Hasan Ötkün: Yenilgiye zam geldi!

Geçen günlerde spor medyasında, "Takımlara para dopingi" diye bir haber vardı. Pek fazla dikkat çekmedi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Toto Teşkilat Başkanlığı, spor kulüplerine her yıl belli bir oranda kaynak aktarıyor. Bu sezon öncesi de Süper Lig'de boy gösteren takımlara 7 milyon lira kaynak aktarımı oldu. Bu haktan, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor feragat ettiler.
Profesyonel kulüp yapılanması içerisinde olmalarına karşın, her fırsatta parasızlıktan şikayet eden Anadolu kulüpleri böylece elini kolunu oynatmadan kasalarına sıcak parayı koydular. Bunun yanı sıra Süper Lig kulüplerine maç başına verilen primlerde de artış oldu. Galip gelen takımlar yeni sezonda 100 bin lira yerine 120 bin lira, beraberlik halinde ise 70 bin lira yerine 80 bin lira alacaklar.
Bu arada, yenilen takımların alacağı primde de artış oldu.
Yenilmelerine karşın 60 bin lira alan takımlara yeni sezonda 70 bin lira ödenecek.
Güzel iş değil mi?
Yenilgiye de prim olur mu demeyin. Bizim futbolumuzda oluyor.
***
Avrupa arenasında bir türlü istenilen şekilde yüzümüz gülmüyor ama, yenilgiye dahi prim ödüyoruz. Üstelik sadece Süper Lig'de değil Avrupa'da da alınan yenilgiye de zam geldi.
Bakanlık, Türk takımlarının Avrupa'da daha fazla mücadele edebilmesini teşvik için yenilgiye ödediği 60 bin lirayı 100 bin liraya çıkarttı. Böylece dediğimiz gibi; yeni sezonda Avrupa'da yenilgiye de zam gelmiş oldu. Bu arada, galibiyete ödenen 100 bin lira da yüzde yüz artışla 200 bin liraya çıktı.
Ne diyelim, hayırlısı olsun.
Yine takımlarımıza yenilgi yerine, galibiyet için prim verilmesinin daha özendirici ve teşvik edici olacağı görüşünde olduğumuzu belirtelim.
***
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, son dönemde adeta 'mantar' gibi biten doping olayları ile ilgili Ödül Yönetmeliği'nin etkili olduğu söylentileri karşısında yasada değişikliğe gidildiğini söyledi.
Bundan böyle özellikle Olimpiyat şampiyonu olan sporculara ödenecek ödüllerde yarı yarıya indirime gidilecek...
***
Elbette, sporcunun alacağı parada gözümüz yok. Ancak, henüz spor yaşantısının baharında ülkemiz şartlarına göre çok üst düzey para kazanan sporcular da ister istemez bir rahatlama ve gevşeme oluyor. Hatta, sırf ödül kazanabilme uğruna spora başlayan bile olduğunu biliyoruz. Sporculuk elbette kolay iş değil. Büyük emek ve özveri ister. Ancak, başarıyı sadece paraya çevirmeyi düşünerek spor yapmak da doğru olmasa gerek.
***
Ödüller, teşvik edici ancak bir kere alındıktan sonra spor yaşantısını bitirmeyi düşündürücü olmamalı.
Zaten, Sayın Bakan Suat Kılıç da özellikle bu noktaya dikkat çekerek, "Bizim sporcuyu kontrol etmemiz gerek" demiş.
Fazla söze gerek yok.