Cuma 13.09.2013

Hasan ÖTKÜN: Kaş yaparken, göz çıkarmayalım!

Beşinci kez aday olduk. Yine kaybettik. Oysa bu kez çok yaklaşmıştık. 2020 Olimpiyatları'nı düzenlemeyi finalde Japonya'ya kaptırdık. Bir spor organizasyonu düzenlemeyi bu kadar çok isteyip, elde edememek gerçekten üzücü. Acaba biraz dinlenip, soluklanmak mı gerek? Acaba; gelecek yıllarda biz Olimpiyatı değil de, Olimpiyat bizi ister mi?
En son talipli olduğumuz 2020 Olimpiyatları'nın verilmemesinde son dönemde arka arkaya patlayan 'Doping' olaylarının da etkili olduğunu biliyoruz. Bu köşeden defalarca yazdık. Sporun ve sporcunun baş belası olan dopingin kökünü kurutmak için ne gerekiyorsa yapılmalı.
Konu TBMM'ye taşınıyor. Doping yapan sporcular ve buna müsaade eden antrenör ve kulüp doktorları için 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası, sporcular için de 4 yıl müsabakalardan men cezası öngören kanun teklifi hazırlanıyormuş.
Kaş yapalım derken, göz çıkarmayalım!
Her doping yapan sporcu, antrenör ve kulüp doktoru nezaretinde mi yasaklı madde alıyor?
Tabi ki hayır. Bu önemli noktayı iyi irdelemek gerek. Yoksa her antrenör ve kulüp doktorunu potansiyel suçlu gibi görmek doğru olmaz kanısındayız. 2001 yılından bu yana IOC Başkanlığı yapan Jacgues Rogge görevi bıraktı. Buenos Aires'te yapılan seçimde başkanlığa Alman Thomas Bach seçildi. Bach, 1976 Montreal Olimpiyatları'nda eskrimde altın madalya kazanan eski bir sporcu. Bir başka deyişle, Bach, Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin ilk Olimpiyat Şampiyonu Başkanı. Rogge döneminde adaylık için şansımız tutmadı. Dileriz, Bach döneminde bahtımız açık olur.
***

A Milli Futbol Takımı 3'üncü Fatih Terim döneminde 3 yıl aradan sonra arka arkaya iki galibiyet aldı. Andorra'yı bir kenara koyarsak, Romanya galibiyeti elbette önemli.
Yoksa, Kahve ağzıyla konuşursak, Andorra'yı yenmeyeni dövüyorlar! Andorra gibi gruplarda gerçekten çok zayıf takımlar var. Bunlardan biri de San Marino. Hani, şu yıllar önce Ankara'da ilk gollerini bize atan San Marino. Hatırladınız değil mi?
İşte o San Marino, geçtiğimiz salı günü Polonya'ya kendi sahasında 5-1 yenildi. Ancak maç sonrası sevinen Polonya değil San Marino'ydu.
Çünkü adamlar en son gollerini 2008 yılında Slovakya'ya atmışlar. Tam 5 yıl aradan sonra bir maçta gol atıyorlar. Onlar için galibiyetten daha önemli. Andorra ve Romanya maçı sonrası Dünya Kupası şansımızı tartışmaya başladık. Matematiksel olarak elbette var. Diyelim ki, grup ikincisi olduk. Ancak grup ikincisi olmamız da yetmiyor. Çünkü 9 gruptan en iyi 8 grup ikincisi Play-Off oynayacak.
Bir grubun ikincisi elenecek. Gruplara bakıldığında bu durumda bıçak sırtı görünüyor. Bir başka deyişle, geride kalan Estonya ve Hollanda maçlarının galibiyeti yetmeyebilir.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.