Ayhan B. ATALA: Derin Adliye!

Hukukun bağımsızlığı ve dokunulmazlığı bütün meşru sistemlerin amasız, mamasız kabul ettiği bir kural.
İşin doğası gereği de böyle olması gerekiyor. Bugün tartıştığımız konu hukukun değil, hukukçunun bağımsızlığı ve dokunulmazlığıdır.
Hukukun bağımsızlığının ve dokunulmazlığının yanında kuvveti de bünyesinde barındırması gerekir. Kuvvetini kanunlardan, bağımsızlığını devletinden, dokunulmazlığını adaletinden sağlaması değişmez kuraldır! Hukuk ve hukukçu, kuvvetini bağlı olduğu örgütünden, cemaatinden, bağımsızlığını bağlı olduğu liderinden ve dokunulmazlığını da marjinal örgüt elemanlarından sağlıyorsa, o beldede ne hukuktan ne adaletten söz edilebilir!
Pascal'ın, "Kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir" sözü meramımızı özetlemeye yetiyor, adaletin mutlak kuvvetli olması gerekir, bu kuvveti sağlayabilecek güçte bir devletimiz var hamdolsun, mesele bazılarının devletten bağımsız halde, kuvvetini bağlı olduğu yapılardan sağlıyor olma meselesidir!
Son tahliye kararlarında ortalık yine toz duman; Kamikaze dalışı gibi, örgüt elemanlarının canlı bomba olması gibi bir davranışla, gözünü karartıp yandaşlarını tahliye girişimlerini ibretle izliyoruz.
Binlerce sayfalık, yüzlerce klasör dava dosyalarını ne ara okudun da bu adamların suçsuzluğuna karar verdin! Yaptığınız makul olsa bile bunu neden resmi bayram günü ve hafta sonu tatilinde, adliyede kimsenin olmadığı bir günde yaptınız?
Şu anda tutuklu olanların suçluluğunu, suçsuzluğunu bizler bilemeyiz, kendinizin de içinde bulunduğu ve mensubu olduğu hukuk ve adalet sistemine inanmıyor musunuz?
İnanmamanız normal, genelkurmay başkanının terör örgütü lideri ve yöneticisi olarak müebbet hapse mahkum edebilmiştiniz, demek ki oralarda bu tür işler olabiliyor. O zaman nerelerdeydiniz?
Hazreti Ömer'in, "Mülkün temeli adalettir" tespiti mucibince bağlı olduğunuz yapı haram içeriyor. Eskiden derin devletten bahsederdik, şimdilerde ise derin adliyeden bahseder olduk. Yaptığınızın alçaklık olduğunu söyleyecektim mamafih alçaklığın bile bir yüksekliği vardır, korkarım sizin yaptığınız çukurluk seviyesinde bir iş!
Herşeyi bağlı olduğunuz örgüte endeksli düşünmeyin, bu ülkede yaşıyor, bu devletten ekmeğinizi yiyorsunuz.
Sahip olduğunuz makam ve mevkilere sizi bu devlet getirdi. Örgüt değil, devlet batarsa üzülürsünüz, fakat sizin mantığınız ters çalıştığı için eminim sizler tam tersini düşünüyorsunuz! Haksız da değilsiniz, sizi buralara hakkınızla girdiğiniz sınavlarla devlet değil, çaldığı soruları size vererek buralara getiren örgüt ağabeyleriniz getirdi!