Ayhan B. ATALAY: Monolog retorikli diyalog (!)

Fizik kanunlarına göre büyük eşyalar uzaktayken küçük gözükür.
Büyüklüğünü yanına gidince anlarsınız.
Siyasette bunun tam tersidir, çok az istisnayla, uzaktan büyük gördüğünüz insanlara yakınlaştıkça ne kadar küçük olduklarını görürsünüz ve üzülürsünüz!
Seçmenleri bile kendileri gibi düşünmeyen monolog liderlerin kürsülerden söyledikleri sizce de komik değil mi? Retoriğin farklı yorumları olsa da, en makul olanını, "Doğru düşüncenin zıddı ve dinleyicilerin yönlendirilmesi" tespitiyle Platon yapmıştır.
Peki, monolog retorikten diyalog doğar mı? Elbette doğmaz. Doğsa da kesinlikle özürlü bir mahlûk olur! Ne olacak o zaman, retorik yapan monolog liderlerin diyaloğu olmazsa siyaset nasıl yürüyecek? Nasıl olacak bu günkü gibi, kör ve topal olarak! İç Güvenlik Yasasının kavgaları sürerken şu meclisin haline bir bakın. Bu koca koca adamların tutumlarını ve uyguladıkları şiddeti yaparlarken Özgecan'a uygulanan şiddeti eleştirmeye hakları var mıdır dersiniz? Halkın vekilleri böyle yaparsa, eğitimsiz bir dolmuş şoförü de öyle yapar. Süleyman Şah Saygı Karakolu'nun bir operasyonla nakledilmesi de siyaset adamlarınca ak veya kara diye etiketlendi. Bunların hiç gri tonu yok mu diye merak ediyorum. Görüşülen yasa ve operasyon sonrasında teşhis hazır; "Vatan Haini!" Sahi bu kadar kolay mı birine vatan haini demek? Teşhisi inceleyin, bu siyasi oluşuma destek veren nüfusun yüzde elli seçmeni de vatan haini o zaman! Bunlar atasını inkâr eden siyasiler, Musul'u, Kerkük'ü, Ege'deki 12 adayı kim verdi. O zamankiler neden hain olmuyor da, bugünküler oluyor? Bekâra karı boşamak kolay derler; kendileri hiçbir iş yapmadıkları, hiçbir sorumlulukları olmadığı için anca konuşuyorlar. Hayatta diktiğiniz bir ağaç var mı diye sorsanız cevap sıfırdır. Milletin parasıyla millete sövmek de böyle bir şey işte! Yazıklar olsun! Tek yaptıkları oturdukları yerden laf yetiştirmek ve ortalığı karıştırmak için seçmenlerini isyana çağırmak.
Neyse ki seçmenleri seçtiklerinden daha basiretli de bu aklı evvelleri dinlemiyorlar! Şu retorik şovları ortadan kaldırsak, monologdan vazgeçsek, iki satır da dinleyen adam olmayı deneyip medeni insanlar gibi diyalog kursak bütün millet ayakta alkışlayacak hepimizi.
Günlük hayatımızda bile böyle değil mi? Önemli meseleleri bütün çapsızlıklarına ve önemsizliklerine rağmen bu tip ve tür insanlarla tartışmak zorunda kalıyoruz ya, asıl üzüntüm bu. Görenler aramızdaki farkı anlamayacak diye çok korkuyorum, çok!