Karbasi'den aşk ve hasret şarkıları

Şarkıları adeta sesiyle oynayarak söyleyen, kimi zaman kendi yazdığı hüzünlü şarkılarla, kimi zaman da geleneksel ladino şarkılarıyla bir dünya müziği yıldızı olarak hızla parlayan Mor Karbasi, 21 Ocak'ta ODTÜ KKM'de sahne alacak. İran ve Fas kökleriyle otantik bir şarkıcı olarak dikkatleri üzerine çeken Londra çıkışlı güzel yıldız, son albümü "La Tsadika" ile keşfedilmemiş Fas Sefaradları repertuvarını da Ankara'daki konserinde seslendirecek.
Ladino şarkıların son derece etkileyici müzikleri acı veren hikayelerle de dolu, peki bu şarkılarla siz nasıl başa çıkıyorsunuz?
Bazı şarkılarda ben de hiç bilmediğim yerlere gidiyorum, bana kalırsa kederli şarkıların böyle güçlü bir tarafı var. Sizi öykülerine sürüklüyorlar. Ladino şarkılardaki acının ve melankolinin hep yaşanılan acılardan aktarıldığını biliyoruz ama melankoliden de acıdan da kaçışımız yok çünkü zaten hayatın içindeler. Bence tüm bu duygularla yüzleşebilmek büyük bir güç ve bu şarkıları söylerken dinleyenlere o öyküleri hissettirebildiğim her an ben de kendimi çok güçlü hissediyorum.
"La Tsadika" albümünüz ile bambaşka bir repertuvarın kapılarını açıyorsunuz. Dinleyicileri bu kez nasıl şarkılar bekliyor?
Yeni albümüm önceki albümlerimden müzikleriyle çok farklı ama açıkçası şarkı söyleyişime yerleşen bir tarz yakaladığımı da hissediyorum. La Tsadika içinde de beni çok etkileyen aşk öyküleri var ve farklı kültürlerden birbirlerini sevenlere yapılan eziyetlerin de hikayeleri var. Müzikler Fas'ın geleneksel Sefarad şarkıları ve ailem Fas Sefaradları olduğundan aile geleneğinden ve çocukluğumdan itibaren bildiğim tüm zenginliklerden dinleyen herkesle paylaşabilmek istiyorum. Albümde yine annemin yazdığı sözler de var…
Annenizin müziğinizdeki etkisini nasıl açıklıyorsunuz?
Annem kariyerim için sadece bir rehber olmakla kalmadı ayrıca bana ilham kaynağı da oldu.
'KIZIM, ADINI TAŞIYAN ŞARKIYA BAYILIYOR'
Sadece bir şarkıcı değil, aynı zamanda genç bir annesiniz; peki bir anne olarak hangi duygular içindesiniz?
Kızım hayatımın en büyük armağanı. Hayatım hiç bu kadar keyifli olmamıştı. Güne onunla başlamak gibisi yok. Şimdiden müzik yolculuklarına başladı bile. Hamileyken sahnede şarkı söylerken de benimleydi, şimdi de ona şarkılar ninniler söylüyorum ve albümlerimden şarkılar da dinletiyorum. Yasmin'le hayatımda hiç yaşamadığım kadar güzel duygular yaşıyorum.
Ona albümlerinizden şarkılar da dinletmeye başlamışsınız, kızınız en çok hangi şarkıya tepki gösteriyor?
Bir şekilde dinlettiğim tüm şarkılar arasında 'The Daughter Of The Spring' albümümdeki Yasmin şarkısına bayılıyor. Yasmin benim için de hep çok özel bir şarkı ve sanki hissediyor ve en sevdiği şarkının adı kızımın da adı. Özellikle konserlerde artık hem kız kardeşim için hem de kızım için armağan ettiğim bir şarkı, sahnede yine Yasmin'i mutlaka söylüyor olacağım.
AŞK VARSA YAŞAM SEVİNCİ GÜÇLENİR

Şarkılarınızda en çok aşk ve hüzün var. Sizce de aşkın sonu hep hüzün mü?
Aşk varsa bir şekilde hüzün sizi buluyor, diyelim birbirinizi çok seviyorsunuz ve mutlu bir aşk yaşıyorsunuz, öyle olduğunda da uzak kaldığınız her an canınız yanıyor. Yazdığım birçok şarkıyı sevdiğimden uzak kaldığımda yazmıştım ve aslında aşk varsa hem hüzün hem yaşam sevinci çok güçlü hale geliyor.
Konserinizle izleyiciler için nasıl bir gece olacak?
Fas Sefaradları repertuvarı çok özel bir repertuvar ama özellikle Akdeniz'in farklı yerlerine dağılmış Sefarad şarkılarından dinleyiciye çok yakın geleceğini düşündüğüm şarkılar da hazırlıyoruz. Birçok geleneksel ladino şarkısında özellikle sizlerden ve Yunanistan'dan ve eski İstanbul şarkılarından melodiler var…