Perşembe 13.06.2013

Ahmet TEZCAN: Meydan ihtiyacı

Koca bir memleket kaç gündür tek gündemle uğraşıyor; Taksim… Başka şey düşünemez olduk.
Meselenin temeli bir şehrin MEYDAN ihtiyacıdır. Buna böyle bakmak lazım.
Ama gel gör ki birileri ayağa kalkınca herkes kendi hesabını görmeye kalkıştı.
Tarih tersyüz edilerek çevrilen muhteşem(!) dizi filmin kahramanı niçin oradaydı mesela? Ağaçlar kesilmesin diye mi? Hayır… Başkahramanı olduğu film, yapımcısı, yöneticisi ile birlikte Başbakan Erdoğan tarafından açıkça kınandığı için bir fırsat o da kendini Taksim'e attı, protestocularla birlikte resim verdi. Kınanmış olmayı bir türlü hazmedemedi.
Gelinen sonuç kendisini mutlu etmiş midir sormak lazım.
Milyonlarca lira karşılığında bir bankanın ekrandaki yüzü olan tiyatrocu arkadaşın da bir görevi vardı mutlaka… Aksi halde "Mesele üç ağaç değil, hala anlamadın mı?" diye hararetle mesajlar çekmezdi. 'Faiz lobisi' deyince benim aklıma ilk o isim geliyor. O, lobinin de yüzü oldu böylece.
***
Gerçekten mesele sadece bir şehrin meydan ihtiyacıdır.
Sadece İstanbul değil, Ankara'da da Başkent'e yakışır bir meydan yoktur. Bizim şehirlerimizin neredeyse hepsi meydan yoksunudur.
Oysa Batı ülkelerinde, caddelerdeki trafik ve insan akışından bunalanlar muhteşem meydanlarda nefes almaktadır.
Ve batıda bütün şehirler o meydanlara göre yapılandırılmışlardır. Red Square yani Kızıl Meydan Moskova kadar ünlüdür. Paris'in ünlü Place de la Concorde'una ulaşıp resim çektirmeyen var mıdır? Londra'nın Trafalgar'ı, Berlin'in Pariser Platz'ı aynı şekilde… Pekin'de Tiananmen, "İLAHİ BARIŞ'IN KAPISI" anlamına geliyormuş, oysa barışa değil savaşa meydan oldu malum, insanlar özgürlük uğruna tankların altında ezildiler… Venedik'deki ünlü San Marco, 24 saat canlı, her milletten insanlarla cıvıl cıvıl bir meydandır.
Örnekler çoğaltılabilir, her şehirde bir meydan her meydanın bir hikayesi vardır batıda…
***
Meydan demek OTORİ-
TE demektir.
Ya devlet veya dini bir otorite o meydanın bir yerindedir mutlaka. Kafasını kaldıran muhafızlarıyla birlikte muhteşem bir saray yahut aynı ihtişam içinde bir büyük katedral ile karşılaşır. İnsanlar böylece bir yüksek ve yüce iradeyi derinden hisseder, hissettirilir ve baş eğer. Bütün cadde ve sokaklar da oraya açılır.
Bizim geleneğimizde öyle bir şey yok, dolayısıyla meydanlarımız da yok.
Sarayın kapıları bile insan boyundan alçak yapılır ki hünkâr boyun eğsin geçsin, kendisinden büyük bir YÜCE İRADE olduğunu daima hatırlasın.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.