Markaların efendisi

"Markanızın Yol Arkadaşı" sloganı ile İstanbul'da faaliyete geçirdiği ve 2016 itibari ile Ankara'daki faaliyetlerine hız veren Markam Sen Marka ve Pazarlama Yönetim Danışmanlığı Şirketi'nin Kurucusu ve Genel Koordinatörü Nagihan Ünüvar ile yola çıkış hikâyesinden, Ankara markalarına uzanan keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Markam Sen'in isim hikâyesi nasıl başladı, neyle yola çıktınız?
Bizler kendimize benzeyen insanlardan hoşlanıyor, aynı şekilde, kendimize benzeyen markalara sempati duyuyoruz. Aile gibi, dostlar gibi, bildiğimiz, tanıdığımız insanların yanı başımızdaki varlığı bize güven vermez mi? Markam Sen'in doğuşu da böyle bir içtenlik ve sıcaklık ile oldu. Markam Sen'in doğuşunda feyz aldığım bir hikayeyi de sizinle paylaşmak isterim; İki arkadaş küsmüşler, ertesi gün biri diğerinin kapısına gitmiş, arkadaşı kim o dediğinde, diğeri benim demiş ancak kapı açılmamış, ta ki günler sonra senim diyene kadar. Biz de Markam Sen diyoruz ve markayı sahipleniyor, onunla yaşıyoruz.
Ne tür hizmetler veriyorsunuz?
Markaların tüm marka ve pazarlama sürecisinin hem yöneticisi, hem de uygulayıcısıyız. Markanın hedef kitlesi nezdinde nasıl göründüğünde ve nasıl görünmesi gerektiğinden hareketle, rakip analizi ile başlayan sürecimiz, markanın yol haritasının belirlenmesi, yıllık pazarlama planı ve bütçesinin hazırlanarak, dijital ve klasik pazarlama kanallarının yönetimi ile devam ediyor. Ayrıca, markaların ihtiyacı doğrultusunda, terzi işler olarak adlandırdığımız, sosyal medya yönetimi, google adwords reklamları, etkinlik, lansman organizasyonları ile medya çalışmaları da verdiğimiz hizmetler arasında.
Faaliyetlerinize İstanbul'da devam ederken, Ankara'da da aktif olma kararı aldınız. Bu kararın arkasındaki etkenler nelerdir?
Ankara ziyaretlerim sırasında, buradaki firmaların, kendi alanlarında örnek alınacak çalışmalar yaptıklarını ancak bu çalışmalarını daha içe kapalı gerçekleştirdiklerine tanık oldum. Tüm dünyada pazarlama trendleri dijitale doğru yönelmişken, hala sosyal medyada yer almayan, internet dünyasının dijital pazarlama araçlarını kullanmadan faaliyetlerini sürdürmeye çalışan markaları görüyorum. Tüm tanık olduğum bu örnekler, Ankaralıların marka olmak ve markalaşma ile ilgili ciddi bir ihtiyacı olduğunu ve güvenilir yol arkadaşlarına ihtiyacı olduğunu gösterdi. Edindiğim tüm bilgi ve tecrübelerin ışığında, doğduğum şehre hak ettiği hizmeti vermek için buradayım.
Ankara markalarıyla ilgili söylemek istedikleriniz neler?
İstanbul'dan bakıldığında Ankara daha içe kapanık bir şehir. İstanbul'un hızlı ve sürekli değişen dinamiklerinin yanında Ankara daha zor karar veren, yeniliğe direnç gösteren bir algı yaratıyor. Halbuki bu şehirde üretim, ihracat yapan ve hizmet sektöründe marka olmaya aday firmalarımız var. Her şeyin dijitale döndüğü günümüzde, değişim ve hız hayatımızın önemli bir parçası iken, gözlemlerime göre Ankara henüz dijital dönüşüme entegre değil ve canlanmaya ihtiyacı var.