AYHAN B. ATALAY: Kahrolsun bürokrasi yaşasın meritokrasi!

Haziran seçimlerinden sonra yeni bir hükümet kurulacak. Yüksek ihtimalle AK Parti seçimi birincilikle bitirecek ve hükümeti kurma görevi yine kendilerine verilecek. Umuyor ve diliyoruz ki seçilecek vekillerin kalite ve kapasitesi yüksek olur! Bütün egemen güçlere ve zalimlere, güçlerine ve büyüklüklerine bakmadan karşı duran Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı birçok konuşmasında hatta mitinglerinde bile bürokrasiden memnuniyetsizliğini ve şikayetlerini dile getirmişti! Yeni seçilecek hükümetten bütün milletin beklediği çok şeyler var. Başbakanımız Sayın Davutoğlu'na ayaküstü bir meseleyi arz ettiğimde çok etkilenmişti. Kendisine, "Bu size ayaküstü naklettiğim bir olay, diğerlerini de anlatsam işi gücü bırakıp bu bürokratlara infaz imkanı verecek kanunlar hazırlarsınız…!" dediğimde, "Kesinlikle haklısın ve bu meseleleri sizin gibi dile getirecek cesur insanlardan dinleyeceğim ve size de bunu organize etmeniz için ricada bulunacağım" demişti. Özellikle Maliye, SGK ve belediye bürokratlarının halkı canından bezdiren keyfi ve ahlaksızlığa varan tutumlarından sadece birkaç örnekti naklettiğim ve kesinlikle kendimle ilgisi olmayan ve halktan dinlediklerimdi. "Bak her yer bostan, yan gel yat oğlum Osman!" edasındaki devlet memurlarının yaptıkları ve kusurlarının hesabı kesinlikle sorgulanmıyor ve cezalandırılmıyor. Kapağı devlete attın mı tamam, muzaffer komutan gibi artık bürokrasi hazretleri Ali kıran, baş kesen. Oy toplamak için kapı kapı dolaşan, millete sesi kısılana kadar dert anlatan bu hükümetin ve siyasilerin, kendini bilmez birkaç çapulcu bürokrat nedeniyle halk gözünde karalanmaması için kesinlikle ve ivedilikle bu bürokrasi için önlem alınmalı ve kanuni düzenlemeler yapılmalı. Vatandaşın en haklı taleplerine, kanunla veya sözleşmelerle düzenlenmiş haklarına bile o günkü ruh halleriyle karşılık veren bürokratların cezasını kim verecek? Bunun sorumlusu elbette ki hükümet, umarım bu bürokratlara kızan halk tepkisini sandıkta göstermez. Hükümetin de bu konuda yaptırım vaatleri olacak, Başbakan'la yaptığımız kısa görüşmeden izlenimim bu yönde. Bireysel yeteneklerine ve çalışkanlıklarına bakılarak insanların görevlendirildiği ve ödüllendirildiği meritokratik bir yönetime o kadar ihtiyacımız var ki, bunu görmeye ömrüm yeter mi bilmiyorum! Bildiğim şu, bu bürokrasiden halkın yakasını kurtaracak hükümetin oyları yüzde altmışları bulacaktır, bunu da Sayın Başbakan'a özellikle vurguladım. Duvarlara astığınız ayet ve hadislerle cennete giremezsiniz. Emanet, ehliyet ve liyakat, Peygamber (AS)'ın buyruğu ve emridir. Hatırlatayım da ahrette duymadık demeyesiniz!