Hayata Ankara’da tutundu

Diyarbakır'da yaşayan 6 kişilik bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya gelen Yusuf Kaya'ya, doğumdan sonra işitme testi için götürüldüğü hastanede lösemi teşhisi konuldu. Henüz 23 günlükken götürüldüğü işitme testi sırasında tedbir için alınan kan testlerinde anormallik görülen Yusuf'a lösemi teşhisi konuldu. Hayata gözlerini yeni açan küçük Yusuf, hastanelerin yetersiz imkân ve yanlış müdahalesi sonucu lösemi ile çıktığı savaşa 1-0 yenik başladı. Diyarbakır Devlet Hastanesi'nde tanı alan Yusuf, hastanede yer olmadığı gerekçesi ile Elazığ Fırat Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. İşçi bir babanın ve ev hanımı bir annenin 4 çocuğundan biri olarak dünyaya gelen Yusuf'un tedavisi maddi imkânsızlıklar içinde başladı. Yusuf'un ilaç tedavisi Elazığ Fırat Üniversitesi Hastanesi'nde göbek deliği damarlarından verilerek yapıldığını belirten baba Raif Kaya, "Oğluma yanlış müdahale edildi, enfeksiyon kaptıı ve durumu ciddileşti. Bunun üzerine doktorlar kasıklarından ilaç tedavisine devam etmeyi öngördü ve bizimle paylaştı. O sırada doktor ile asistanı arasında yeterli ekipmanların olmadığına yönelik konuşmaya şahit oldum ve oğluma bu şartlarda müdahale edilmesine izin vermedim" diye konuştu.
'HASTANEDEN KAÇIRDIM'
Yusuf ile birlikte oldukça zor günler geçiren baba Raif Kaya, "Yusuf bizim her şeyimiz. kim evladının hastalığına dayanabilir ki. Diyarbakır Devlet Hastanesi'nde yer olmadığı için tedavi ettiremiyor olmamız bizi zaten yordu. Bir de ilacın Yusuf'un kasıklarından verilmesi için yeterli ekipman olmadığını duyunca deliye döndük ve çocuğumuzu hastaneden çıkarmak istedik. Doktorlar tedavisinin devam ettiği gerekçesiyle izin vermedi ve resmen çocuğumu hastaneden kaçırdım, Ankara'ya getirdim" dedi. Ankara'ya geldikten sonra asıl mücadelelerinin başladığını ifade eden baba Kaya, "Çocuğumuzu tedavi ettirmek için getirdiğimiz Ankara'da kimsemiz yoktu bu sebeple nerede kalacağız ne yiyeceğiz diye düşünürken LÖSEV'i duydum ve başvurdum. Oğlumuzun tedavisi şimdi Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde sürüyor. İnsan böyle bir sürecin içindeyken yalnız olmadığı bilmek istiyor" şeklinde konuştu.