Perşembe 27.06.2013

Ahmet TEZCAN: Sokaktan siyaset çıkmaz

DOĞRUDAN demokrasi, halkın egemenliğini bizzat ve doğrudan kullandığı bir demokrasi türüydü. Bu türde halkın halk tarafından yönetilmesi esastı.
Siyasi kararlar çoğunluk esasına göre, vatandaşın oy çokluğu ile doğrudan doğruya şehir halkı tarafından alınıyordu, adı da "doğrudan demokrasi" idi.
Şehir devletler döneminin bu yönetim biçimi asırlar öncesinde kaldı. Kararlar artık TEMSİ-
Lİ DEMOKRASİ ile, halkın seçtiği vekiller eliyle alınıyor.
***
Herkes gidiyor Mersin'e biz gidiyoruz tersine..
Sokağı parlamentoya taşıyacağımıza parlamentoyu sokağa taşıyoruz.
Nerede bir izinsiz gösteri, toplum düzenini bozan bir taşkınlık varsa bakıyorsunuz milletvekilleri orada. Muhalefetini mecliste, meclisin kurallarına göre yapması gerekirken sokakta kitle psikolojisinin yönlendirdiği kalabalıklarla beraber adam gösteride. Bir aferin uğruna kendilerini polisin önüne atıyorlar, panzerin önüne oturuyorlar, milletvekiline yakışmayacak en olmadık gösterilere bizzat öncülük ve önderlik ediyorlar.
Çok yakışıksız çok çirkin ve çok çelişkili bir durum.. Demokrasimizi adım adım ilerletelim derken adeta geriye doğru gidiyoruz. Şimdi kime anlatırsınız doğrudan demokrasi şehir devletler döneminde kaldı şimdi temsili demokrasi devridir diye?!..
Bakıyorsunuz 70'li yılların bol sloganlı militan jargonu halâ ağızlarda..
Sokaklardan bununla siyaset çıkarmaya çabalıyorlar. Halbuki sokaktan kurallı bir anlayış çıkmayacağı ortada.
Sokak sadece uyarır ve ileri götürülürse de çatıştırır. Sokaktan siyasete bir şey çıkmaz. Bu vatandaş 12 Eylül öncesini gördü yaşadı, 70'li yılların usulüyle onu kazanmak mümkün değil.
***
Meclisler kuralsız politika yapılmasın diye var ve Türkiye Cumhuriyeti parlamentosunda da bütün görüşler temsil ediliyor. İktidar ve muhalefet orada görüşlerini dile getirecek.
Şimdi demek lazım ki; Sokak varsa parlamento niye var?!..
Özgürlüklerin önü hızla açılmaktayken bunlar neden oluyor? İktidarın da muhalefetin kendisine şöyle bir bakması lazım, ne yapıyorum, nerede siyaset yapıyorum diye..
Sokağın sesi olması gereken muhalefetin büyük eksiği olduğu görülüyor.
Sokağı mecliste temsil edeceğine Meclisi sokağa taşıyor.
Aslında şunun hesabını yapması gerekir:
Söylendiği gibi madem insanlar bu kadar muhalif öyleyse bunlar niçin muhalefete yazmıyor. Sokaktaki muhalefet niçin meclisteki muhalefete yatırım yapmıyor? Velhasıl büyük oyun ve büyük işbirliği var evet, fakat bir kısım sosyal çevrelerin rahatsız olduğu da kabul edilmelidir.
İktidara düşen de budur.
Bir kışkırtma var diyerek orada durulmamalı ve hızla çözüme ulaşılmalıdır.
Benim korkum; sürdürülebilir olmasa da bundan sonra sokağın siyasetin bir parçası olarak görülüyor olmasıdır.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.