Zaman makinesi bu fabrikada!

Yaklaşık 58 yıldan bu yana özel tasarım mobilyalarıyla sektöre yön veren ERSA Mobilya'nın Yönetim Kurulu Başkanı Erol Ata, uzun yıllardır başarıyla sürdürdüğü iş hayatını saat hobisiyle bütünleştiriyor. Ata'nın Ankara Sincan Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan ERSA Mobilya Fabrikası'ndaki "Saat Müzesi", 2 bini aşkın antika ve nadide saat ile adeta bir zaman makinesini andırıyor. En eskisi 350 yıllık olan saatler ile geçmişle bugün arasında kurulan bu çok özel koleksiyonda, güneş saatinden, dalgıç saatine; ağırlıkla çalışan sarkaçlı saatten, kum saatine; nostaljik "horozlu" saatlerden, yüzlerce modeldeki kol ve cep saatine kadar her türlü saat var… Ata için her saat ayrı, ayrı önem taşıyor. Ancak bazıları manevi açıdan taşıdığı anılar nedeniyle ayrı bir öneme sahip. Odanın en özel köşelerinden birini de Atatürk için ayrılan bölüm oluşturuyor. Atatürk tarafından kamu kurumlarında kullanılmak üzere yaptırılan ve bir örneği Anıtkabir'de bulunan saatlerin toplandığı bu bölümde, hepsi Atatürk'ün aramızdan ayrılış saati olan 9.05'te durmuş bulunuyor.

2 BİNİ AŞKIN SAAT
1990 yılından bu yana topladığı saatleri önceleri üç raflı cam kapaklı bir dolapta toplamaya çalışan Ata, daha sonra ERSA fabrikasında kurulan özel "Saat Odası"nı hayata geçirdi. Ata, saatlerin sayısının günden güne artması üzerine, odayı bu yıl yaklaşık 2,5 kat daha büyüterek müzeye çevirdi. Erol Ata'nın saatlerle olan ilişkisi sadece satın almakla sınırlı kalmıyor. Ata, duvar saatlerini kurmayı, ayarlarını yapmayı ve sonrasında tik-tak sesleri eşliğinde "Saat Odası"nda müzik dinleyerek çalışmayı seviyor. Geçmişe olan saygısı ve objelerin üzerinde taşıdığı anılara olan saygısı nedeniyle; Ata'nın koleksiyonuna katmak istediği saatlerin ikinci el olması ise özellikle tercih sebebi.
YILDA İKİ KEZ AYARLIYOR
Ata yaz saati uygulamaları nedeniyle saatlerin ileri-geri alınması işlemini de kendisi yapıyor. Yılda iki defa müzede yer alan saatleri ayarlayan Ata, saatlerin bakımını da saat ustası dostlarına yaptırıyor. Erol Ata, ERSA Mobilya'nın üretim ve yönetim merkezi olan fabrikada yer verilmiş olsa da, "Saat Müzesi"nde iş konuşulmasını sevmiyor. Kapısında "Stres Yok" levhası asılı odaya gelen misafirlerle gramofondan çaldığı nostaljik şarkılar eşliğinde sohbet eden Ata, bir başka hobisi olan " Kaligrafi Sanatı" ile hazırladığı, saatli mührü ile tarihi ve saati not düştüğü kitap ayraçlarını da hediye ediyor.