Hüseyin KOCABIYIK: Esenboğa Yolu'ndaki gecekondular yıkılacak mı?

Gecekondu kesinlikle bir Türk icadıdır.
Göçebe-köylü Türkler'in şehirli olma arzularının simgesidir.
Bu macera tek kelimeyle muhteşemdir.
Bir sabah yatağını yorganını sırtına saran bir aile düşünün…
Hiç bilmediği bir diyara gidiyor. Şehre geliyor; şehrin en ıssız yerine… Bir iki hemşeri ile akşam ezanları okunurken başlıyorlar başını sokacağı damı yapmaya. Bütün gaye belediyecilere yakalanmadan çatıyı çatmak. Ve sabah ezanları okunurken çoluk çocuk yeni hayat alanlarına girerler.
Dünyanın en hızlı konut üretimidir. Şehir yeni bir "sakin" daha kazanmıştır.

***

Gecekondu tarihi Türkiye'nin şehirleşme tarihinin önemli bir parçasıdır.
Son yıllarda gerek TOKİ gerekse belediyeler çok etkili dönüşüm projeleri gerçekleştirdiler.
Her birinin bir hikâyesi olan gecekondular kümeler halinde ortadan kaldırılıyor. Yerlerine modern siteler yapılıyor.
Gecekondu sahipleri bu işten elbette karlı çıkıyorlar.
Ama biz "vur deyince öldüren" bir milletiz ya… Tarihimizin bir parçası olan gecekonduları kazıyıp geçiyorlar.
Oysa her semtte hiç olmazsa bir mahalle, bir sokak korumaya alınamaz mı? Esenboğa'dan şehre geliyorum… Esenboğa yolunda hummalı bir kentsel dönüşüm faaliyeti var.
Müthiş bir şehir parçası oluşuyor orada.
Geliş istikametinin sol tarafında hala gecekondu öbekleri duruyor.
O modern yapılanmaya çok güzel bir fon oluşturmuşlar.
Yeşillikler arasında beyaz badanalı gecekondular… Yenilmiş ama gururlu bir biçimde yeni oluşan tablo içinde yer almaya çalışıyorlar. Ve çok güzel görünüyorlar. Demem o ki, o gecekondular birer tarihi eser.
Şehirleşme tarihimizin anıtları… Onları koruyalım. En azından bir kısmını…