Kahramanlar Altınköy’de ekmek ve hoşafla anıldı
Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri kapsamında Altınköy’de “İstiklal Savaşı Yemekleri” programı düzenlendi. Mönüde milli mücadele kahramanlarının yediği ekmek ve hoşaf yer aldı
100 YIL ÖNCESİNE GİDİLDİ
Programda konuşan Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, "Misafirlerimizi o yıllara geri götürmek istedik. Altındağ Belediyesi olarak bu program için en uygun yer olarak 100 yıl öncesinin köyünü ifade eden ve aynı zamanda bir açık hava müzesi olan Altınköy'ün en doğru mekan olduğunu düşündük. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı adına böyle bir program gerçekleştirdik" dedi.
SABAH EKMEK-HOŞAF, ÖĞLEN YOK...
20 yıllık ekmek ustası yazar Mine Ataman, İstiklal Yolu Mutfağı kapsamındaki etkinlikler için 2 tane ekmek hazırladıklarını söyledi. Ataman "İlki İstiklal Savaşı zamanı askerlerimize verilen ekmeğin orjinaline uygun olarak üretilen o zamanlarda kullanılan buğday türleriyle yapılmış olan ekmeğimiz. Bu ekmek askerlerimize hoşafla birlikte verilirdi. Bu hoşafımız da Kurtuluş Savaşı'nda yapılmış hoşafın birebir aynısı. Normalde kuru üzümden yapılır ama İnobolu ve Kastamonu hattında erik çok bulunduğu için içinde erik de var. O dönemler şeker kullanılmıyordu. Bu yüzden şekersiz bir hoşaf hazırladık" diye konuştu. Ataman "Bilindiği gibi 3 öğün yemek var ama o dönem askerlerimizin bir öğünü hiç yoktu. Sabahları ekmek yanında hoşaf var. Öğlen hiçbir şey yok. Akşam yine ekmek ve hoşaf var. Diğer ekmeğimiz de şehit ve gazilerimize ithafen yaptığımız bir şehit ve gazi ekmeği. Bu ekmeğimizin özelliği de içinde cennetle müjdelenen şehitlerimiz için cennet meyvesi olan hurma olması. Bu ekmeğimiz dünyada bir ilk" görüşünü dile getirdi.
ŞÜKÜR TABAĞI...
Yemek tarihi uzmanı ünlü Şef Ömür Akkor ise, "O günkü koşullarda kahraman kadınlar Türkiye Cumhuriyeti'ni kurtarırken neler tattılarsa bugün de misafirlerimiz birer parça onlardan tattılar. Mönümüzde bir şükür tabağı var. Bunun içinde Kastamonu ekmeği, ekşi mayadan peynir, ayran, tereyağı ve Çankırı tuzu var. Hemen yanında kanlıca mantarı, ayı mantarı bölgenin en önemli mantarlarındandı. 2 mantarı doğadan, yolda yürürken topladıkları için hemen kavuruyorlardı. Orijinal buğdayla bir pilav var onu deve güveci yapraklarıyla süslüyorlar yoksa yama olarak yiyorlar. Elma pekmezi o dönemin en kuvvetli besiniydi" dedi.
EN SON HABERLER
- 1 FETÖ’cülerin sağlık dernekleri durmuyor
- 2 Hizmet aşkıyla dolu dolu iki yıl
- 3 Sağlık vatandaşın ayağında
- 4 Sosyal belediyecilikte ilkleri yaşattık
- 5 Mamak caddesi ışıl ışıl
- 6 Mamak’ta GES Atağı
- 7 Emektar stadyum yeni yüzüne kavuşacak
- 8 Mamak Belediyesi’nden engellilere özel hizmet
- 9 Mamak tarım üssü
- 10 Mamak yeşile büründü