Güzellik 'kulak arkası' edilmez

Başkent'in önde gelen güzellik merkezlerinden Future Akademi'nin kurucusu Tuğba Deveci, yüzdeki kırışıklıkların ve derin izlerin, kulak arkasından alınan hücrelerle yok edildiği "fibrocell" isimli gençlik aşılarını SABAH Ankara'ya anlattı. Deveci, her insanın cildinde en fazla önem verdiği yerin yüz bölgesi olduğunu ve cildin temel yapı taşı olan kolajen üretiminin tekrar sağlanmasıyla kırışıkların büyük oranda ortadan kalktığını söyledi.
Fibrocell yöntemi, son dönemde oldukça popüler. Bu yönteme, kırışıklıklar için kesin çözüm diyebilir miyiz?
Hepimizin cildinde en çok önem verdiğimiz bölge yüzümüzdür. Kozmetik ve estetik sektöründe araştırmalar yapan bilim insanları her geçen gün yeni bir buluş daha yapıyor. Bize düşen ise tüm yeniliklerle dünya ile aynı anda sizleri buluşturmak. Sertap Erener ile adını duyduğumuz "fibrocell" isimli bu gençlik aşılarını tanımadan önce kolajenin nasıl bir işlevi olduğunu anlamamız gerek.
Kolajenin ne olduğunu anlatır mısınız bize?
Cildimizin yapı taşı kolajendir. Bir merdiveni, yanları var ama basamakları sallanıyor ve giderek basamaklar sökülüyor olarak hayal edin. İşte kolajen böyle bir şey. Yaşın ilerlemesiyle ciltte yağ yastıkçıkları deformasyona uğramaya, doku kayıpları baş göstermeye başlıyor. Yani kolajen yıkımı da paralelinde start alıyor. Yüz cildinde kolajen yıkımına ve elastin liflerinin azalmasına bağlı ince kırışıklıklar ve cilt dokusunda çökmeler oluyor. Bu kıymetli proteini yani kolajeni sentezleyen de 'fibroblast' adındaki hücrelerdir. Yani fibroblastlar, kolajeni aşka getiren kıymetli yapılardır.
"KEŞKE HAP OLSA DA İÇSEK"
Eczanelerde bulabiliyor muyuz kolajeni?
Keşke dediğiniz gibi kolajen hap olsa da içsek ve hiç kırışmasak, çökmesek… Şu an için bu mümkün değil. Ama kolajenin sentezini arttıracak fibroblast'ları cildimize enjekte etmek mümkün. Buna da tıp dilinde 'fibrocell' (otolog kültüre fibroblast) uygulaması deniyor.
Bu anlattıklarınızın kulak arkasında yapılan işlemle nasıl bir bağlantısı var?
Yüz cildimize en yakın dokuda ve güneş hasarı en az olan bölge kulak bölgesidir. Buradan yaklaşık bir santimetre kadar küçük bir parça alınıyor. Alınan cilt parçası özel koşullarda fibroblast hücreler ayrıştırılarak yine özellikli laboratuarlarda gerekli işlemlerden geçiriliyor ve hücreler çoğalmaya bırakılıyor.
Bu bekleme süresi ne kadar?
Bu süre yaklaşık üç ila altı hafta arasında sürebilir. Hücreler yeterli sayıya ulaşana kadar çoğalıyor. Belli bir sayıya ulaştığında ise hücre çoğalma işlemi sonlandırılır. Çoğalan hücreler hyalüranik asit dediğimiz ve çok sık kullanılan dolgu malzemesi içinde hastaya küçük bir iğne yardımıyla enjekte edilir.
ADETA GENÇLİK AŞISI GİBİ!
Önceki yıllarda yaygın olarak kullanılan dolgu yöntemlerinden farkı var mı?
Oldukça farklı. Dolgu maddesini altı ay gibi bir süreyle yenilemelisiniz. Fibrocelin en az iki yıl etkinliği sürüyor.
İki yıldan sonra ne oluyor?
Enjeksiyondan iki ay sonra fibroblast hücreler, kolajen sentezini artırmaya, 'biyolojik saat' ters işlemeye başlar. Böylelikle günbegün artan bir iyileşme olur, kırışıklıklar dolar ve kırışıklıklar derinliği azalır; cilt daha parlak bir görünüm kazanır. Yeni oluşacak kırışıklıklar engellenir.
Peki bu yöntemi kimlere öneriyorsunuz?
Yüzünüzdeki çökmelerden hoşnut değilseniz ve geçici dolgular size göre değilse fibrocell bu ihtiyaca cevap verebilir. Özellikle burun ve yanak arası boşlukları doldurmak için son derece etkili. Uygulama yapıldıktan iki ay sonra etkisini gösteriyor ve giderek artan bir iyileşme sağlıyor. Etki süresi beş yıla kadar devam edebiliyor. Bu yöntemle kişinin kendine ait çoğaltılan hücreleri cildin yaşlanma sürecini yavaşlatıyor. Bir anlamda fibrocell, uygulandığı bölgede 'zamanı durdurma aşısı' diye de yorumlanabilir.
AKNE İZLERİ DE TEDAVİ EDİLİYOR
Farklı sağlık sorunları için kullanılması mümkün mü 'fibrocell'in?
Cilt gençleştirme olarak kullanılan bu yöntem, akne izlerinin tedavisinde de uygulanıyor. Akne izlerinin tedavi edilmesinin temel zorluğu ciltte oluşmuş çukurların giderilememesidir. Bu bölgelere yapılan sentetik madde enjeksiyonları cildin hasarlı ve ince olması nedeni ile ciddi komplikasyonlara sebep oluyor, biyolojik dolgu maddeleri ise kısa sürede eridiğinden tedavilerinde kullanışlı olmuyor. Fibrocell, cildin yenileme kapasitesini de artırıyor.