HASAN ÖTKÜN: Şatobiryan!

Sabah Ankara'da 13 Haziran'da yazdığım yazıda, Gençlerbirliği'nin Kemal Özdeş'i teknik direktörlüğe getirmesiyle ilgili şu vurgulamayı yapmıştım; "Gönlümüz elbette yerli hocadan yana. Kemal Özdeş hoca dileriz başarılı olur. Kendisine güvenenleri mahçup etmez. Ancak hemen söyleyelim ki 'ateşten gömlek' giydi. En ufak başarısızlıkta 'Cavcav ateşi' yakar 'kor' eder.'' Ve Kemal Özdeş hoca takımın başında maça çıkmadan istifa etti. Aslında, biz bu filmi daha önce de görmüştük. Büyük bir rüzgarla göreve gelen Giray Bulak, aynen Kemal Özdeş gibi bir kaç gün sonra istifasını sunmuştu. Başkent ekibinde ilginç gelişmeler yaşanıyor. Başkan İlhan Cavcav'ın kanunlarına uymayanlara yaşama hakkı yok. Merak ediyoruz; yeni teknik direktör Mustafa Kaplan nereye kadar yol alacak. Görünen o ki, Mustafa hoca 'Cavcav kanunu'na uyum sağlayacak gibi. İlk günden verdiği demeçte yol haritasını ortaya koydu. Söyledikleri İlhan Cavcav'ın gönlüne su serpmiştir. Kaplan Hoca: "Ben elimde ne varsa, kulüp kimleri almışsa onlarla çalışırım. Dolapta et varsa kebap, yoksa menemen yaparım" dedi. Aman hocam, menemenin yumurtalarını bari bolca koy. Vallahi, İlhan Cavcav "Neden 2 yumurta kırdın, üç yumurta kırmadın" diye hesap sorar. İşin şakası bir yana da koca bir sezon menemenle geçer mi be hocam. Gençlerbirliği, geçtiğimiz sezonu bıçak sırtında yaşadı. Bir iyi, bir kötü görüntü verdi. Millet 'Şatobiryan' peşinde koşarken sen elinde domates biberle yumurta peşine düşersen sonu gelmez gibi görünüyor. Şatobiryan; usta aşçıların et yemeklerinin en asili olarak gördüğü bir et yemeğidir. Üst düzey restoranların sunduğu bir yemektir. Mustafa Kaplan hocam; anlayacağın zaten menemen yemekten bunalmış Başkent seyircisine nadir de olsa Şatobiryan ikram etmen gerekir diye düşünüyorum. Dolabı boş bırakma.