HAZAL ATEŞ: Durmak yok yola devam!

Ekonominin 3 yıllık yol haritası netleşti. Konjonktürel gelişmelerle beraber hedefler de revize edildi. Orta Vadeli Program'da birinci öncelik enflasyonla mücadele! Yapısal reformlara hız verilecek. Böylece Türkiye'nin potansiyel büyümesi artırılacak. Kamu- ya 74 bin personel alınacak.Son bir yılda 1.2 milyon istihdam sağlanmış durumda. Kamuda 88 milyarlık yatırım öngörülüyor.Özelleştirmeden 8.7 milyarlık bir gelir bekleniyor. Bu yıl da özelleştirmede hedefin üzerinde bir performans var. Büyümeyi hızlandıracak reformlara öncelik verilecek. Büyüme yüzde 4'ten yüzde 3.3'e çekildi. Enflasyon hedefi yüzde 9.4'e çıktı. Yurtiçi tasarruflar yüzde 14.9'a çıkacak. Vatandaşın kredi kartı borcu 74 milyara düşmüş durumda.
***
2015 bütçesi de 17 Ekim'de Meclis'e sunuluyor. Gelecek yıl için 473 milyar liralık bir bütçe öngörülüyor. Bütçede en büyük yatırım insana. En büyük harcama kalemini eğitim oluşturuyor. Bunu sağlık, sosyal güvenlik izliyor. Savunma harcamalarında ise özel bir artış öngörülmüyor. Yoksul kesimden işsize, memurdan emekliye bütün kesimlere destek sürecek. Yurtiçi talep ve net ihracattaki artışla cari açık düşürülecek. Evde bakım, engelli istihdamı, korucu aile modeli, kadın konukevlerine ayrılan bütçeler de artırılacak. Tarımsal destekleme amacıyla yapılan transferler devam edecek. Kamu harcamalarında kalkınmayı destekleyen alt yapı ve sosyal yatırımlara öncelik verilecek. Yatırımcı yerel düzeyde desteklenecek. İş ve yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik yaklaşım bölgesel düzeyde yaygınlaştırılacak.
***
Sınırdan Türkiye'ye geçen Suriyeliler'in sayısı 2 milyona ulaşmış durumda. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın ifadesi ile Türkiye şu anda dünyanın üçüncü büyük insani yardım yapan ülkesi. Kalkınma yardımlarının tümü 3.5 milyar dolara ulaşmış durumda. Sığınmacılara kimlik, çalışma izni konusunda çalışma yapılıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, açık işlerde istihdam olanağı verileceğini açıkladı. Türkiye komşularına yardım elini uzatırken, diğer yandan şehirleri yakıp, yıkıp, yağmalayanlar. Anlaşılan o ki! Birileri güçlü bir Türkiye istemiyor. Ancak! Milli birlik, kardeşlik bağıyla bağlı bu toplumu kimse ayrıştıramayacak. Şahlanan ekonominin önünde kimse barikat kuramayacak.