Cuma 18.10.2013

Hesapla kitapla aşk olmaz

İnsanoğlunun varoluşundan bu yana üzerine kafa yorduğu, bazılarının arayıp da bulamadığı bazılarının yerlere göklere sığdıramadığı aşk, Psikolog DJ Cenk Erdem'e göre 'sormadan, zamansız' gelir

Hayatta en çok kafa yorduğumuz konulardan biridir aşk… Kimi onu yerlere göklere sığdıramaz kimi 'hastalık' der. Kimi sonsuz yaşar kimi zamanla sınırlar. Belirtisi, zamanı, uzunluğu, kısalığı, tek taraflısı, karşılıklısı her yönüyle aşkı Psikolog DJ Cenk Erdem ile konuştuk. Erdem, 'zamansız gelen bu duygunun' bilimsel olarak 'normale' dönmesi için 1 yıl geçmesi gerektiğini söylüyor. Aşkın kişiyi güzelleştirdiğini belirten Erdem, ne olursa olsun bu hissin iki kişilik olduğunu da sözlerine ekliyor. Erdem, aşkın ateşten gömlek olup olmadığı sorusuna ise "Kişi aşık olduğunda ideal kendine tutuluyor çoğu zaman ve bu yüzden de kişiyi olduğu gibi algılamak yerine, istediği gibi algılıyor" cevabını veriyor. İşte, bir psikolog gözünden insanoğlunun varoluşundan bu yana içinden çıkamadığı ve dünyanın en güzel duygusu aşk ile ilgili merak edilenler…

Aşık olmak için uygun zaman ve mekan var mıdır?

Hesapla kitapla aşık olunmaz, hiç beklemediği anda aşık olur insan. Aşık olmak için uygun zaman ve mekan da yoktur, ama aşık olmaya hazır olmak vardır. Aşık olmaya hazır hissetmediğimiz ama buna rağmen kalbimizin birine tutulmaya ihtiyacı olan zamanlar da belki olsa olsa yanlış zamanlar olabilir. Hiç umut olmayan bir yerde de aşkı bulabiliriz üstelik. Aşk gelecekse hiç sormadan gelir.
İnsan aşık olduğunu nasıl anlar? Belirtileri nelerdir?
Aşık olduğunda heyecanlanır insan, keyiflenir. Beynin kimyası değişir, serotonin salgılar, içi içine sığmaz. En kestirme yoldan antidepresan gibidir aşk, kederi alır, hayata katar aşk. Yaşama şevki artar insanın, güzel uyanır, güzel algılar dünyayı. Üstelik bu kişinin güzelliğine de yansır. Aşk güzelleştirir.
Kadın ve erkeğin aşkı yaşama biçimi arasındaki fark nedir?
Kadın ve erkeğin sadece hormonları değil, beyinlerinin yapısı da farklı. Erkeklerin cinsel iştahları kadınlardan daha yüksek, kadınların romantik değerleri çok daha fazla. Bir erkek ve bir kadının ilişkide değer verdikleri ne varsa birbirinden temelde çok çok farklı. Erkek sahip olmayı seviyor ama sahip olduktan sonra bir süs gibi kenara koyuyor kimi zaman, kadınsa sahip çıkılmaktan hoşlandığı gibi, daha çok ve tutarlı bir ilgi bekliyor aşkta.

1 YIL İÇİNDE 'NORMALE' DÖNER
Aşk kaç gün, yıl, ay sürer? Sonsuz mudur yoksa?

Gerçek aşk içimizde, kime aşık olmak istersek, o kişiye o anlamı yüklemek aslında en büyük gücümüz ve canımız ne kadar isterse o kadar aşığız. Ancak bilimsel tarafta beyinde salgılanan oksitosin bile işin içine giriyor. Alıştığımız kişiye bir süre sonra oksitosin salgılamayınca ilgimiz azaldığı gibi, aşık olup ayaklarımızı yerden kesen kişiye hissettiğimiz o coşkular da, serotonin düzeyinin normale dönmesiyle yavaş yavaş kayboluyor. O düzey yaklaşık 1 yıl içinde normale dönüyor hem de. Ama ben aşka inanıyorum, kalbe inanıyorum. İşimiz sadece hormonlara, beyin kimyasallarına kalacaksa, gönlümüze ne düşüyor? Yeter ki gönlünüz sevmeye açık olsun, aşka inansın aşk hayat demek, uzun yıllar da sürebilir ve çok güzel büyüyebilir.
Kavuşamadığında aşk büyür mü?
Doğu kültüründe kavuşamadığında aşk büyüyor ama o zaman aşk mı sayılır tartışılır. Sana acı veren, seni üzen her neyse bence aşk değil. O zaman işin içine başka patolojiler giriyor. Aşk yükseltir insanı, içine bahar dolar. Kimi zaman zaaflarımız, halledemediğimiz meseleler ve kendi arızalarımız yüzünden de birilerine tutulabiliyoruz, işte o zaman aşk sağlıksız büyüyor ve kara sevda oluyor.
Modern zamanın bahaneleri var
Aşk için 'ten uyumu' başrol müdür?
Beynin kimyasıydı, ten uyumuydu, bunların hepsi modern zaman bahaneleri. Aşk insanın aklını öyle bir alır götürür ki, kimi zaman, sizin bile daha önce yan yana geleceğinize ihtimal vermeyeceğiniz tarzda birilerine bile aşık olabilirsiniz. Söylediğim gibi aşkın hesabı kitabı olmaz, oluyorsa da o aşk değildir zaten.
Bizden farklı olanı seviyoruz
Çiftlerin çift olabilmeleri, kimyalarının tutmasına mı bağlı?
Elbette bizim farkında olduğumuz ve farkında olmadığımız bir sürü dengeler var işin içinde. Çift olmakla ilgili üreme içgüdüsü ile genetik havuzu en farklı kişiye tutuluyor olmak bile zannettiklerimiz dışında da dengeler olduğunu gösteriyor. Özellikle kendimizde olmayanı seviyoruz ya da ideal kendimizi seviyoruz bir başkasında. En çok bizden farklı olanı seviyoruz. Geçmişimizle ilgili yaralarımızı saracak biri olabiliyor farkında olmadan tutulduğumuz. Oksitosin bile aşka çağırıyor ama en önemlisi gönül istiyor, hepsi bu.
Aşk iki kişiliktir, tek taraflı olmaz

Her Her şeyi affederse aşk, aşk olur mu?

Bu kişin yaşına, yaşadıklarına ve ihtiyaçlarına göre değişebilir. Tüm istediği hayatı paylaşmak olan biri, sevgilinin ihanetine bile göz yumabilir. Kimi zaman tutkuyla aşık olduğunuz biri için kişi kendi değerlerinden vazgeçebilir. Ama gerçek aşkta sevgililer birbirlerini güzelleştirir. Karşılık beklemek elbette yoktur ama sadece bir taraf diğerine akacak olursa bir süre sonra aşk biter hatta veren taraf gider. Aşk ne olursa olsun iki kişiliktir, sadece tek tarafın zaafı oluyorsa aşk olmaktan çıkmıştır.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.