Hazal ATEŞ: Şiiri sevenden korkma!

Şiir deyince sular durur… Sözcüklere çiçek kokusu siner, müzik olur. Kimi yüreğimizi deler geçer, kimi ruhumuza işler… Kimisi de mezara kadar hafızamıza kazınır. Rahmetli Neşet Ertaş, "Türkü dinleyen adamdan zarar gelmez" diyor. Şiiri sevenleri de bu listeye eklemek gerekiyor. Tarım Bakanlığı döneminde tanıdım Mehdi Eker'i… AK Parti'deki en renkli isimlerden biri… Uzun yıllar tarım sektörünün patronluğunu yaptı. Yaklaşık on yıl Kabine'de kaldı. Önemli reformlara imza attı. Kongre sonrası tecrübelerini partiye aktarıyor. AK Parti Genel Merkezi'ne de hareket geldi. Önceki hafta yaptığım ziyarette de buna tanık oldum. Ekonomi İşleri Genel Başkan Yardımcısı olarak kolları sıvamış durumda. Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda da görev alacak. Büyüme, kalkınma odaklı ekonomi çalışmalarında aktif rol alacak. AK Parti'nin ekonomi politikalarına etkin bir şekilde katkı sunacak. Mehdi Bey'in edebiyat ve şiire düşkünlüğünü bilmeyen yoktur. En sevdiği şairi sorduğumda; Sezai Karakoç'un Monna Rosa şiiri ile yanıt vermişti; "Zambaklar en ıssız yerlerde açar Ve vardır her vahşi çiçekte gurur Bir mumun ardında bekleyen rüzgâr Işıksız ruhumu sallar da durur Zambaklar en ıssız yerlerde açar" Peki, neden Karakoç? "Medeniyet tasavvuruna sahip!" Modern şiirin en önemli isimlerinden… Mehdi Bey, memleketi Diyarbakır'ı da hiç yalnız bırakmadı. Bu dönem İstanbul'dan vekil seçilse de bir eli hep orada. Nitekim geçtiğimiz günlerde Sur'da acı bir olay yaşandı. Üç çocuk annesi Melek Alpaydın teröristlerin ateşi sonucu yaşamını yitirdi. Terör örgütü cenazeyi kullanıp kargaşa çıkarmak istedi. Devreye Mehdi Bey girdi.
Gece yarısı yürütülen zorlu bir mücadele ile Melek annenin cenazesi alındı. Özel bir cenaze şirketi ayarlandı. Memleketi Elazığ'a gönderildi. Söze şiirle başlamıştık! Hemen her gün bölgeden ayrı bir acı haber geliyor. Ölüm değil sevgi, barış şiirleri okunsun.