Monica Molina ilk kez Ankara’da

Daha önce en iyi şarkılarını derlediği albümü Autorretrato'nun kapağında İstanbul Boğazı'nın fotoğraflarını koyarak Türkiye'ye olan sevgisini gösteren Monica Molina, Ankara'ya geliyor. Son albümü 'Mar Blanca' ile ise bu kez 1992'de yaşamını kaybeden İspanya'nın efsanevi flamenko ve halk müziği yıldızı babası ünlü Antonio Molina'ya vefasını gösteren Molina MEB Şura Salonu'nda sahne alıyor olacak.

Türkiye'de yıllardır romantik şarkılarınızla en az dünyaca ünlü pop yıldızları kadar satıyorsunuz. Peki kariyerinizde sizin için de Türkiye'nin bambaşka bir yeri olduğunu söyleyebilir miyiz?
En çok sevildiğimi hissettiğim ülkenin Türkiye olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ayrıca aramızda böylesine sıcak bir iletişim yaratan müziğin sihri de ben de müthiş bir hayranlık uyandırıyor. Bir yandan yıllardır beraber çalıştığım Pasion Turca ekibiyle hem İspanya'da hem Türkiye'de bol bol görüşüyoruz ve neredeyse aile gibiyiz. İspanya'dan sonra en fazla evim gibi hissettiğim ülke de Türkiye diyebilirim…

Ankara izleyicisi ile ilk kez buluşuyorsunuz. Romantik bir akşam olabilir mi?
Türkiye ile çok sıcak bir bağım var ve izleyicisi ile aynı ortamda her akşam bana zaten fazlasıyla romantik geliyor. Ankara'da da aşk şarkıları söylüyor olacağım ve şarkılarım benim için de oldukça romantik… Sanırım izleyiciler için de romantik bir gece olacak…

İlk stüdyo albümünüz "Tu Despedida" ile yarattığınız huzur veren Akdeniz ruhu sahnede de hissediliyor, peki günlük hayatta da öyle misiniz?
Aslında şarkılarımın arkasında kardeşim Noel var ve öyle uysal, öyle romantik ve öyle huzurlu ki ama ben de özellikle ilişkilerimde oldukça sakin ve pozitif sayılabilirim… Hele son dönemlerde kızım artık arkadaşım gibi olduğu için de çok da huzurluyum. Belki anneliğin ilk dönemlerinde zorlanmış da olabilirim ama şimdi özellikle Candela ile beraber tatil yapmak bile son derece huzur veriyor…
BANA ŞANS GETİRDİ
Müzik kariyerinize baktığımızda 2001 yılının 'Vuela' (I fly) albümü ismi gibi sizi yükseklere taşıyarak, en çok şans getiren albümünüz de sayılabilir mi?
2002'de 'Vuela' albümüyle Latin Grammy adaylığı benim için sürpriz oldu. Bu ilk albümüm 'Tu Despedida' için yine şans getiren bir başlangıç oldu demezsem haksızlık olur. Henüz ilk albümümle altın plak almıştım ve hemen arkasından da büyük bir turneye çıkmıştım. Sonra büyük bir konser maratonu ile 'Giraluna' turnesi sayesinde hem çok özel bir şarkıcıyla Luis Eduardo Aute ile hem de flamenkonun en özel isimlerinden biriyle Jose Merce ile müthiş bir turne paylaşmış oldum ve bu kariyerim için büyük bir şanstı.
BÜYÜK BİR SORUMLULUK

Babanız Antonio Molina'nın 50'lerdeli şarkılarını yorumladığınız 'Mar Blanca'nın diğer albümlerinizden farklı olduğunu söyleyebilir miyiz?
Haklısın çünkü hem babamın İspanyol halk müziği şarkıları hem 50'lerin, 60'ların şarkı dili açısından farklı sayılabilir, bir yandan da babamın şarkıları çok zor şarkılar. Albümün prodüktörü olarak kardeşim Noel için Antonio Molina'nın oğlu olarak nasıl çok hassasiyet gösterdiği bir albümse, benim için de kızı olarak onun şarkılarını yorumlamak hem hüzünlü oldu hem de büyük bir sorumluluk duygusu verdi. Düzenlemelerini mümkün olduğunca benim tarzıma yaklaştırmaya çalıştık…
KONSERLER DEVAM EDİYOR

Son albümünüzde sürprizler de var mı?
En büyük sürpriz babamla 1968 senesinde çekilen siyah beyaz bir çocukluk fotoğrafım, sanırım ilk kez kendimden bu kadar özel bir paylaşımım oluyor. Albümde 'Caminito del olvido' şarkısının onur duyduğum bir misafiri oluyor çünkü şarkıya flamenkonun en büyük gitaristlerinden Jose Antonio Rodriguez eşlik ediyor…

Sırada neler var?
2011'de ünlü iki markanın kampanya yüzü olmuştum ve birçok teklif alıyorum, reklamlar bana oyunculuk kariyerimin eğlenceli bir devamı gibi geliyor. Kardeşim Noel ile şarkılar kaydetmeyi sürdürüyoruz. Konserlere kaldığım yerden devam ediyorum.