Şimdi gözde meslek düğün fotoğrafçılığı
Fotoğraf sanatçısı Serap Doğanyiğit, son yılların popüler mesleği, kendisinin de uzmanlık alanı düğün fotoğrafçılığının çok özel ve bilinmeyen yanlarını anlattı
Küçük yaşlardan itibaren çevremde gördüğüm her şeyin resmini yapmaya istekliydim. İlkokul yıllarımda resim öğretmenimin bu yöndeki yeteneğimi keşfetmesi ve ailemin de desteğiyle görsel sanatlar alanında eğitim almaya karar verdim. 2 sene atölyede resim eğitimi aldıktan sonra fotoğrafçılık eğitimime Kocaeli Üniversitesi Fotoğraf Bölümü'nde devam ettim. Arkadaşlarımın ve yakın çevremdeki kişilerin düğün fotoğraflarını çekiyor web sayfamda paylaşıyordum. Düğün fotoğraflarının yanı sıra hamile, doğum, aile, mezuniyet ve kişiye özel çekimler de yapıyorum. Çalışmalarımı görüp düğün fotoğraflarını çekmemi isteyen çiftlerin artması beni düğün fotoğrafçılığı alanında profesyonelleşmeye yöneltti.
Dijital fotoğrafın gelişmesi ve akıllı telefonların hayatımıza girmesi fotoğraf çekme işini kolaylaştırıp yaygınlaştırdı. Ancak profesyonel anlamda fotoğrafçılık ilgi ve hobinin ötesinde deneyim gerektiren bir iş. Ne kadar çok fotoğraf çekerseniz ve iyi fotoğrafçıların çalışmalarını incelerseniz giderek daha iyi fotoğraflar çekersiniz. Fotoğrafçının eğitimi ve mesleki tecrübesini kriter olarak görüyorum. Belgesel fotoğrafçısı Henri Cartier-Bresson'un da dediği gibi ilk 10 bin fotoğraf en kötüsüdür.
Fotoğrafın duygusunu, vermek istediği mesajı anlatabilen, doğru anda, doğru pozlandırılmış fotoğraf iyi fotoğraftır. Bunun yanında zamansız ve kalıcı olmalı, kişide bakma isteği uyandırmalı.
Evet, düğün fotoğrafçılığı da sanattır. Düğün fotoğrafı çekerken hiçbir özel anı kaçırmamak ve olabildiğince estetik fotoğraflar çekmek zorundasınız. Ben deklanşöre maddi kaygıyla değil estetik kaygıyla basıyorum. Sanatsal bakış açısına gerek duyulmasaydı ortalama her insan düğün fotoğrafları çekebilirdi.
Her ne kadar işimi yapıyor olsam da o özel anların duygusu beni de sarıyor. Mesela gelinin evden ayrılırken ailesiyle vedalaştığı anlarda benim de gözlerim dolar. Fotoğraf çekmenin yanı sıra yeri geldiğinde gelinin ayakkabısını taşır, yaşanan bir aksaklık varsa onu gidermeye çalışırım. Ben 'Sadece fotoğraf çekerim' demiyorum. Kurmuş olduğumuz samimi iletişim sayesinde düğün sonrasında da çekimini yaptığım çiftlerle arkadaşlığımız devam eder.
Fotoğrafçılık açısından bakarsak teknik anlamda bu stresin üstesinden gelebiliyoruz. Ama düğün günü stresli gelinlerde kesin bir aksilik çıkar, çıkıyor da. Mesela bir gelin düğün öncesinde "Bugün yağmur yağar mı acaba ya?" dedi ve yazın ortasında güneşli bir günde yağmur yağdırdı. Rahat ve iyimser olan gelinlerin düğünleri daha sorunsuz geçiyor ve düğünlerinden daha fazla tat alıyorlar.
Evlilik çiftlerin aşklarının tescillendiği en özel gün ve en güzel haliyle hatırlanmalı, bu yüzden ufak tefek aksaklıkları görmezden gelmelerini neşelerini kaybetmemelerini tavsiye ederim.
EN SON HABERLER
- 1 FETÖ’cülerin sağlık dernekleri durmuyor
- 2 Hizmet aşkıyla dolu dolu iki yıl
- 3 Sağlık vatandaşın ayağında
- 4 Sosyal belediyecilikte ilkleri yaşattık
- 5 Mamak caddesi ışıl ışıl
- 6 Mamak’ta GES Atağı
- 7 Emektar stadyum yeni yüzüne kavuşacak
- 8 Mamak Belediyesi’nden engellilere özel hizmet
- 9 Mamak tarım üssü
- 10 Mamak yeşile büründü