Çiftlik vasiyeti hayal mahsulü

Bazı meslek odaları tarafından Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisi içerisinde yapılan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve Ankapark projeleri ile Atatürk'ün vasiyetinin ihlal edildiği iddiası nedeniyle açılan davada mahkeme Atatürk'ün vasiyetnamesini talep etti. Atatürk'ün vasiyetnamesinin kaybolduğuna yönelik iddialara Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü ve dönemin Adalet Eski Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu son noktayı koydu. Adalet Bakanlığı arşivlerini temizledikleri sırada bulunan Atatürk'ün vasiyetnamesini Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'ne teslim ettiklerini ifade eden Eski Bakan Sungurlu, "Atatürk'ün vasiyetnamesi Ankara'da bir mahkemenin arşivinde imha edilecek evraklar arasında bulundu. O zaman bize imha edelim mi diye sordular. Ben de imha etmeyin bize verin dedim. Aldık onu ve bir teslim tutanağı ile birlikte Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'ne teslim ettik. Dün tabi bulunmadı denilince ben de muhakkak Devlet Arşivleri'nde vardır dedim. Nitekim de varmış. 1938 yılı eylül ayında Atatürk 6 maddeden ibaret olan vasiyetnamesini yazmış. Bu vasiyetnameyi yine bir notere tasdik ettirmiş ve mahkemeye teslim edilmiş. Bugün bu mesele çıkınca biz de araştırdık ve vasiyetnamenin kayıp olmadığı ortaya çıktı" dedi.
'BAŞKA VASİYETNAMESİ DE YOK'
Atatürk'ün yazdığı vasiyetnamede AOÇ ile ilgili hüküm bulunmadığını ifade eden Sungurlu, "Atatürk vasiyetnamenin içeriğinde bütün mal ve mülkünü bağışladığını söylüyor. Ancak AOÇ ile ilgili özel bir hüküm yok. Ama mallarının yönetimini CHP'ye bırakıyor. Geriye kalan gelirlerini de belirli şahıslara veriyor. Kalanı da TDK ile Tarih Kurumu'na yarı yarıya taksim ediyor. Atatürk'ün bundan başka vasiyetnamesi olmadığını söylüyorlar. Bazı tarihçilerle görüştüm. Bu vasiyetle birlikte Atatürk'ün AOÇ ile ilgili bir vasiyeti olmadığı belirleniyor" diye konuştu.
'TİTİZLİKLE MUHAFAZA EDİLİYOR'
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nün açıklamasında ise "Kurumumuza intikal eden her arşiv belgesi, titizlikle kayıt altına alınır ve bu belgelerin herhangi bir şekilde kaybolması veya tahrifi söz konusu olamaz. Mahkeme tarafından talep edilen ve davaya konu olan AOÇ'ye ilişkin herhangi bir vasiyetname bulunmamaktadır. Zikredilen ve Genel Müdürlüğümüze 1989 yılında teslim edilmiş olan vasiyetname ise kurumumuzda titizlikle muhafaza edilmekte olup, AOÇ ile ilgili herhangi bir madde ihtiva etmemektedir" denilmişti.