Hüseyin KOCABIYIK: Ankara'nın "Acil" sorunu

Birçok insandan sayısız şikayet duymuştum bu güne kadar… "Hastanelerin acil servislerine hasta götürdük, saatlerce beklettiler bizi." Dediğim gibi, sayısız şikayet dinledim eşten dosttan.
Ama insan başına gelince anlıyor Ankara hastanelerindeki bu vahim durumu.
Son altı ayda üç kez ben bizzat tanık oldum… Biri devlet hastanesinde başıma geldi:
Kurumumuz şoförlerinden Ramazan'ın bir gece yarısı göğsü sıkıştı… Hastaneye götürdük.
Bir saat beklettiler… "Yahu çocuk ölecek" dediğimiz zaman ne deseler beğenirsiniz: "Ne yapalım beyefendi, tek doktorla bu kadar oluyor!"
Evet, burası acil!

Benim başımdan geçen ikinci vaka:
Kayınvalidem göğsünde bir ağrı olduğunu söyledi.
Hemen yakınımızdaki ünlü bir özel hastaneye koştuk. "Buyurun oturun" dediler.
Tam yarım saat bekledik… "Yahu bizi niye bekletiyorsunuz, burası ne biçim acil?" dediğimiz vakit, aynı cevap: "Doktor bir tane.." Bana bu yazıyı yazdıran üçüncü vakaya gelince:
Daha geçen hafta… Oğlumu karın ağrısı şikayeti ile acile götürdüler.
Marka bir özel hastane gidilen yer.
Bizzat eşim çocuğu götüren.
Çocuk acilde kıvranırken tam bir saat bekletiliyor.
Görevliler ikaz edilince şu cevap veriliyor eşime: "Doktor vermiyorlar, gidin şikayet edin"

***

Şaka gibi ama Ankara'daki acil servislerin durumu aynen böyle.
Ben birçok ağır vakanın bu acillerde ölümle sonuçlandığına eminim artık. Onca başarılı işler yapan Sağlık Bakanlığı'nın imajının hastanelerin acillerinde fena halde bozulduğunu yetkililere haber veriyorum. Ankara hastanelerinin acilleri ecelle hasta arasındaki mesafeyi yakınlaştırıyor!