AYHAN B. ATALAY: Magna Carta, Mecelle ve ayetler!

Şimdilerde paralel kardeşlerimiz insanın suçu ispatlanıncaya kadar masum olduğu sözünü ağızlarından düşürmüyorlar. Siz bir adama "Sen şu suçu işledin" diye önce yakıştırıyorsunuz, sonra da suçuna uygun deliller üretiyorsunuz. Size mi kaldı masumiyet karinesi, bilmem nesi! Magna Carta Anlaşması'nın en önemli maddelerinden biri olan, "Özgür hiç kimse kendi benzerleri tarafından ülke kanunlarına göre yasal bir şekilde muhakeme edilip hüküm giymeden tutuklanmayacak, hapsedilmeyecek, mal ve mülkünden yoksun bırakılmayacak, kanun dışı ilan edilmeyecek, sürgün edilmeyecek veya hangi şekilde olursa olsun zarara uğratılmayacaktır" maddesinden mi bahsediyorsunuz? Mecelle'nin, "Beraat-ı zimmet asıldır" maddesi de sizi ilgilendirmiyordu, ne oldu? Ülkeyi getirdiğiniz hale bakın. Kardeşi kardeşe düşman ettiniz. Kendinizden başkasını bırakın Müslüman, insan bile saymadınız. En çok kızdığınız İran'ın itikadi düsturu olan takiyyeyi siz, ülkenizin insanlarına karşı uyguladınız. Sizin aklınız bu kadarına yetmez, Amerikalı senato üyelerinden aldığınız mektubu pazarlamaya çalışmanız, namusunuzu pazarlamaktan daha beter. Yahudi lobisinin seçilmiş insanları bizi mi savunacaklar, sizi mi? Buradan bile anlayamadınız mı, bu hareketin mahrecini, menşeini? "Def'-i mefasid celb-i menafiden evladır." Zararı yok etmek, fayda sağlamaktan iyidir. Mecelle hükmü mucibince, sizin def edilmeniz ve yok edilmeniz, yapacağınız iyi işlerden daha hayırlı olur! "Zarar-ı ammı def için zarar-ı hass ihtiyar olunur." Özel zarar, genel zarara tercih edilir. Sizin melanet ittifakı cemaatiniz yok edilirken meydana gelebilecek zararların vebalini nefsim adına üstlenmeye hazırım. Ama siz cemaatiniz yerine bütün ülkeyi ve insanları ateşe atmaya hazırsınız! Bu nasıl bir İslam ve din anlayışı? Medine Sözleşmesi'nde ise, "Takva sahibi müminler, kendi aralarında, mütecavize, haksız bir fiili tasarlayana, bir cürüme veya bir hakka tecavüze ya da müminler arasında bir karışıklık çıkarma kasdını taşıyan kimseye karşı olacaklar ve bu kimse onlardan birinin evladı bile olsa, hepsinin elleri onun aleyhine kalkacaktır." Sizin durumunuz bu maddeye daha çok uyuyor! "Kendilerine: "Yeryüzünde fesat çıkarmayın" denildiğinde: "Biz sadece ıslah edicileriz" derler. Bilin ki; gerçekten, asıl fesatçılar bunlardır, ama şuurunda değildirler." Bakara Suresi'nin 11 ve 12. Ayetleri de böyle söylüyor. Malum dönmenin mealinden aldım. Kendisine de ithaf ediyorum. Bazı arkadaşlarım ısrarla, "Bulaçma bu adama!" deseler de!