Fareli evde çaresiz hayat

Mamak Ortaköy Mahallesinde farelerin cirit attığı iki göz bir evde oturan Erdoğan Altundağ'ın (85) tek isteği kendisine bir hastane odasının tahsis edilmesi. Üç "hayırsız" evladı olduğunu ağlayarak SABAH Ankara'ya anlatan Erdoğan Amca mücadele ettiği KOAH hastalığı nedeniyle her an ölüm korkusuyla yaşıyor. Ömrünü geçirmesi için verilen ve kendisinden kira da istenmeyen evinin sobalı olduğunu ve bu nedenle hastalığının daha da ilerlediğini kaydeden Erdoğan Altundağ, "6 aylıkken annemi kaybettim. Anne sevgisi nedir bilmedim. Şimdi de evlatlarımdan çekmediğim kalmadı. Oğlan alkol bağımlısı… İki kızımdan da bir hayır görmedim. Hayat arkadaşımı da 3 yıl önce kaybettim" diye konuştu.
"KAPIYI AÇIK BIRAKIYORUM"
Eşinin vefatından sonra daha da kötüleştiğini söyleyen Altundağ'ın iki dizinde de platin var ve yüzde 96 engelli. "Ani bir ölüm gelir de Allah canımı alır" diye korktuğunu ifade eden, bu nedenle de kapı ve pencerelerini açık bıraktığını kaydetti. Altundağ, "Evimin kapısını çalacak bir insan bekliyorum. Ölürsem kapıyı açmak için zorlanmasınlar diye kapı açık oturuyorum, bu sefer de evde fareler geziyor. Uyku uyuyamıyorum. Mezarım hazır, hanımın yanına mezarımı hazırlattım ama öldürmeyen Allah öldürmüyor. Tedavi olup ayağa kalkmak istiyorum. Allah kimseye muhtaç etmesin. Kendi işimi kendim yapayım istiyorum" dedi.
'BENİ BU HALDE GÖRSÜNLER DE VİCDANLARI SIZLASIN'
Maddi herhangi bir yardım talep etmeyen Erdoğan Amcanın tek isteği, hastanede tek kişilik bir odada tedavi edilmek. Oksijen cihazının çok ses yaptığını çevresindekilerin bu sese tahammül edemediğini belirten Erdoğan Amca, "Hastanede yattığım sürede, orada kalan diğer hastalar makinenin sesinden rahatsız olmasın. Yalvarırım bana çare bulun, farelerle ölmek istemiyorum. Zor durumdayım. Evlatlarım da görsün… 'Biz babamızı ne halde bıraktık' diye vicdanları varsa sızlasın" dedi.

'KOVARCASINA EVDEN GÖNDERDİLER BENİ'
El avuç açacak durumlara düşmeden önce üç dairesi olduğunu, alkolik oğlu yüzünden evlerini satmak zorunda kaldığını anlatan Altundağ, hayat arkadaşını kaybettikten sonra dünyasının yıkıldığını söyledi. Kira ödemeden ömrünün soruna kadar oturmasına izin verilen ev sobalı ve Erdoğan amcanın sağlığı için pek uygun değil. Kışın ağır soba kovalarını da taşıyacak kimse yok. Mutfağa yemek yemeğe gittiğinde bile nefesi kesilen, oksijensiz kalan, dermanı olmayan Altundağ, bir hastane odasında hayatını devam ettirmenin kendisi için en uygun yol olduğunu düşünüyor. 10 yıldır hastalıklarla mücadele eden Erdoğan Amca, "Torunum dâhi beni azarladı. Kovarcasına evden gönderdiler beni evladım. Bir gün olsun babalarını arayıp sormadılar. Tek başıma hastaneye gidiyorum. Yaşlı bir adamım ben, böyle olur mu?" ifadelerini kullandı.