Pabuçta ustalığın en doğal hali: Yemenicilik
Bir zamanlar ayakkabıda ilk tercih olan yemeniler şimdilerde vitrin süsü durumunda. Yok olmayla yüzyüze kalan yemeniciler de "minyatür" dikiyor
Yemeni, iki şekilde tanımlanıyor. Birinci tanıma göre yemeni 'Üzeri elle boyanarak veya kalıpla basılarak renk ve desen verilen ve kadınlar tarafından kullanılan bir başörtüsü'. İkincisi ise yemeniyi 'Kısa konçlu, hafif ve kaba bir çeşit erkek ayakkabısı' olarak tarif ediyor. Yemeni, tabanı manda derisinden, yüzü ise sahtiyandan (tabaklanmış ve cilalanmış teke derisi) ibaret, tamamen el emeğine dayanan sağlıklı, giyimi kolay bir erkek ayakkabısıdır. Bugünkü ayakkabılara baktığımız zaman yemeninin biraz kaba bir görüntüsü var. Ayrıca yemenilerin tümünde taban bulunmayabilir. Tabanlı olarak imal edilen yemeniler de vardır. Yemenici de bu işin ehli olmuş, ekmeğini bundan kazanan kişilere verilen isim.
Yemeninin Güneydoğu illerimize Suriye'nin Halep şehrinden geldiği söyleniyor. Buna varsayıma göre ilk yemenileri Suriye'de yaşayan Yemen kökenli 'Yemeni Ekber' adında bir usta dikmiş. Önceleri daha çok Suriye'de icra edilen bu meslek daha sonradan vatan sınırları içinde kalan Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin, Kilis gibi şehirlerimizde de sürdürülmüş ve önemli bir iş kolu haline gelmiş. 1920'li yılların başlarında Gaziantep'te 400 kadar yemenici dükkanı olduğu söyleniyor. Şehrin o dönemde 30 bini aşmayan nüfusu göz önüne alınırsa, bu sayı, yemeninin bir ayakkabı olarak ne kadar yaygın biçimde kullanılıyor olduğuna dair önemli bir fikir vermektedir.
1 YEMENİDE 5 AYRI HAYVAN DERİSİ VAR
Yemeninin farklı bölümleri için farklı malzemeler kullanılır. Tabanı manda derisinden, yüzü keçi derisinden, iç astarı koyun derisinden, iç tabanı sığır veya keçi derisinden ve son olarak da kenarı oğlak derisinden olmak üzere toplam beş farklı hayvanın derilerinin zahmetli bir süreçle dikilmesinden oluşur. Yemeni ökçesiz olarak tersinden dikilir. Tekrar doğru tarafına çevrilerek kalıba sokulur. Etrafının düzgün bir şekilde kesiminden sonra kalıptan çıkarılır. Kenarları balmumu ile sıvazlanmış sicimle dikilir. 'Köşker iğnesi' denilen irice bir çuvaldıza bağlanmış sicim, 'biz' denilen kösele delicinin yardımı ile yemeninin kenarlarına itina ile dikilir. Dikişi bitmiş bir yemenin içine baktığımızda elle 6 sıralı dikiş görürsünüz.
İNSAN VÜCUDUNUN ELEKTRİĞİNİ ALIYOR
YEMENİ GİTTİ, MİNYATÜRÜ GELDİ
Yemenicilik zanaatı kalitesiz deri, aşırı işçilik ve fiyat artışı, lastik ayakkabıların ucuz oluşu vb. nedenlerden olumsuz etkilendi ve gerek mesleğe, gerek yemenilere olan ilgi azaldı. Yeni üretim ayakkabıların ardından yemeniye olan ilgi ve isteğin düşmesi de etkili. Bugün itibariyle Gaziantep ve Kilis'te yemeni dikmeye devam ettiği bilinen yalnızca iki usta kaldı. Bu ustalar da diğer son ustaların dediği gibi eleman ve malzeme sıkıntısı çektiklerini söylüyor. Ürettiklerini satmakta zorlandıklarını, satsalar bile değerinde satamadıklarını söylüyorlar. Tamamı el emeğine dayanan bu meslek ustaları şimdi yalnızca halk dansları yapan gruplara ve meraklı turistlere de yemeninin minyatürünü dikmekle yaşamaya çalışıyor. Bu pazar da yerini minyatür yemeni pazarına bırakıyor.
EN SON HABERLER
- 1 FETÖ’cülerin sağlık dernekleri durmuyor
- 2 Hizmet aşkıyla dolu dolu iki yıl
- 3 Sağlık vatandaşın ayağında
- 4 Sosyal belediyecilikte ilkleri yaşattık
- 5 Mamak caddesi ışıl ışıl
- 6 Mamak’ta GES Atağı
- 7 Emektar stadyum yeni yüzüne kavuşacak
- 8 Mamak Belediyesi’nden engellilere özel hizmet
- 9 Mamak tarım üssü
- 10 Mamak yeşile büründü