Gözü dönen eczacıdan ‘sürgün’ katliamı

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Hastanesi Fizik Tedavi Bölümü'ndeki eczanede teknisyen olarak görev yapan Enver Türkmen, birlikte çalıştığı İlknur Yüce (50), Hikmet Türk (49), Gürsu Ulaşan (53) ve Özler Kiriş'i ruhsatlı tabancasıyla vurarak öldürdükten sonra polis tarafından yakalandı. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Türkmen savcılık ifadesinde kendisini şöyle savundu:
'BENDEN ÖZÜR DİLE'
Olaydan bir gün önce eczaneci ve çalıştığım birimin sorumlusu olan Prof. Dr. Hakan Ergün beni yanına çağırdı. 'Seni artık Ankara İbni Sina Hastanesi'nde görevlendiriyoruz, orada çalışacaksın. Sen buradaki huzursuzluktan fazlaca yıprandın, zarar göreceksin' dedi. Dün sabahleyin ben mesaiye geldiğimde, eczanenin içinde İlknur Yüce, Özler Kiriş, Hikmet Türk vardı, Gürsu Ulaşan ise eczanenin ön kısmındaydı. Gürsu ile karşılaştığımda önce benden özür dilemesi gerektiğini söyledim. Bana 'Sen delisin' diyerek cevap verdi. 'Çocuklarının yerini biliyorum, sen buradan gideceksin' dedi. Bu söz üzerine beynimden vurulmuşa döndüm. İyice sinirlendim.
GÖZLERİM ONU ARADI
Eczane içinde kendi odamda bulunan, bulundurma ruhsatlı ancak işyerinde bulundurduğum tabancayı elime aldım ve İlknur, Özler ve Hikmet'in bulunduğu odaya girdim. 'Yeter, yeter' diye bağırdım, ondan sonrasını hatırlamıyorum. Sonra elimde tabanca ile Gürsu'nun bulunduğu odaya geçtim, gözlerim onu aradı, gözlerim dönmüştü. Gürsu'ya da ateş edip etmediğimi anımsamıyorum. Sonra hastane polisi geldi, silahımı teslim ettim. Gürsu bana sürekli 'Bir yere bir şizofren fazla, ikinci bir şizofren olmaz' diyerek beni hasta olmakla suçluyordu. Gürsu'nun daha evvel şizofren hastalığı ile ilgili tedavi gördüğünü de duymuştum.
REKTÖR DAHİ UZAKLAŞTIRAMADI
Sorunun temel kaynağı beni ayak bağı olarak görmeleridir. Ayrıca bu şahıslardan İlknur ile Gürsu, gördükleri yerde bana deli diyorlardı. Bana şizofren hasta muamelesi yaptılar. Eczaneden uzak tutmak için idari soruşturma geçirmeme sebep oldular. Bu şahıslarla aramdaki husumeti hastanede bilen şahıslar vardır. Onların tanık olarak dinlenmesini istiyorum. Ölenlerin hepsi beni yaşanan süreçte deli yerine koyarak, akıl hastalığı ile suçlayarak ve iş yeri ortamından beni uzaklaştırmak isteyerek delirttiler, haksız tahrik hükümlerinden yararlanmak istiyorum. Pişmanım."