‘Müzeciliğe yeni bir soluk getiriyoruz’
Dünyanın en büyük satranç koleksiyonuna sahip işadamı Akın Gökyay, 40 yıllık satranç yolculuğunu ve kurucusu olduğu Satranç Müzesi’ni anlattı
Satranç Federasyonu'nun faaliyetleri, Milli Eğitim Bakanlığı'nın ortaokullarda satrancı seçmeli ders olarak vermesi ve bir bankanın satranca ciddi anlamda sponsorluk yapması gibi faktörlerin bir araya gelmesiyle son yıllarda satranca ilgi ve alaka arttı. 7-8 yaşındaki çocukların satrancı öğrendiklerini görmeye başladık.
SATRANCI BABAMDAN ÖĞRENDİM
Ben tesadüfen öğrendim satrancı. Satrancın amacı, uygulama alanı, faydaları benim satrancı öğrendiğim devirlerde pek konuşulmazdı, öyle bir ortam da yoktu. Satranç daha çok elit gruplar tarafından bilinen ve kapalı çevrelerde oynanan bir oyundu. Ben de satrancı babamdan öğrendim, babamdan başka rakibim de olmadı, hep babamla oynadım.
Öncelikle satranç bir disiplinin ifadesi. Satranç oynayanlar, sistemli bir hayatta belli bir düzen ve belli bir prensip içerisinde yaşamayı kabul etmiş insanlardır. Satranç, bize analitik düşünce sistemini öğretmeyi sağlıyor. Satrancın ortaya koyduğu analitik düşünme becerisi ile strateji belirleme konusunda çok şeyler öğreniyorsunuz. 2-3 hamle sonrasını düşünerek hamlelerde bulunuyorsunuz.
İlk satranç takımını aldığımda bunun bir koleksiyona dönüşeceğini hiç düşünmemiştim. Amacım hoşuma giden ve enteresan birkaç satranç takımını odamın bir köşesine koymaktı. Bir gün elime Guiness Rekorlar Kitabı geçti. Birçok absürd konuda anlamsız alamsız rekorlar vardı. Ben de oturdum adamlara mektup yazdım; benim 412 tane satranç takımı koleksiyonum var, böyle bir şeye başvursam ne olur? diye. Olumlu cevap gelince 2011 senesinde başvurdum. 2012 senesinde de dünyanın en büyük satranç koleksiyonu olarak rekorlar kitabına girdik. Şu anda müzede sergilenen 562 tane satranç takımı var.
İLETİŞİM KURAN, EĞİTEN MÜZE
Tabi biz müzeyi her şeyden önce çağdaş ve yaşayan müze haline getirdik. Yani müzemizi, iletişim kuran, eğitme ve öğretme esasını içeren, etkin, dinamik, etkileşimci, katılımcı, zamanın ruhuna uygun bir müze olarak nitelendirebiliriz. Çünkü bizim amacımız sadece bir takım satranç takımlarının insanların beğenisine açmak değil. Müzemizde 2 tane oturma mahallimiz ve salonlarımız var. Salonlarımızı şirketlere toplantı için kiraya vererek insanların toplanmasını sağlıyoruz. İnsanlar çok hoşlanıyor bunlardan. Ayda bir gün, ayın son cuma veya cumartesi günü bir klasik müzik konseri oluyor. Söyleşiler de gerçekleştirmeye başladık. Bu söyleşilerde farklı konuşmacılar ve konuklar katılıyor ve birikimlerini paylaşıyor.
AYRIM YAPAMIYORUM
Peki siz bekar mısınız? Bekarsanız bu durumu anlayamazsınız. Ama yine de size anlatmaya çalışayım: 'Anne baba olduğunuz zaman bir veya birden fazla çocuğunuz oluyor. Şimdi annelere babalara hangisini daha çok seviyorsunuz diye sorarsanız çok ters olur. Anne baba hepsini eşit derecede sever. Bir ayrım yapamaz.
TOPLUMA BORCUMU ÖDÜYORUM
Toplum içinde bir yere gelmiş insanların, toplumdan aldıklarını muayyen bir zamanda topluma geri vermesi gerektiğine inanıyorum. Eğer toplum beni eğitmiş bir yere getirmişse borcumu ödemeliyim.
BAŞKAN TİRYAKİ VESİLE OLDU
Satranç takımlarını eve toplarken Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, 'Sen bunlara haksızlık ediyorsun. Bunları bir yere kapamak yerine toplumla paylaşman, satrancı tanıtman gerekir' dedi. Biz de tamam dedik ve yola çıktık. Altındağ, Hamamönü'nde 'Tarihi Ankara Evi' konseptli mimarisiyle bir müze yaptık. Satranç müzeler dünyada çok yaygın olmamakla birlikte bu müze şuan dünyanın en büyük satranç müzesi.
EN SON HABERLER
- 1 FETÖ’cülerin sağlık dernekleri durmuyor
- 2 Hizmet aşkıyla dolu dolu iki yıl
- 3 Sağlık vatandaşın ayağında
- 4 Sosyal belediyecilikte ilkleri yaşattık
- 5 Mamak caddesi ışıl ışıl
- 6 Mamak’ta GES Atağı
- 7 Emektar stadyum yeni yüzüne kavuşacak
- 8 Mamak Belediyesi’nden engellilere özel hizmet
- 9 Mamak tarım üssü
- 10 Mamak yeşile büründü