YUSUF YALKIN: Tanıtım!..

Osmanlıspor hem Avrupa'da hem ligde mücadele veriyor. Bu kadro bu yükü kaldırır mı?
-Bunu yük olarak görmüyorum.
Profesyonel futbolcular kendilerine bakar, teknik adam da onları fizik ve ruhsal olarak maçlara hazırlarsa, neden sorun çıksın ki? Ama Teknik Direktör M. Reşit Akçay, 'Bizim için lig önemli diyerek, Osmanlıspor'un Avrupa hızını kesti. Son derece yanlış bir demeçti. Şaşkınlık içinde okumuştum… -Neden yanlış?
-Başkentteki futbol seyircileri Avrupa takımlarına hasret. Gruplara kalırlarsa, önemli ekipler gelecek Ankara'ya. Takıma karşı yavaş yavaş sempati uyanıyor, ilgi artışı var. Bu aşamada böyle demeç mi verilir! Çok anlamsız ve yersiz! Her şeyden öte kendi takımının şevkini kırar böyle açıklamalar… Bu ancak bizde olur! Bir Avrupa kulübü tanıtımını yapan, marka değerini yükselten hiçbir organizasyonun teknik adamınca önünün kesilmesine asla izin vermez!
- Midtjylland takımı karşısında ne yaparlar?
-Turu geçmede şanslar eşit bana göre… Ancak, Osmanlıspor'un deplasmandaki ilk maçta gol atması lazım. Çünkü İskandinav futbolunun temel özelliği, sert oyun, sert savunma ve prese dayalı futboldur. Eğer, Osmanlıspor Ankara'ya rakip takıma beraberliğin yaradığı bir skorla dönerse, işi zor. Çünkü bu takımlar çok iyi defans yaparlar. Sana çok zor gol attırırlar.
Çok iyi kapanırlar! Bu nedenle, Osmanlı deplasmanda gol atarsa Danimarka ekibini Ankara'da eler… -Gençlerbirliği ne zaman Avrupa Kupaları'na katılabilecek?
-Bu bir hedef işi. Öncelikle Avrupa'yı kendine hedef edineceksin… Bunun için de Süper Lig'de üst sıralarda yer alman gerekir. Ama Gençlerbirliği'nin böyle bir hedefi olduğunu yönetim pek dillendirmiyor.
Hatta, 'Bizim finansal fair play durumumuz çok iyi. Rakiplerimiz maddi sorunlar yaşayabilir. Bu durumda UEFA, Avrupa kupasına katılmalarına izin vermez; yerlerine biz gideriz' diye işi espriye döken yöneticileri bile var. Oysa çok daha güçlü bir kadro kurabilirler; ama buna hiç yanaşmıyorlar! Vaziyeti idare ediyorlar… -Hiç mi doğruları yok peki?
-Neden olmasın! Bana göre İbrahim Üzülmez'i takımın başında tutmaları çok önemli. Üzülmez'in geçen sezon 2.yarıdaki başarısı ortada. Takım neredeyse küme düşüyordu. Bunu Üzülmez önledi. Bu teknik adama sezon bitene kadar şans verilmeli. Bir iki kötü sonuç sonunda gönderilmemeli. Ama G.Birliği'nde gelenek haline gelen teknik adam harcama eğilimi var. Bu nedenle, her an her şeyin olması normal!
Bu geleneklerini umarım İbrahim Üzülmez'le bozarlar!