Ankara’dan Kırgızistan’a ‘sağlık hattı’

Ankara ve Kırgızistan arasında kurulan sağlık hattı, 24 yaşında bir gence daha hayat oldu. İki ülke Sağlık Bakanlıkları arasında imzalanan protokolün 2'nci etabının ilk nakil ameliyatı başarıyla gerçekleştirildi. Onlarca çabaya rağmen çaldığı tüm kapılar yüzüne kapanan Kırgız hasta Rahatbek Mamaev, annesinin böbreğiyle hayata tutundu. İki böbreği de yüzde 100 tükenen hasta başkentte şifa buldu.
ANKARA'DAN "HAYAT" TELEFONU
Geçimini madende çalışarak sağlayan bir ailenin 3'ncü çocuğu olan Mamaev, madende çalışırken artan ağrılar nedeniyle hastaneye gitti, böbreğinin tükenmek üzere olduğunu öğrendi. Kara kara düşünürken Türkiye'den bir grup hekim akciğer ve böbrek hasta sayısının çok fazla olduğu Kırgızistan'a sağlık taraması için geldi. İşte o gün Mamaev için yeni bir umut doğdu. Yıllardır süren yaşam nöbetine Türkiye'nin yardımlarıyla yeni bir başlangıç yapan Kırgız hasta Mamaev, "Ümidim tükenmek üzereyken Ankara'dan telefon geldi, nakil için aradılar, dünyalar benim oldu. Maddi ve tıbbi yokluktan dolayı ülkemde tedavi olamadım. Ancak Türk devleti bize kapılarını açtı, elini uzattı. Yaklaşık 1.5 aydır buradayım, ameliyatım çok iyi geçti artık hasta değilim. Şimdi hastaneden çıktıktan sonra sevdiğim kızla evlenmek ve tabii canının yarısını veren, acılarımı dindiren annemle birlikte çok uzun yaşamak istiyorum. Ben madenciyim, ömürüm yer altında geçiyor, üç kuruşa gece yarılarına kadar çalışıyorum bu kadar pahalı bir ameliyatı olamayacak ve Türkiye olmasa ölecektim. Ancak şimdi yeniden doğdum" dedi.
'KAOS DEĞİL YAŞAM VARMIŞ'
Mamaev, "Bize ve dünyanın diğer ülkelerine burası kaos ülkesi olarak gösteriliyor. Ancak kargaşanın, korkunun hakim olduğu bir ülke değilmiş tam tersine burada, her köşede bir hayat kurtarılıyor. Türkiye onca sıkıntısına rağmen hayat vermeye, bizim gibi muhtaç insanlara el uzatmaya devam ediyor. Şimdi gittiğimde bunu anlatacağım, hastalıkta ya da sağlıkta ortak atalarımızın bulunduğu bu topraklara her Kırgız gelmeli" dedi. Böbrek nakli sorumlu hekimi, aynı zamanda da operasyonu yapan ekibin başında yer alan Dr. Şener Yıldız ise, "İmzalanan protokol kapsamında ilk kez 2015'te başlamış ve 11 hastaya nakil yapmıştık. Bu protokolün ikinci etabının ilk hastası da ülkemize geldi, naklini yaptık. Hasta bize geldiğinde iki böbreği de tükenmişti, yüzde 100 böbrek yetmezliği vardı, son aşamadaydı. Şu anda ikisinin durumu da gayet iyi, başarılı bir ameliyat oldu. Hastayı yakında taburcu edeceğiz, nakilden sonra da takip ediyoruz. Nakil konusunda yabacı bir ülke vatandaşına her şey dahil nakil yapan tek ülkeyiz. Bu nakillerin her birinin Türkiye şartlarındaki maddi karşılığı 70-80 bin TL" ifadelerini kullandı.
'KIRGIZ ANADAN TÜRKİYE DUASI'
Oğlunun sağlığına kavuşmasıyla büyük bir mutluluk yaşayan anne Aigül Mambetkulova'nın (56), "Türkiye duası" ise duygulandırdı. "Osmanlının torunları atalarını aratamadı" diyen Mambetkulova, "Oğlumu ne zaman kaybedeceğim diye yaşlı gözlerle, korkuyla bekliyordum. Tam bitti derken Türkiye bize sahip çıktı, geldik, yedirdiler, içirdiler, yatacak yer verdiler. Oğluma böbreğimi verdim şimdi o da ben de çok iyiyiz. Türkiye'ye, Türk hekimlerine minnettarım, başka ülkeler, görüştüğümüz yetkililer bize kapılarını kapatıp, büyük ücretler isterken Türkiye bizden tek kuruş almadan sağlık verdi. Bu akıl almaz bir şey. Allah bu ülkeye, yetkililerine zeval vermesin çünkü bizim gibi ülkelerin umudu. Bu iyiliğin, kardeşliğin tarifi yok inanın, çok mutluyum. Evladımı bana bağışlayan bu ülkeye, yetkililerine, doktorlarına minnettarım" dedi.
TÜRKÇE ÖĞRENDİLER
Doktor Yıldız, sadece nakil değil aynı zamanda kültür nakli de yaptıklarını belirtti. Yıldız, "40 yıllık tecrübesiyle dünyaya sağlık üreten hastanemizde nakil yaptığımız her hasta ülkemizde kaldığı sürede Türkçe öğreniyor. İlk geldiklerinde tek kelime konuşamıyorlardı ancak buradan ayrılırken Türkçe vedalaştık" dedi.