde Türkiye sınırı boyunca Haseke ili ile Kobani (Ayn el-Arab) ve Fırat Nehri'nin batısındaki Afrin ilçelerine hakim. Fırat Nehri'nin batısında ilerleme çabası süren örgüt, Münbiç ilçesinin ardından Türkiye sınırındaki Cerablus-Azez hattını da alarak Reyhanlı ilçesinin karşısındaki Suriye topraklarına kadar genişlemeyi hedefliyor. PYD, bu kuşakla Türkiye-Suriye arasında bir duvar işlevi görerek iki ülkenin coğrafi bağlarını koparmanın peşinde.